Yapay Zeka Etik Değerlerin Yerini Alamaz

Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Fatma Fidan, konferansın bilgi paylaşımı ve kültürel etkileşim açısından uluslararası bir merkez haline geldiğini belirterek, “Yapay zekanın etik sorumluluklar çerçevesinde ele alınması sadece akademik üretim için değil, toplumsal gelişim açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

Konferans ortaklarından Dr. Liza Alili Sulejmani ve Dr. Mihaela Pop, dijitalleşmenin hukuk ve fikri mülkiyet alanındaki etkilerini değerlendirdi. Dijital çağın sınır ötesi hukuk sorunlarını beraberinde getirdiğine dikkat çeken akademisyenler, etik ilkelerin bu süreçte rehber niteliği taşıması gerektiğini vurguladı.

“Yapay Zeka İnsan Yaratıcılığının Ürünü”

Prof. Dr. Rashmi Gujrati, pandemiyle hız kazanan dijital dönüşümün kalıcı bir değişim yarattığını ifade ederek, “Yapay zeka insanın yerini alamaz, çünkü yaratıcısı insandır. Teknoloji insanı değil, insan teknolojiyi anlamlandırır” şeklinde konuştu.

Dr. Ruxandra Paraschiv ise EEG teknolojisiyle dikkat ve duygu analizi üzerine yaptığı çalışmaları paylaştı. Paraschiv, teknolojinin etik şekilde kullanıldığında eğitim ve terapi alanlarında insan davranışlarını anlamaya katkı sunduğunu söyledi.

Empati Dijital Çağda da Korunmalı

Sosyolog Oya Özer, yapay zekanın toplumsal ilişkiler üzerindeki etkilerini sosyolojik bakış açısıyla değerlendirdi. Teknolojinin iletişimi kolaylaştırırken yüzeyselleştirdiğini belirten Özer, “Empati ve samimiyet, dijital çağın en fazla korumamız gereken değerleri” dedi.

Konferansta ayrıca Sharaf Goldberg, yönetim ve liderlik üzerine yaptığı sunumda, başarılı organizasyonlarda planlama, ekip çalışması ve liderliğin önemine dikkat çekti.

Yeni Akademik İş Birliklerinin Temeli Atıldı

Katılımcılar, konferans boyunca yapay zekanın etik, hukuki, psikolojik ve toplumsal boyutlarını tartışarak disiplinler arası yeni akademik iş birlikleri için önemli adımlar attı.

Kaynak: Sakarya Üniversitesi