Yetkinreport'taki yazısında Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara’nın, kendisini iktidara taşıyan silahlı Selefi grupları kontrol etmekte zorlandığını belirten Yetkin, Suveyda’daki çatışmaların bu zafiyetin son örneği olduğunu vurguladı.
Suveyda’daki Gerilim ve İsrail Faktörü
Dürzilerin yoğun yaşadığı Suveyda şehrinde Selefi milislerin saldırıları ve Suriye ordusunun ilk etapta pasif kalması dikkat çekti. Yetkin, ordunun bazı durumlarda saldırılara katıldığının da gözlendiğini, kontrolün tamamen kaybedildiği aşamada ise İsrail’in devreye girerek askeri müdahalede bulunduğunu yazdı. İsrail’in Dürzilere “yanınızdayız” mesajı verdiği, Suriye ordusu ve Genelkurmay binasına yönelik saldırılar gerçekleştirdiği aktarıldı.
"Davut Koridoru" Komplosu ve Türkiye’nin Temasları
Yetkin, Dürzi lider Hikmet el Hicrî’nin SDG’nin desteğiyle Haseke’ye bir koridor açma çabasına dikkat çekerek, bu rotanın “Davut Koridoru” olarak nitelendirilen ve İsrail’in bölgedeki enerji kaynaklarına doğrudan ulaşmasını amaçlayan stratejik bir hat olduğunu savundu. Bu girişimin, aynı zamanda PKK/YPG üzerinden İsrail ile doğrudan temas anlamına da geldiğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın MİT aracılığıyla MOSSAD ile doğrudan temas kurduğunu ve Türkiye’nin elindeki bilgi ve değerlendirmeleri paylaştığını aktaran Yetkin, bunun Ankara’nın çatışmaların büyümemesi için temkinli ve diplomatik bir tavır sergilediğini gösterdiğini belirtti.
Erdoğan’dan Net Mesaj: “Suriye’nin Bölünmesine Karşıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suveyda olaylarının ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi bugün de Suriye’nin bölünmesine karşı çıktığını söyledi. Murat Yetkin’e göre bu çıkış, 2016-2019 yılları arasındaki askeri operasyonları yeniden hatırlatma niteliği taşıyor.
PKK ve “Terörsüz Türkiye” Süreci
Yazıda, Türkiye’nin PKK ile ilgili yürüttüğü silahsızlanma sürecine de değiniliyor. Yetkin, “Terörsüz Türkiye” adımı kapsamında PKK’nın ilk kez sembolik de olsa silah bıraktığını ancak sürece dair net adımların gecikmesi halinde bunun riske girebileceğini vurguladı. YPG’nin İsrail’le olası iş birliği konusunda Fidan’ın uyarılarının altı çizildi.
Uluslararası Algı ve Türkiye’nin Yükü
Murat Yetkin, Batı'da Suriye’deki rejim değişikliğinde Türkiye’nin rolünün öne çıkarıldığını, bunun Erdoğan’ı memnun etse de yeni sorumluluklar da yüklediğini belirtti. Şeriat devleti kurmak isteyen radikal grupların kontrol dışı hamlelerinin faturası ileride Türkiye’ye kesilebilir uyarısında bulundu.
Trump ve Epstein Skandalı Göndermesi
Yazının sonunda, ABD ile yürütülen diplomasiye ilişkin de dikkat çeken bir değerlendirme yer aldı. Eski Başkan Donald Trump’ın geçmişte Türkiye’nin Suriye’deki rolünü övdüğü hatırlatılırken, şu an Trump’ın kendi başının Epstein skandalı ile dertte olduğu vurgulanarak, Washington ile temaslarda temkinli olunması gerektiği ifade edildi.
