IŞID’in son günlerde yeni bir strateji denediğine dikkat çeken Doç. Dr. Kardaş, bu son saldırıların küresel ölçekte mücadeleye başlamış bir IŞİD’e işaret ettiğini dile getirdi. IŞID’in normalde savaş stratejisinin yakın düşman ve uzak düşman ayrımına dayandığını belirten Kardaş, yakın düşmanın çevre ülkelerdeki düşmanı, uzak düşmanın da ABD, AB ve Batının içinde yer aldığı bir kategorileştirme olduğunu belirtti. IŞID’in normalde yakın düşmana odaklandığını, çevresindeki ülkelere ve insanlara saldırdığını belirten Kardaş “Bu son saldırı, IŞID’ın küresel ölçekte mücadeleye başlamış olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
ELEMAN SAYISI
IŞID’ın böylesi bir strateji değişikliğine gitmesinin birçok nedenleri olduğuna değinen Kardaş, “Sebeplerden bir tanesi yabancı savaşçı akımının eskisine nazaran azalması. IŞID, bu sansasyonel saldırıları ile Müslümanlardan kendi safına katılacak eleman sayısının artmasını hedefliyor, düşünüyor” dedi.
SAVAŞ İSTİYOR
IŞID’ın kıyametvari bir son savaş ideali olduğunun altını çizen Kardaş, örgütün yaptığı hareketlerin önemli bir sebebinin buna dayandığını, bu son kıyamet savaşına hazırlanma anlamı taşıdığını kaydetti. Bir Müslüman-Hıristiyan savaşı başlatmanın, Paris’teki saldırıların en önemli hedeflerinden biri olduğuna dikkat çeken Kardaş sözlerini şöyle sürdürdü:
HİLAFET DEVLETİ
“IŞID’ın anlatımında kutsal bir mekan olarak düşündüğü Halep yakınlarındaki Dabık’da, son bir kıyamet savaşının yapılacağı, yapılması gerektiği ön kabulü var. Bu, dini terminolojide Mehdinin tekrar yönetimi ele geçirmeden önce yapılması beklenen son savaş. Bu son savaşla, işte hilafet devleti rüştünü ispatlayacak. Bu apokaliptik düşünce IŞID’de hakim bir düşünce. Bu düşünce doğrultusunda, IŞID, Batıyı, Fransa’yı, ABD’yi savaşa çekmek istiyor”
BÜYÜK MİKTARDA
“Bu saldırı ile Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki büyük bir savaşın ilk işaret fişeğini attığını, düşünüyor, bunu istiyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir, IŞID, Batılı Hiristiyan devletleri sahada görmek istiyor ancak bunları kendisinin başa çıkabileceği şekilde istiyor. Yoksa kendisini yok edecek şekilde büyük miktarlarda bir saldırı olmasını da istemiyor. Bu saldırılar sonrasında Fransızlar ve Amerikalılar IŞID’e kara saldırısı yapmaya başlarsa, IŞID’in bunu Müslüman-Hiristiyan çatışmasına döndürme isteği bu şekilde gerçekleşmiş olacak.”
AĞIR ZAYİATLAR
IŞID’ın son haftalarda alanının daralttığını belirten Kardaş, “IŞID, özellikle son 10 gün içinde stratejik olarak önemli gördüğü noktalarda geri adım atmak zorunda kaldı. Kontrol ettiği saha daraldı. Rusya’nın devreye girmesi, ağır zayiatlar vermesine yol açtı. Bu anlamda bu son Paris saldırısıyla IŞID, ben güç kaybetmedim, hala güçlüyüm mesajını kendisine katılmak isteyen ancak bu konuda kafası karışan insanlara vermeye çalışıyor” diye konuştu.
GÖZE ALDILAR
Kardaş şunları ifade etti: “Eskiden intihar yeleği taşıyan bir IŞID üyesinin Paris’in göbeğinde saldırı yapması çok riskli ve çok cüretkar bir davranış olarak görülürdü. Ancak IŞID, bunu göze aldı ve maalesef bunu gerçekleştirebildi. Bu durum daha önce karşılaştığımız bir durum değil. IŞID daha çok, Charlie Hebdo saldırısında olduğu gibi silahlı bir saldırı yapıyor. Şimdi bu noktada, eğer bu saldırıyı IŞID yapmışsa (IŞID üstlendi ancak burada hala bazı soru işaretleri devam ediyor), bu intihar yeleklerinin nasıl oraya getirerek IŞID bunu gerçekleştirebilmiştir.
DIŞARIYA DOĞRU
Bu strateji değişikliğini sadece Paris’ten ibaret saymamak lazım. IŞID biliyorsunuz Lübnan’a da saldırdı. Türkiye’ye de saldırdı. Büyük saldırılar yaptı. Bu açılım, bu yeni dağılma stratejisi, yani savaşın yükünü daha içerde bulunan dar alandan diğer dışarıya doğru yayması, asıl yeni olan bu işte. Bunu ne kadar sürdürebilir, nasıl yapabilir soru işaretleri vardı ama bu son saldırı gösterdi ki IŞID’ın bunu yapabilecek gücü var maalesef.”
 

Editör: Haber Merkezi