Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, “Bazı insanlar 90'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım.” sözleriyle ilgili Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Serkan Ok’a açıklamalarda bulundu. Yıldız, kadın aleyhine yorumlanabilecek hiçbir söylemi kabul etmediklerini kaydetti.
6284 KANUNU
Türkiye’nin her yerinde kendi bilinç düzeyini geliştirmiş birçok kadının olduğunu söyleyen Başkan Yıldız, “Bu kadınların her biri 6284 kanunuyla ilgili tartışmaların neye hizmet ettiğinin aydınlığı içerisinde. Bunun neden tartışıldığını biliyoruz. O bilinçle hareket ettiğiniz zaman daha dikkatli davranmanız gerekiyor. Sayın bakanın da sorumluluk makamında olduğu için söyleyeceği sözleri de daha dikkatli kullanması gerektiğini düşünüyorum. Bazı şeylerin cımbızlanarak başka bir yere çekilme tehlikesini görüyoruz. Süresiz nafaka da böyle bir konu. Kanunda süresiz nafaka diye bir şey söz konusu değil. Kadınların aleyhine kullanmak maksadıyla işlerlik kazandırmaya çalışıyorlar. Kadın aleyhine yorumlanabilecek hiçbir söylemi kabul etmiyoruz. Bakanın söylemlerini de bu amaca hizmet ettiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
TOPTAN ÖDEME
Yıldız, “Aslında Sayın Bakan Medeni Kanunu’nun 174, 175 ve 176’ncı maddelerine atıf yapıyor. Bakanımız, Medeni Kanun’da bir değişikliğin yapılmayacağını söylüyor. Medeni Kanun’u değiştirmeden nafakanın toptan bir şekilde ödenmesi için hüküm var. Burada bir uygulama problemi var. Aile hakimleri nafakayı toptan bir şekilde hükmederse, bizim süresiz nafaka gibi bir tartışmamız olmaz. Herkes, her zaman şartlar değiştiğinde davayı ikame edebilir. Mağdur olduğunu iddia eden erkekler, bu davayı açmak suretiyle nafakanın kaldırılmasına gidebilir, hukuken mümkündür.” ifadelerini kullandı.
“DİKKAT EDİLMELİ”
Sorumluluk makamındaki herkesin bu konularda dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Yıldız, son olarak şunları söyledi; “Bunu yapmak yerine başka bir mağduriyet üzerinden bu işin dillendiriliyor olmasını iyi niyetli görmüyorum. Sorumluluk makamındaki herkesin bu konularda çok dikkatli olması gerekir. Süresiz nafaka ile ilgili olarak da sürecin manipüle edilmeye çalışıldığını düşünüyoruz. Oysa kanunda cevaz var. Kanunu işlediğinizde 176’ncı maddede bu sorunu çözersiniz. Pek çok meslektaşımız nafakanın toplu bir şekilde verilmesinin sorunu çözeceğini söylüyor. Sakarya’da bunu uygulayan meslektaşlarımız ve bu kararları veren hakimlerimiz var. Esasen yük hakimlerin üstündedir. Hakimler toplu bir şekilde ödenmesi yönünde karar verdiğinde bu sorunun çözülmesi mümkün olur.”
“YOKSULLUK NAFAKASI”
Sakarya Barosu avukatlarından Reyhan Şahin ise konu hakkında “Nafaka yükümlülüğü yasada, kadın ya da erkek diye bir ayrım gözetmiyor dolayısıyla adı yoksulluk nafakasıdır. Bu yoksul tarafın neden kadınlar olduğu konusuna iyice bakılmalıdır. Bu sorunu gerçekten çözmek istiyorlarsa kadınların istihdamda yer almasını, eğitimde desteklenmesini ve ekonomik olarak güçlenmesini sağlamak gerekmektedir. İstatistikilere de bakacak olursak kadınların büyük bir çoğunluğu nafaka almıyor. Ya da son derece düşük bir miktar nafaka alıyor. Birkaç tane yüksek nafaka örneğiyle de bu yükümlülük kaldırılamaz. Kaldırılması söz konusu bile olmamalı. Yoksulluk nafakası yoksul kadınlara verilmeli ve bu sayede kadınlar yoksulluktan kurtarılmalıdır.” yorumunda bulundu.
