Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kasım kültür sanat etkinlikleri ‘İnsan Yollarda Ne Arar’ isimli söyleşi ile devam etti. Moderatörlüğünü Yazar Zeki Bulduk’un üstlendiği söyleşiye Yazar Abdullah Kibritçi konuşmacı olarak katıldı. Yazar Kibritçi, seyahatleri ve yaşadıkları hakkında paylaşımlarda bulundu. Seyahatlerinden bahseden Kibritçi, ‘Göç kimi zaman bir zeytin ağacına sığınmaktan ibaretti’ dedi.

KADERİMİZ, ONLARIN KADERİYLE BİRLEŞTİ

Yol anılarını paylaşan Abdullah Kibritçi, “İdlib’te bir belgesel çekimi için insanların kaçtıkları alana doğru yolculuk yapıyorduk. Köylerden bir tanesine doğru hedefimizi alıp ilerlerken yolda sadece bizim aracımız vardı, hiçbir araç yoktu çünkü orası ateş hattıydı, her an vurulabilirdik. Araçtaki bütün telsizleri kapattık, çünkü üstümüzde uçan hava araçları sürekli yer tespiti yapıyordu. Belki de radyo frekansları bizim için daha büyük bir tehdit sinyali verebilir diye telsizleri kapattık ve İdil’deki o yere girdik. Oradaki insanlar sığınaklarda yaşıyorlardı.

O gece bir aile ile kaldığımızı hatırlıyorum. Muhasara altında kalmakla, gece yola çıkmak arasında kalmışlardı. Bizim kaderimizle onların kaderi o an birleşti orada, onlar ne yaparsa bizde onları yapacaktık, o an birleştik. Eğer evlerinden alabilecekleri eşyalarla çıksalar araçla giderken yolda vurulacaklar, evlerinde beklerseler muhasara altında kalacaklardı. Onlar bir karar vermeliydi, biz onların kararlarına hiç karışmadık. Demiştik ki bizim kaderimiz onlarla bir, onlar ne yaparlarsa bizde onu yapacağız. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir karar verdiler ve kamyonların arkasına doluşarak yola çıktılar. Bizde o kamyonu hemen arkasında hareket ederken yaşadığım tek korku kamyonun arkasında giden çocuklara bir şey olabilir korkusuydu. Bize olabilecek bir problem zihnimin en uç köşesinden dahi geçmedi. Aldıkları karar ile başka bir çadır kente sağ salim geçiş yaptık” dedi.

GÖÇ KİMİ ZAMAN BİR ZEYTİN AĞACINA SIĞINMAKTAN İBARETTİ

Yazar Abdullah Kibritçi, gitmiş olduğu yerlerde gördüğü göçleri anlatırken “Makedonya’da, Afrika’da, Suriye’de ve birçok ülkede yaşanılan göçleri gördüm. Kimi zaman göçler trenlerle olurken, kimi zaman ise sadece bir zeytin ağacına sığınmaktan ibaretti. O zeytin ağaçları devasa çadır kentlere dönüşürken oradaydım. Bu sayı 50 bine ulaştığında bunun olağanüstü büyük bir şey olduğunu düşünüyordum ve bu sayı milyonlara ulaştı.” dedi.

Editör: Ahsen Özkılıç