*Bir damla akıl verdin bana huzurundan,

            Denizlerine ulaştır, kurtar beni bu damlalıktan.

         *GÖNÜL, DOSTUN YÜZÜYLE AYDINLANIR.

        *Gece  gündüz ağlayıp inlemekte.

          Mademki evrende aşktan dolayı huzur yok,

          Ey gönlüm! Yıldızlar gibi dön, sana rahat yok.

      *DOST, GELİŞİYLE YOLA KILAVUZLUK EDER.

       *Her şey sevgilidir ve aşık ise bir perdedir,

         Sevgili canlıdır, seven ise ölüdür.

         Aşka karşı duygusuz kalan bir insan,

         Kanatsız bir kuş gibi kalır, inan.

      *MAKSADIN YÜCELİĞİ, YOLUN SIKINTISINDAN BELLİ OLUR.

      *Ördek hırstır, horoz ise şehvet,

        Tavus kuşu gösterişlidir, makamlara heves,

         Karga nefsindir, kafalarını kes.

      *DOSTLAR, EMİNLİK ÜLKESİDİR; KAYNAKLAR VAR ORADA.

       *Goncayı sakla, damdaki basit otlar gibi ol.

         Güneş, hilal ve dolunay gibi,

         Gel de kanatsız, kolsuz gökte dön, dolaş.

         Gonca olursan, çocuklar ezer koparır.

      *KİMİN HIRSI FAZLAYSA, ONUN YARASI FAZLADIR.

      *İçinde değerli bir şeyler yoksa, çuvalındaki taşları da boşalt gitsin.

         Çuvalına aklı eren padişahlara götürülebilecek şeyleri doldurman gerek.

      *Sürme kulağa çekilmez, gönül işi de bedende işlemez.

      *KUŞ YÜCELERDEDİR, GÖLGESİYSE AŞAĞIDA.

      *Geminin içindeki su, gemiyi batırır; gemi altındaki suysa gemiye arka olur.

      *DÜNYADA MUTLAK KÖTÜ YOK; BUNU DA BİL Kİ, KÖTÜLÜK DE NİSPİDİR.

      *Su mahlukuna deniz; bağ, bahçedir sanki. Kara mahlukunaysa ölümdür.

      *CELLAT GİBİ BOĞAZINA SARILAN ŞEHVET NE İŞE YARAR?

      *Güneşin kendi yayılıp giden ışığından başka bir delili de yoktur.

      *HAZİNENİN DEĞERİNDEKİ YÜCELİK, ÜSTÜNLÜK, KİLİTLERİNİN ÇOKLUĞUNDAN ANLAŞILIR.

      *Değirmen taşının boyuna dönmesi, ‘bu ırmak duruyor’ dememeleri için bir tanıktır, ırmağın akışına.

       *Arktaki ırmak suyunu görmüyorsan, gel de değirmen taşının döndüğünü gör.

       *Feleğin, aşk yüzünden bir kararı, bir durup dinlenmesi yoktur.

       *Gönül, yıldız gibi gez, dolaş.

       * Söz, görüşü bulandırır, söylenme.

       *TUT Kİ BÜTÜN BATIYI, BÜTÜN DOĞUYU ELDE ETTİN, DEĞİL Mİ Kİ KALMAYACAK, GEÇİP GİDECEKSİN.

       *Bir güneş ışığı ara ki batıp gitmesin.

       *GÜÇ, KUDRET GİTTİ Mİ, KULLUK DA KESATA UĞRAR.

       *Kara odun ateşe eş oldu mu; karalığı gider, tümden ışık kesilir.

      *GAFLET, TENDEN İLERİ GLİR.

       *İnatçı görünüşü eziyetlerle erit gitsin de onun altında defineye benzeyen birliği seyret.

       *Balıkçının ağından kurtulmak için,  denize ulaşmaya bak.

       *Testideki suyu denizden ayırma da, içindeki tatlı su kokmasın, içilmez bir hale gelmesin.

         *HIRS İNSANI KÖR EDER, AHMAK EDER, BİLGİSİZ BİR HALE KOR.

         *Görünüşte ateş, tencerenin altındadır ama anlam bakımından ateş, tencerenin canının içindedir. Görünüşü dışarıdadır, anlamıysa içeride.

         *Can sevgilisinin anlamı, kan gibi damarlarının içindedir.

         *İNSANIN GÖZÜ NEYİ GÖRÜRSE, DEĞERİ O KADARDIR.

         *Sevgilinin şekli yoktur.

         *Cebir, olgunların kolu kanadıdır.

         *NE MUTLU O KİŞİYE Kİ BEDENİNİ, FEDA EDİLMEYE DEĞER BİR DOSTA FEDA ETMİŞ GİTMİŞTİR.

         NOT: Tarihin en acı yıllarını yaşayan tüm İslam Alemi ve Türkiye’mizin  içinde bulunduğu durum nedeniyle,ibadet olarak yerine getirdiğimiz ( inşallah getirdiğimiz, getirebildiğimiz ) fakat  bayram yapamadığımız ”Kurban Bayramınızı” tebrik eder, uyanış, diriliş, silkiniş ve kurtuluşa erişip,bayram edeceğimiz, edebileceğimiz  günlerin yakın olmasını Cenabı Mevla’dan niyaz ederiz.