— Siz hiç 'diri düşmanı ölü tacirleri' gördünüz mü?
— ‘Diri düşmanı ölü tacirleri’ ne demek Hocam?
— Ben bilsem, size sorar mıyım? Sorduğuma göre ben de bilmiyorum!
***
— Akademisyenlerin ve imamların cübbelerinde düğme ve ilik yoktur. Nedendir bilir misin?
— Nedendir?
— Çünkü hiç bir kimsenin önünde ilik iliklememeleri ve eğilmemeleri gerekir de ondan...
***
— Ben bu kuyuya bir taş atacağım, çıkarana aşk olsun.
— Yok hocam… Bu sefer taşa dokunmıycam…
— Kuyuya taşı atanlar, ona kimin dokunacağını, kimin dokunmayacağını düşünmezler.
***
— Garson, evladım bir bardak çay getirir misin?
— Peki, efendim.
Garson çayı getirir:
— Evladım, bu bardağın üst kısmındaki sarı çizgi neden çizilmiş, biliyor musun?
— Evet, ondan sonraki boşluk dudak payı…
— Hayır, evladım! Sen bilmiyorsun. O çizgiye kadar şeker doldurulacak demektir
***
— Hocam, kişilerin de SWOT analizi yapılır mı? Yapılmalı mı?
— Bence bir mahzuru yok.
— Bazıları itiraz ediyor da?
— Her türlü analiz serbest… Zaten bir süre sonra her yeni analiz eskiyor ve değersiz hale geliyor. Yeni bir analiz şekli, mesela TOWS çıkıncaya kadar SWOT'a devam...
***
— (Ne demekse) 5 ÇAYI vakti de yaklaşıyor, hani...
— Çayın vakti mi olur hocam?
— Eh hani... Saat 5 çayı diyorlar ya... Onun için… Yoksa her zaman çay saatidir. Hele yolculuklarda her an çay saatidir...
— O kadar...
— Evet, bu kadar!
***
— Bazı insanlar omuzlarında ve başlarının üzerinde ‘birilerini’ neden taşırlar ki?
— Taşıyanın kafası taşıdığının k.çı olduğundan!
— Herhalde kendilerine ait bir başları olmadığı içindir.
— Kendilerine, bilgilerine, fikirlerine hakaret edercesine kabullenmeyiş, aşağılık kompleksi ya da taassubun, küçük adamları omuzlarında taşıyarak kendilerine ‘yazık ettiğini’ temsil ediyor sanki! Ben böyle bir anlam çıkardım.
***
— Allah kimseyi ‘Stockholm Sendromu’na maruz bırakmasın!
— Bu ‘sendrom’ da ne hocam?
— Hocam, sonuç itibari ile biliyorsunuz o rehine kadın o adamla evlendi.
— Bir siyasi partinin Dersim’den milletvekili çıkarması… Hatta milletvekilleri…
— Sevgili Dost, ben oraya kadar seyretmedim!
— Hocam film değil zaten bu gerçek hayatta yaşanmış bir olay.
— Bu bir film mi?
— Ben oraya kadar da görmedim (!)...
— Psikiyatrik bir vak’a...
— Allah hiç kimseyi böyle bir Sendroma uğratmasın.