Şahin'e göre, fen bilimleri dersini abartılı bir şekilde büyütmek yerine, hayatın bir parçası olarak görmek gerekir. Bu dersin günlük yaşamla ilişkilendirilmesi, öğrencilerin konuları daha gerçekçi bir şekilde anlamalarını sağlar. Örneğin, suyun kaynadığını makarna yaparken düşünmek gibi basit ama etkili bir yöntemle, öğrenciler fen bilgisi konularını daha iyi kavrayabilirler.

Soru çözme aşamasında, Şahin öğrencilerin yorum yapma yeteneklerini geliştirmelerini öneriyor. Sınavlarda artık bilgiye değil, yoruma dayalı soruların geldiğini belirterek, bol soru çözmenin yorum gücünü artıracağını vurguluyor. Öğrencilerin soruları okurken kilit kelimeleri belirlemelerini ve sorunun ne istendiğini iyi anlamalarını öneriyor. Ayrıca, soruyu kendi düşünce sistemlerine doğru yöneltmemeleri gerektiğini vurguluyor.

Fen bilgisi dersine çalışmanın püf noktaları arasında, ilgi çekici kitaplar veya dergiler okumanın önemine dikkat çeken Şahin, öğrencilere TÜBİTAK'ın gençlik kitaplarını tavsiye ediyor. Formülleri akılda tutmanın eğlenceli bir yolunu sunarak, komik şifrelendirmeler yapmalarını öneriyor. Örneğin, basınç formülünü "ProFeSör GülSüm" şeklinde akılda kalıcı bir cümleyle hatırlatmak gibi.

Şahin,'' Sınava girecek tüm öğrencilere şimdiden başarılar dilerim. Sınavları lütfen kafanızda büyütmeyin. Gerçekten çalışan herkes emeğinin karşılığını alacaktır.'' dedi. 

Muhabir: Serkan Arutan