EVA Gayrimenkul Değerleme verilerine göre, ilçedeki konut metrekare maliyetleri İstanbul’un neredeyse yarısı düzeyinde. Bu fark, Pamukova’yı büyükşehirdeki yüksek fiyatlardan uzaklaşmak isteyen yatırımcılar için cazip bir alternatif haline getiriyor.
Sessizlik, doğa ve ulaşım avantajı yatırımcıyı cezbediyor
Marmara Bölgesi’ni Ege ve İç Anadolu’ya bağlayan stratejik konumuyla öne çıkan Pamukova, doğalgaz ve altyapı yatırımlarının tamamlanmış olması, karayolu ve demiryolu bağlantılarının güçlü yapısıyla yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Bölgeden geçen hızlı tren hattı da ulaşım avantajını artırarak hem şehirden uzak yaşamak isteyenleri hem de dönemsel konaklama amacıyla yatırım yapanları cezbediyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Serkan Fırat, bölgeye ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Pamukova’da yatırımcı profili genellikle uzun vadeli düşünen, şehirden uzaklaşmak isteyen ve gayrimenkulü değer artışı potansiyeliyle ele alan kişilerden oluşuyor. İlçede kira getirileri sınırlı olsa da, özellikle D-650 Karayolu çevresi ve hızlı tren hattına yakın bölgelerde önümüzdeki dönemde ılımlı ancak istikrarlı bir değer artışı trendi bekliyoruz.”
Kira getirisi düşük, değer artışı potansiyeli yüksek
EVA’nın analizine göre, Pamukova’da gayrimenkul yatırımları daha çok kira kazancı değil, uzun vadeli değer artışı beklentisiyle yapılıyor.
Düşük nüfus yoğunluğu kira amortisman süresini uzatırken, bölgenin stratejik geçiş noktası olması sermaye kazancı potansiyelini artırıyor.
Son iki yılda fiyat artışlarının dengeli bir seyir izlediği belirtilirken, altyapı yatırımları ve artan erişilebilirlik Pamukova’nın önümüzdeki dönemde yeniden değer kazanabileceğine işaret ediyor.
Arsa ve tarla yatırımları öne çıkıyor
EVA Gayrimenkul Değerleme’nin saha analizine göre, bölgede tarla ve köy içi arsa nitelikli taşınmazlar yatırım açısından en avantajlı seçenekler arasında.
Özellikle D-650 Karayolu çevresi, ulaşım kolaylığı ve gelişim alanları nedeniyle yatırımcıların radarına girmiş durumda.
Uzman Serkan Fırat, “Pamukova kısa vadeli kazançtan ziyade orta-uzun vadeli perspektifle değerlendirilmesi gereken bir pazar. Önümüzdeki 3–5 yılda istikrarlı bir değer artışı potansiyeli taşıyor.” ifadelerini kullandı.





