Bir insandan zorla bir şeyler alabilirsiniz.

Zorla hiçbir şey veremezsiniz.

Eğer bir insan almayı istemiyorsa almamak için ürettiği bahaneler kitaplara sığmaz.

Sığsa dünyada tek olan doğruyu anlamamak için bu kadar ideolojik fikir ve bu fikirlerin arkasına takılan izm bolluğu olmazdı.

Her insanın içinde asalet, Hakka, hukuka, değerlere saygı, vatan sevgisi, aile düşüncesi bilhassa iman tohumu mevcuttur.

Deprem olduğu zaman bütün peygamberleri yardıma çağıran ne ateistler göndük. Ferdin bu tohumu çoğalması için ekmesi lazımdır.

Bir tek tarla mevcuttur. Din ve kalp. Asırlardır çocuklarımıza Muhammet, Ahmet, Mahmut gibi isimler taktık. Ne oldu? Hiç.

Demek ki ikonik yani şekli bir takım tedbirler çözüm değil. Onları taşımanın ne kadar ağır olduğunu bilseydik o isimleri takmak için çok zorlanırdık.

Bir insana dini bir takım isimler takmak onun o dini anlaması, yaşaması için esas teşkil etmiyor. Belki dinde zorlama -cedel yoktur emirleri bundandır.

Boynuna da kocaman ve altından yaratanın ismini astın mı?

Tamam. Bu iş bitti.

Nazar boncuğu adı altında satılan taşın bu kadar rağbet görmesinin sebebi nedir ? O taş mı koruyacak bizleri?

Belki de o taş bize bütün gün beddua ediyordur.

Peki çocuklarımıza alev, ateş, kaya, nalan, baran gibi isimlerin takılması neden?

O ayrı bir muamma...

Ev aletlerindeki teknolojinin bu kadar ileri gitmesinin sebebi ihtiyaçlardır. Evde harcanan zamanı daraltmak ve açığa çıkan zamanı ekonomide kullanmak fikri…

Bir insan ihtiyacı ve daha lüks yaşamak uğruna yapmayacağı veya yapamayacağı şey yoktur. İçimizde inancı ihtiyaç olarak hissetmiyorsak ve o tohumu kalbimizde yeşertmiyorsak sevgi ile sulamıyorsak işimiz çok zor.

Taklit ettiğimiz Avrupa, ekonomik kalkınma için kurdukları aile yapısından kendilerinin şimdi nasıl kaçtığını bir Avrupalı’ya sorsanız alacağınız cevaba şaşırırsınız.

Garipler sevgisiz bir dünyada sevgiye hasret ölüyorlar.

Çok mu zor inançlı ve sevgi dolu bir dünya kurmak? Bütün olay aklınla düşünüp kalbinle karar vermek.

Kalbimizde en ufak bir şüphe varsa o fikirden kaçmak.

Şu içimizdeki bencillik duygusunu bir frenleyip kalbimizin esiri yapsak bir çıkış yolu olabilir. Bizi biz kurtaracağız başkaları değil...