Depremin yıl dönümünde uzmanlar, afete hazırlık, bireysel ve toplumsal tedbirler konusunda uyarılarda bulunarak toplumda afet bilinci oluşturmanın önemini vurguladı.
Prof. Dr. Nurcan Meral Özel’den Deprem Değerlendirmesi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, Türkiye’de deprem bilincinin 1999 sonrası belirgin biçimde arttığını belirtti. Özel, yapısal güçlendirme çalışmaları, yapı denetimi, deprem imar planları ve afet bilinci çalışmalarının yaygınlaştığını aktardı.
Özel, kamu binaları ve ulaştırma yapılarında kapsamlı güçlendirme çalışmaları yürütüldüğünü, Kentsel Dönüşüm Yasası ve yapı denetimi kanunlarıyla inşaat süreçlerinin daha güvenli hale getirildiğini söyledi. Ayrıca ilköğretim ve ortaöğretim müfredatına “Afet Bilinci” ve “Deprem Eğitimi” derslerinin eklendiğini, tatbikatların zorunlu hale geldiğini ve deprem güvenliği bilincinin artırıldığını ifade etti.
Marmara Fayı’nda Risk Devam Ediyor
Özel, Marmara Denizi’ndeki fay segmentlerinin büyük deprem potansiyeline sahip olduğunu belirterek, 2025’teki 6,2 büyüklüğündeki Silivri depremine değindi. Bu depremin fayın batı kısmında sınırlı bir kırılma yarattığını, ancak bölgesel deprem tehlikesinin devam ettiğini ve gelecekte büyük bir kırılmanın olasılığını gösterdiğini vurguladı.
Bilimsel çalışmalara göre, Marmara’da olası en geniş etki alanına sahip senaryo, Kumburgaz’ın doğusu ve Adalar segmentlerinin aynı anda kırılmasıyla yaklaşık 7,3-7,4 büyüklüğünde bir deprem olarak öngörülüyor.
Prof. Dr. Okan Tüysüz: “Kişi Bazında Alınacak Önlemler Hayati”
Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, deprem gerçeğinin özellikle 17 Ağustos’tan sonra toplumda karşılık bulduğunu belirtti. Tüysüz, bireysel olarak afet planı yapılması, eşyaların güvenli şekilde sabitlenmesi, cam ve soba gibi risk unsurlarının düzenlenmesi gibi önlemler alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca, toplumsal olarak riskli yapıların tespit edilmesi, güçlendirilmesi ve afet tatbikatlarına katılımın önemine dikkat çekti.
