Genel Kurul’da yapılan görüşmelerde siyasi partiler tezkeriye ilişkin farklı değerlendirmelerde bulundu. Yeni Yol Partisi grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Hasan Karal, tezkerenin yalnızca askerî bir süre uzatımı olmadığını, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları, Kuzey Afrika’daki stratejik derinliği ve Libya’nın geleceğine yönelik bütüncül bir vizyonu yansıttığını söyledi. Karal, Mehmetçiğin can güvenliği için azami hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak tezkereye “evet” oyu vereceklerini açıkladı.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun ise Libya politikasında şeffaflık ve hesap verebilirlik bulunmadığını savundu. Buna rağmen TSK’nın itibarının korunması amacıyla tezkereye destek vereceklerini belirten Ergun, bu desteğin iktidarın Libya politikasına onay anlamına gelmediğini ifade etti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye’nin Libya’ya savaşmak için değil, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümete destek ve bölgede barışın tesisi amacıyla gittiğini söyledi. Akçay, Libya tezkeresini “devlet-millet meselesi” olarak nitelendirdi.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, Libya’nın küresel güçlerin çatışma alanına dönüştüğünü öne sürerek tezkereye karşı olduklarını dile getirdi. CHP adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan ise tezkereye şartlı destek verdiklerini belirterek, bunun iktidarın dış politikasına destek anlamına gelmediğini kaydetti.
AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Türkiye’nin Libya’daki varlığının tarihsel, meşru ve uluslararası hukuka dayalı olduğunu vurguladı. Oktay, Libya ile Türkiye arasındaki bağların Osmanlı dönemine uzandığını hatırlattı.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, TSK’nın Libya’daki görev süresinin 2 Ocak 2026’dan itibaren 24 ay uzatılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.
