Büyükşehir Belediyesi’nin merakla beklenen Geyve iftarı geçtiğimiz cuma günü yapıldı…

Geyve Belediyesi ve AK Parti Geyve İlçe Teşkilatı’nın aleyhte propagandasına karşılık iftara 8 bin kişi katıldı, masalar sokaklara taştı…

Geyveli vatandaşlar Ramazan günü, hele ki mübarek iftar sofrasının hiçbir protesto gösterisi ve propagandaya alet edilemeyeceğini veciz bir şekilde ortaya koydu…

İftardan önce İl Başkanı Fevzi Kılıç’a seslenmiş ve başkanları bir masada buluşturması gerektiğini söylemiştim…

Böyle bir şey mümkün olmadı…

Bana gelen bilgilere göre bilhassa Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya bu konuda çok katıymış…

Daha önce de iki başkanı barıştırma yolunda bir çaba sarf edilmiş ancak sonuç alınamamış…

Fevzi Kılıç’ın gidip başkanların yakasına yapışacak hali yok…

Ama en azından iki başkana da çağrı yapsaydı ve her hâlükârda kendi de bu iftara iştirak etseydi çok daha şık bir davranış olurdu diye düşünüyorum…

Velhasıl kelam Geyve’deki aleyhte propaganda ters tepki…

Daha önce benzer bir girişim Sapanca ilçesinde de olmuştu lakin o da ters tepmişti…

Protesto etmek, tepki ortaya koymak, düşünce ve fikir açıklamak herkesin en doğal hakkıdır…

Ancak bunun yeri iftar sofrası, zamanı da Ramazan ayı değildir…

Ayrıca mevzu bahis üzüm yemekse ve aynı partide görev yapılıyorsa bu tepkiler basının ve medyanın gözü önünde de verilmez!

Öncelikle bu gerçekleri not edeceksiniz bir kenara ve kulağınıza küpe yapacaksınız…

İkinci ve önemli husus ise şu:

Bugün kendi partisinin belediye başkanına tavır koyan yöneticilerin olsun, belediye başkanlarının olsun, sıradan partililerin olsun yarın bu tepkilerini daha da abartarak işi oy vermemeye kadar götürmeyeceklerinin bir garantisi var mı!

Öyle ya, başkanın davetine icabet etmeyin demek, bir anlamda ona oy vermeyin de demek anlamına gelmiyor mu!

Başkana tavır koymak, tepki göstermek, ona sırtını dönmek, kendisini hiçbir şart altında desteklemeyeceğim anlamına da gelmiyor mu!

Şayet Zeki Toçoğlu 2019’da yeniden aday gösterilirse bu işin, “Toçoğlu’na oy vermeyin” demeye kadar varacağından şahsen benim hiçbir şüphem yok…

O halde artık birilerinin acilen bu meseleye el atmasında fayda var…

TOÇOĞLU GEYVE VE SAPANCA’YA NE YAPTI?

Bilhassa Geyve ve Sapanca’da Başkan Toçoğlu’na yönelik tepkilerin sebebi olarak en başta bu iki ilçenin Büyükşehir’den yeteri kadar hizmet alamadığı iddiası geliyor…

“Başkan Toçoğlu bütün yatırımı Serdivan’a yapıyor” sözü artık atasözü gibi oldu…

Böyle bir algının oluşmasına mahal vermemek adına Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Toçoğlu’nun da yapacağı bir şeyler olduğunu düşünüyorum…

Bugüne kadar hangi ilçeye ne kadar yatırım yapıldığı açıklanabilir örneğin…

Özelde Geyve ve Sapanca’ya yapılanlar kalem kalem listelenebilir…

Hangi hizmetlerin Büyükşehir Belediyesi, hangi hizmetlerin ilçe belediyeleri uhdesinde olduğu bir kez daha ortaya konabilir…

Şayet bu yapılırsa yapılan itirazların ve verilen tepkilerin haklı mı haksız mı olduğu da daha net bir şekilde ortaya çıkar diye düşünüyorum…

Böylelikle bir bardak suda fırtına mı koparılıyor, bu tepkiler başka bir amaca mı hizmet ediyor anlamış oluruz…

OLACAKLAR KAÇINILMAZSA ‘KEYİF’ ALMAYA BAKALIM!

Anlaşılan o ki Ada Treni bir daha merkeze gelmeyecek…

Ve yine görünen o ki Atatürk Stadı arazisi yeşil alan olmayacak…

Trenin Mithapaşa’dan kalkacağı söyleniyor…

Stat arazisi de Şen Piliç’e satıldı zaten…

Tabii ki bu iki konuda çekincelerimizi dile getireceğiz, itirazlarımızı dillendirmeye devam edeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz…

Lakin bunu yaparken bir şeyi de atlamayalım…

En olumsuz senaryoyu da göz önünde bulunduralım…

Bilindiği gibi Büyükşehir Belediyesi tren garı ile Mithatpaşa arasındaki bölgeyle ilgili 4 proje hazırlatıyor…

Arada bu projeyle ilgili de bir şeyler söyleyelim…

“Gar binası ne olacak peki” diye soralım örneğin…

Acaba Gar ile Mithatpaşa arasında tramvay gidip gelse güzel olmaz mı türünden fikirler de ortaya koyalım…

Aynı şekilde stat arazisi için de Şen Piliç’e öneriler ve fikirler sunalım…

Olacaklar kaçınılmaz ise en azından bir şekilde bu işten faydalanmanın yollarını arayalım…

Eğer böyle yapmaz isek iş işten geçtikten sonra “şunu niye şöyle yapmadınız, bunu niye böyle etmediniz” gibi serzenişlerimizin de bir anlama olmaz!

BAŞKANLA ÖZ ÇEKİM KEYFİ

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na kızanlar en çok da onun kibirli bir insan olduğu argümanını kullanıyor…

Güya insanlara tepeden bakan, kendini çok beğenmiş bir insanmış Zeki Toçoğlu…

Duy da inanma!

Yahu şu fotoğrafa bile baksanız Başkan Toçoğlu’nun nasıl bir dünyası olduğunu anlarsınız…

Vatandaşın biri gelmiş, elini de omzuna atmış başkanla öz çekim yapıyor…

Şayet başkan bey kibirli bir insan olsa, “İndir kardeşim o elini” demez mi!

Kibirli ve ulaşılmaz bir insan olsa masa masa gezip de hal hatır sorar mı!

Tamam, biraz kinci ve de çabuk sinirlenen bir insan; kabul ediyorum…

Lakin bir adım attığınızda yumuşuyor ve sizin adımınıza koşarak karşılık veriyor; bunu da çok net görüyorum…

Bilhassa belediye başkanlarına buradan tüyo veriyorum: İstemeyi bilin, niyetiniz de halis olsun başkan beyden koparamayacağınız hiçbir şey yok!