Onkoloji alanında yaptığı çalışmalar ve sıra dışı açıklamalarıyla tanınan Prof. Dr. Erkan Topuz’un kanserle ilgili açıklamaları her zaman merak uyandırmıştır. İşte Prof. Dr. Topuz’un kanserle ilgili tavsiyelerinden bazıları;

**
‘2025 yılında dünyada 1 milyar insan kanser hastası olacak. En önemli sebep sigara. Ardından alkol, toprak kirliği, hava kirliliği ve gıda kirliliği geliyor. Sanayi devriminden sonra dünyada bütün kimyasallar bilinçsizce tüketilmeye başlandı. Bu kimyasallar havamıza, toprağımıza dolaylı olarak gıdalarımıza geçti. Çok bilinçli olarak acil tedbir almak gerekiyor’

**
‘Nedir bu tedbirler?’ diye soracak olursanız..Binlerce tedbir var. Anne karnından başlamak lazım. Eğer çocuğun annesi, babası çok miktarda sigara ve alkol tüketiyorsa kanser riski artar. Çocuk rahme düştükten sonra, 6 ile 8 hafta boyunca anne organik beslenirse çocuğun kansere yakalanma riski düşüyor. Dünyanın en faydalı gıdası anne sütü ama anne sütünde bile 70 tane kimyasala rastlanmış. Bu yüzden çocukların beslenmesi çok önemli. Özellikle ailede daha önce kanser olmuş aile bireyleri varsa. Bir defa çocuk katı yağla beslenmemelidir. Trans yağ ihtiva eden yağlar tüketilmemelidir. Ama birinci seçeneğimiz zeytinyağıdır, ondan sonra soya yağı gelir’

**
‘Çocuklar kırmızı eti bir yiyorsa, beş yeşil yiyecek. Balık önemli bir kanser koruyucusudur ama şimdiki balıklarda da kimyasallar var. İstanbul’da dip balıklarının yüzde 80’inde ağır metaller, kanserojen maddeler vardır. Barbut, kefal, istiridye, karidesten Marmara’daysanız kaçının. Yüzey balıklarını yiyebilirsiniz; çinekop, hamsi, istavrit. Genellikle küçük balıkları tercih edin. Karadeniz’de Tuna Nehri bütün Avrupa’nın pisliğini Karadeniz’e akıtıyor. Buradaki balıklar da kirlendi. Balıkların kabuklarını da atın, yemeyin’

**
‘Meme kanseri için zeytinyağı ve soya yağını karışık tüketmeyi öneriyoruz. Onun dışında fındık yağı, kanola yağı da faydalıdır. Omega 3 ihtiva eden yağlar, balık önemlidir’

**
‘Yemek eğer bir saatte pişecek bir yemekse 3 saatte pişirelim. Kısık ateşte pişirelim. Böylece kimyasallar kanserojene dönüşmez. Fırında pişen yemeği ve haşlamayı tercih edin. Yoğurt yiyin ama probiyotik yoğurt yani ev yoğurdu. Bütün uzun yaşayan insanların en çok tükettiği madde yoğurttur. Annesi yesin ki çocuk da yesin. Çocuklar organik süt bulursa içsinler. Rafine olmuş gıdalardan kaçınalım. Beyaz şeker, beyaz un ve tuzu az tüketelim. Rafine olmamış, buğday, arpa, çavdar gibi ekmekleri tüketelim. Her meyveyi mevsiminde tüketelim. Hormonlu gıdalar erken gelişmeye sebep olur. Erken adet görmek kanser için risk faktörüdür’

**
‘Yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu psikolojik yaklaşım, yani hastaların güçlü bir inanç sisteminin olması, Yaradana inanması sonra doktora inanması önemli. Bunları söyleyince adımız başka şeylere çıkıyor. İnanç bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki bağışıklık sistemi güçlü olan kazanır. Ailesinin ve çevresinin ona çok güzel moral vermesi lazım. Allah öyle yaratmıştır ki kanser tedavisinde en önemli şey inançtır, ikincisi doktora inanmaktır, üçüncüsü aile sevgisidir’

**
‘Betakaroten içeren gıdaların başında domates, koyu kırmızılar, koyu siyahlar ve koyu yeşiller var. Koyu kırmızı ve yeşil tükettiğimiz taktirde kanser riskinin azaldığı dünyanın en büyük meme kongresinde anlatıldı. Kanserden koruyan gıdaların başında kuru fasulye, yeşil mercimek, bezelye, nohut, bakla gelir. Haftada 2-3 kere bunların tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle yeşil mercimek’

**
‘Meme kanserinde en önemli koruyucu gıdalar şunlardır: Brokoli, karnabahar, beyaz lahana, kırmızı lahana, semizotu, kırmızı turp, enginar, bezelye ve diğerleri... Ama brokoliyi tükettiğimiz zaman kesinlikle çiğ ya da buharda pişirip tüketmeliyiz. Karnabahar varsa brokoliyi ikinci planda tutabilirsiniz. Hatta riskli olan gruplarda, brokoli, lahanana ve beyaz lahananın -tiroid şikayeti yoksa- birer avuç suyunu sıkıp içebilirsiniz. Bunların kanserden koruyuculuğu ispat edilmiştir’

**
‘Kara kayısı, kara üzüm, kara erik... Bunların tazesini veya kurusunu tüketmelisiniz.
Ceviz, fındık, fıstık, bademi kabuklu almalıyız, kendimiz kırıp yemeliyiz. Fındığın kabuğunu kırdıktan sonra üzerinde kahverengi bir kabuk vardır. Yapılan son çalışmalar en yüksek antioksidanların burada olduğunu göstermiştir. İlk defa söylüyorum fındığı kırıp üzerindeki yumuşak, ince kahverengi kalan kabuğuyla birlikte yiyin’ (Devam edecek)

GELECEĞİN SUÇLUSU
NASIL YETİŞTİRİLİR?
Geleceğin suçlusunu yetiştirmenin 8 basit kuralı:
1 - Küçükken çocuğa ne isterse vermeye başla! Ki, herkesin onun geçimini sağlamakla mükellef olduğuna inansın...
2 - Fena sözler söylediğinde gül! Ki, kendisinin akıllı olduğuna inansın...
3 - Ona düşünmeyi, beynini kullanmayı öğretme sakın! Bırak, on sekizine gelince kendisi karar versin...
4 - Yerde bıraktığı her şeyi kaldır. Kitaplarını, giysilerini, pabuçlarını... Onun için her şeyi sen yap! Ki, sorumlulukları hep başkalarına yüklesin...
5 - Onun önünde sık sık kavga et! Ki, bir gün aile parçalanırsa pek de şaşırmasın...
6 - Ona istediği kadar harçlık vermekten kaçınma! Ki, asla kendi parasını kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesin...
7 - Yiyecekmiş, içecekmiş, konformuş, tüm arzularını yerine getir! Ki, istediklerini her zaman elde etmeye şartlansın...
8 - Komşulara, öğretmenlere, polise, vs. karşı hep onun tarafında ol! Ki, hepsine karşı ön yargılarla davransın... (Üstün DÖKMEN)
Teşekkürler Üstün Hoca…