Sevgili okurlar,
Gazeteciliğe başladığı yıllarda Akyazı Lisesi’nde okuyordum. O genç yıllar aynı zamanda Akyazı Gençlikspor’un formasını giyiyordum. Bir yanda da kendi köyümde(Alaağaç) gençleri organize etmeyi, bir araya getirmeye özen gösteriyordum.
Hatta o küçük yaşta, köy kahvehanelerinden birini çalıştırmaya başladım. Okul harçlığımı çıkarmanın mutluğu içinde, okuluma gereken ihtimamı gösteriyordum. Bazen ise Taşkesti, Mudurnu üzerinden gelen parke taşları ile yüklü kamyonların taşını arkadaşlarımız ile yevmiye karşılığı boşaltıyorduk..
O zamanlar bu taşların en büyük alıcısı Adapazarı Belediyesi idi.. Acaba şimdi ı yollardan parke taşlı( Arnavut kaldırımı) yollar kaldı mı?
İnanamayacaksınız ama,Avrupa’nın birçok kentinde bu taşlı yollar hala duruyor..
Neden mi?
Çünkü bu taşlar,doğal ortamın taşları..Kent ısısını tutmada önemli rol oynuyorlar..Pis kokulu asfalta karşı bu taşlar, yeniden Avrupa’da kullanıma alındı..
Bizimkilerin haberi var mıdır bilmem!?
Geçelim!
Okumak için, köyümüzün hemen girişindeki tuğla ocaklarında bile çalışmayı büyük önem verirdik..Okul harçlıklarımızı böylece çıkarır,ailemize yük olmazdık..
Okumak,aileye,bölgeye,ülkeye yararlı olmak ilk hedefimizdi..
Allah rahmet eylesin o yıllar Sakaryaspor’da Nejat Tayman Hoca görevdeydi.. Beni Sakaryaspor’a transfer için çok istekliydi. Bir iki hazırlık maçında Sakaryaspor forması giydim..Ancak ortam çok kötü ve para yok idi.. Fakat şunu hemen söyleyeyim ki, bugünkünden çok fazla iyi bir ortam vardı..
Neyri o günler, neydi?
Ne büyük aşk idi Sakaryaspor sevgisi!
Türkiye’nin İMF’ye bile borcunu ödeyeceği şu günlerde Sakaryaspor’un içinde düştüğü durum, kent için iyi bir ipucu veriyor!..
Sporda büyük başarılara imza atmış, büyük sporcular,gol kralı çıkarmış,büyük teknik direktörlere hala ilgi odağı olan bir İlin düştüğü acı manzara hepimizi düşündürmeli..
Bakalım, can çekişen Sakaryaspor için nasıl bir ayağa kaldırma operasyonu başlatılacak?
* * *

Sevgili okurlar,
Bir İl’in, bir ülkenin gazetecileri, şairleri, sanatçıları, iş adamları susarsa, o zaman korkmak gerek?
Bugün Sakarya örneğinde, Türkiye bu hale geldi..Herkes birbirinden korkar hale geldi!..
Hiç unutmam, Sakarya’da bir iş adamını ziyaret ettiğimizde, konu dönüp dolaşıp ülke siyasetine geldi:
Bu iş adamı, sağına, soluna bakıp, benim ile sessizce konuştu ve ‘ Yusuf Bey ne olup bittiğini biz bile anlayamıyoruz’ dedi..
Bu iş adamının içindeki korkuya, endişeye şaşırdım.. Sonra kendi kendime düşündüm..
Ne oldu da, ülkeyi siyaset bu hale getirdi?
Elbette bu konuda daha anlatacaklarım ve yazacaklarım var..Ama bizim özlemlerimiz Sakarya üzerine! Sakarya’nın milli hasıladan alacağı pay! Yaratacağı istihdam! Ve bu il sınırları içinde yaşayanların birlikteliği, kardeşliği çok önemli..
‘ Bir yanda Akyazı’n, Bir Yanda Hendeğ’in, Ürünler ne çok dolmuş eteğin, Arılar vızıldar ballı peteğin, Gönüllerde senin ismin Sakaryam!’ dizelerinde anlattığım gibi bizim rüyalarımızı süsleyen Sakarya için kafa yormamız çok önemli..
* * *
Sevgili okurlar,
İnternet ortamında gazeteci dostum, Mehmet Karakaş ile selamlaştıktan sonra o soruyu sordum;’ Nasılsın, durum nedir’ diye?’Çalışıyoruz’ diyerek söze nokta koydu..Tebrik ettim, başarılarını takip ettiğimi ve Karasu,Sakarya için güzel hizmetler verdiğinden söz ettim..
‘Maalesef anlayan yok, bilen de yok Ağabey’ dedi!
Üzülmedim değil..
Gazetecesine, iş adamına, sanatçısına, çiftçisine, memuruna, sporcusuna sahip çıkmayan bir İl’in başarıyı yakalaması çok zordur!..
Bakınız geçen hafta yazdığım, yazıya Sakarya’dan bir gönül adamı ses verdi..Keşke bu sesler çoğalsa ve İl’in sorunlarına kafa yorabilse, yüreğini ortaya koyabilse, düşüncelerini bizim ile paylaşabilse..
Evet, Sakarya’ya büyük hizmetler veren ve hala aklında, fikrinde Sakarya olan, bir gönül adamı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu’ndan söz ediyorum!
1993-2009 Yılları arasında Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı,1992-1996 yılları arası TOBB Yönetim Kurulu üyesi, 1996-2005 Yılları arası TOBB Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkanlığı yapan Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu, yazımı okuma zahmetine katlandıktan sonra bana şu kısa mektubu göndermiş.
Kendisine teşekkür ediyor, hoşgörüsüne sığınarak, bu mektubun içeriğini sizlerle paylaşıyorum;

‘Sevgili kardeşim Yusuf
Uzun zamandır görüşemedik, selamlaşamadık, bundan sonra inşallah görüşme imkanımız olur!.
Bugün gazetede ‘illa da eğitim, eğitim, eğitim’, başlıklı yazını okudum. Konuya değindiğin için teşekkür ederim Almanlar, Fransız savaşını kaybederken, ‘Alman imparatoruna ne yapacağız’ diye sormuşlar? O’da ‘okul yaptırın’ demiş, gülmüşler ve aralarında ‘imparator kafayı üşüttü galiba’ demişler! Bir daha sormuşlar imparatora, O, ‘yine okul yaptırın’ demiş! Yani burada vurgulanan ‘eğitimin’ önemidir.
Toplam, 27 yıl, 16 yılı başkanlık olmak üzere, uzun yıllar Adapazarı’na hizmet etmek, beni hadiselerin dışına çıkaramıyor ve üzülüyorum!?.
Yalnız eğitim mi Sakarya’nın sorunu?
Hala Sapanca Gölü’nün kollöktörü tamamlanamamış, hala Tüpraş ve Yuvacık Barajına su basılıyor!.
Hala şehrin içinde;
Mahrukatçılar, demirciler, kiremitçiler, oto galerileri ve ulaşım sorunu çözülememiş!
Çimento fabrikası Darıçayırı’na yapılacak,
İkinci bir doğalgaz çevrim santraline izin verilmiş, meralar gitmiş, otlaklar bitmiş, tarım arazileri ekilemez hale gelmiş, hayvancılık bitmiş, kredi ile büyükbaş hayvan alıp yetiştiriciliğe başlayanların hepsi batmış!..
BÜTÜN BUNLARIN DÜZELEBİLMESİ İÇİN EĞİTİMLİ İNSANLARA İHTİYAÇ VARDIR.
AYRICA SAKARYA’DA EĞİTİMCİLERİN DE EĞİTİLMESİ GEREKMEKTEDİR!
SAKARYALILAR EĞİTİME GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERİYOR, SİZ BİR ZAHMET, VATANDAŞLAR NE KADAR DERSLİK VE OKUL YAPTIRMIŞ BİR DE ONU ARAŞTIRMANIZI SALIK VEDRİİRİM!
KONUŞACAK ÇOK ŞEY VAR SELAM VE SEVGİLERİMLE..’
Sevgili okurlar,
Gerçekten konuşacağımız, yazacağımız çok şey var..Eğitim ile doğa ile güzellikler ile siyaset ile spor ile başladık yazılarımıza, ve yazılarımıza yeni yazılar ekledik..
Elbette hedef Sakarya’ya ve dolayısıyla Türkiye’ye katkı sunabilmek..
Sizin de görüşlerinizi bizim için çok önemli..
Bugün Sakarya’ya biraz zaman ayırabilir misiniz?
Gününüz güzel ve sağlıklı olsun!