Ne zaman bu şehrin önüne derinlik ifade eden tarzda büyük bir proje yada yatırım fırsatı doğsa biz hep boş çekiyoruz.

Atatürk Stadı arazisi meselesinde olduğu gibi İnşaat Mühendisler Odası  Başkanı Hüsnü Gürpınar’ın yıllara dayanan verdiği  mücadeleye , çok gecikmeli  olarak STK’da dahil oldu ancak sonuç benzeri sorunlarda olduğu gibi yine hüsran.

Şehrin maalesef kaderi oldu , iktidar temsilcilerinin yetersizliği toplumsal reflekslerimizin kolay oluşamaması  sonuç almamıza engel  belirleyen  faktörler.

Vaktiyle Eğitim Araştırma Hastane inşaat meselesinde yaşadık,  benzeri manzarayı kadın doğum hastanesinde yaşadık.

Ortak aklı hakim kılamadığımız için bu projelerde yer arayışları gibi gereksiz mazeretlerle geç başlayıp, bitti.

Aynı sorumsuzluğu bin yataklı devlet hastanesi meselesinde de yaşıyoruz.

Siyaset kurumu ön alıp , proje ve yatırımları yönlendiremiyor.

Hal böyle oluncada şehir bir çok sorunun çözümünde, yeni yatırımların elde edilmesinde boş çekiyor.

Atatürk Stadı arazisi ihale edildi şehrin önemli kurumlarından birinin sahipliğine dahil oldu.

Bundan sonrası özel teşebbüsün yatırımı ve sorgulanır bir tarafı da yok.

Bunun üstesinden gelemedi  iktidar mensupları.

Şimdi ise önümüzde Ada treninin Gar’a gelme meselesi duruyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı  Zeki  Toçoğlu da trenin merkeze , Gar’a kadar gelmesini istiyor.

Buna tek engel şehri ikiye bölen raylar,  geçitler olduğunu söylüyor.

T.C.D.D. yetkilileri geçitleri kapattıklarını  , bu alanların kullanılmadığını söylüyorlarmış.

Uygulama böyle olursa , Mithatpaşa’dan itibaren Bosna geçidine kadar toplamda dört geçit kapanacak ve şehir ikiye bölünecek .

T.C.D.D.  yetkililerin dayattığı ve son uygulamaları bu imiş.

Dolayısıyla böylesi bir tutumdan dolayı Ada treni merkez gar’a  değilde Mithatpaşa da oluşturulacak uydurma gar binasına kadar gelecek!

T.C.D.D. ‘nin  kuralı değişmez yada çözüm üretilemez nokta da asla değil.

Başkan Toçoğlu’da Ada Treni merkez Gar’a gelsin diyor ,  bundan sonrası  iktidar milletvekillerine ait.

Birçok örneği olan tren raylarının yer altına alınması.Bin 800 metrelik kısım yer altına alınıp , Ada treninin merkez gar’a gelmesi sağlanır.

Sorun öyle abartıldığı gibi , üstesinden gelinmeyecek bir sorun değil.

Bunu yapabilecek teknoloji mevcut ve uygulamaları da ortada.

Eksik olan iktidar milletvekillerinin bir araya gelip , kararlı bir tutum sergilemelerinde.

Bugüne kadar sergiledikleri tavır iç kavgalarla meşgul oldukları için yine bir araya gelme ihtimallerinin olmadığı.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın önderliğinde iktidar milletvekillerinin oluşturacağı lobi hiç kuşku yok ki sonuç verir.

Tabi bütün mesele iktidar mensupları iç kavgalarına ara verebilirlerse!   

Aksi halde rayı sorun görenler çözümü tren garını geriye mithatpaşaya taşımakta görürler ki bu da çok ucuz bir yöntem.

Bu akıl bir müddet sonra mithatpaşayı da sorun görür , gar’ı Arifiye’ye , Sapanca’ya belki de Haydarpaşa’ya kadar geriye doğru taşır.

Dolayısıyla tren olmazsa ne olur ki de diyebilirler.  

[email protected]