Sevgili okurlar,
Bu pazarda hafızalarınızı tazelemek ve sizleri düşündürmek adına, gelişen dünya şartları hakkında bilgilendirmek istiyorum.
Takdir edersiniz ki, bu gelişen olayları iç politik mülahazalardan uzak değerlendirmekte bu noktada çok önemlidir. Aksi takdirde, birbirimizi kandırmış, ya da ‘yandaş Medyanın’, ’yandaş yazarların’ hat ta ‘ yandaş partici zihniyetin’ yaptığından öte bir şey yapmamış oluruz..
BİRLİKTELİK SERGİLEYEMEDİK?
Öncelikle bu jet krizinden başlayalım:
Bir Türkiye, ilan ettiği ‘Angajman kuralları’ gereği, Rus uçağını düşürdüğünü açıkladı. Yapılan ilk açıklamada  ‘uçağın milliyetinin bilinmediği’ vurgusu yapıldı.
Sonra tüm gelişmelere birlikte şahit olduk. Bunları objektif bir gözle değerlendirecek olursak, Türkiye bu ‘jet krizinde’ bile birliktelik sergileyemedi!?
İşin asıl püf noktasını ‘bu dedi, dedim, dediklerinden’ öte burası oluşturmaktadır.
Türkiye ‘milli hassasiyetlerini’ nasıl da kaybetmişi açık ve net sergiledi.
Bir taraf, ’uçak sınırlarımızı ihlal etti düşürdük’ diye nara attı.
Diğer taraf, ‘sınırımızı bu kadar ihlal eden ve hatta bu ihlalciler arasında Rusya bile varken, ne olup, bitti de bu uçak düşürüldü’ diyerek karşı görüş sergilemedi mi?
Hatta, bunu daha ileri götürenler, ‘Kevgire dönmüş bir sınır, bir yığın ihlal ve hatta, Kobani için sınırımızdan, davul zurna ile geçirilen Peşmerge askerleri görüntüleri unutuldu mu, Amerika nutukları atanları niye vurmadık’ diyerek, bu jet krizi tartışmalarına katılmadı mı?
Şimdi söyleyeceğimizi söyleyelim; kim haklı, kim haksızdan öte, Türk Milleti, maalesef ,bu düşürülen uçak konusunda, birliktelik sergileyemedi?
TEK ADAM PUTİN!
Şimdi bu tartışmaları bırakalım ve gelelim, uçak sonrası tartışmalara ve açıklamalara:
Türkiye ilk açıklamalarına paralel, farklı bir dil kullanmaya başladı. ‘Uçağın Rus uçağı olduğunu bilmiyorduk’ türünden açıklamalar bunlar.
Rusya’nın yani Putin yönetiminin sert açıklamaları ve yaptırımları karşısında Türkiye, işi daha ağırdan aldı,’ Sınırlarımızın ihlali, bizim de onurumuz, gururumuz var’ türünden içe mesaj vermeyi uygun gördü.
Ama Rusya ve Putin geri adım atmayarak, yaptırımlarını daha da sertleştirdi.
Kısacası olan olmuştu. Türkiye ne kadar çözümden yana tavır sergilese de, karşısında Rusya var!
Tek adam Putin!
Alın size ‘ Tek adam yönetimi!’
Türkiye, ‘Tek adam’  yönetimlerini çok geride bıraktı. ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet Paşa’ dönemleri unutulmadı..
Elbette bu geçiş dönemlerinin ‘Tek Adam’ yönetimleri idi.. Ama bunu bile iç siyasete alet edenler, hala ‘Tek Adam’ diye mırıldanıp duruyorlar!
Alın size Tek Adam!
Putin!
Ve o ‘Tek Adamlar’ Saddam Hüseyin, Kaddafi, Hüsnü Mübarek ve diğerleri nerede?
Türkiye bu akıl tutulmasını mutlaka aşmalıdır.. Diyelim ki bu gün AK parti ile uyumlu bir cumhurbaşkanı var..Peki yarın ne olacak? Türkiye’nin başına ‘Putin’, Kaddafi, Saddam Hüseyin’ benzeri bir ‘Tek Adam’ gelirse, bu halkın hali ne olur?
Düşünmek bile istemiyorum!
İşte ‘Tek Adam’ Putin yaptırımları karşısında Türkiye’nin içine düştüğü durum hepimizin malumu değil mi?
Türkiye-Rusya ilişkilerini birdenbire ‘alabora’ eden bu jet krizinin ardındaki gerçekleri vatandaş daha iyi ve net bilmiyor!
Acaba Türkiye’yi burada gaza mı getirdiler?
TÜRKİYE KIYMETE BİNDİ!?
ABD’nin ve AB’nin Türkiye’yi sahiplenmesi bunu gösteriyor!
Hatta Türkiye-AB ilişkilerinin tekrar start alması da bu işin bir başka verisi olarak ortada duruyor..
Düşürülen bir Rus jeti, Türkiye-AB ilişkilerini nasıl oldu da böyle  ateşledi?
NATO nasıl oldu, da birden Türkiye’nin yanında yer aldı?
Uçaklar, filolar, gemiler Türkiye’ye doğru yola çıkarıldı..
Ne oluyor kuzum?
Türkiye neden bu kadar kıymete bindi?
SON DURUM
Ne olup bittiğini anlamınız için daha söylenecek çok şey var..
Bir kere PKK deniler güruh, dağlardaki çatışmaları şehirlere yaymadı mı?
Hala polis, asker, vatandaş cenazeleri gelmiyor mu?
Sınırımızdan elini sallayan gelip geçmiyor mu?
Suriye’de ne olup bittiğini anlayan, anlayabilen var mı?
Tüm bu gelişmelere paralel olarak Türkiye-Irak, Türkiye-Suriye ilişkileri ne durumdadır?
Barzani kontrolündeki Kuzey Irak’ta durum nedir?
Kuzey Irak’taki Peşmerge’ye el verirken, Suriye’deki PYD güçleri ne olacak?
Tüm bunları geçiniz, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Mardin, Siirt’e gidebiliyor musunuz?
Haydi bunları geçtik, Paris’te bir araya gelen Obama, Erdoğan buluşmasından sonra Obama’nın yaptığı,’98 Kilometrelik bir sınır bölgesi var. Bu konuyu Erdoğan ile defalarca konuştuk. Ancak sınırdan hala cihatçı geçiyor, petrol sevk ediliyor’ açıklamalarını nereye koyacağız?
İşin özü, Obama,’ İŞID Türkiye üzerinden petrol satıyor!’
Putin, ‘Türkiye Hükümeti IŞİD’dan petrol alıyor!’
Erdoğan, ’Böyle bir şey olursa, bu koltukta bir dakika durmam. Bilgim dahilinde bu bölgede böyle şey olmamıştır!’
Bir de tüm bu işlerin odak noktasında yeni kurulan hükümette damat enerji bakanı olursa, söylemlere ne mana vermek gerekir?
Sevgili okurlar, tüm bu gelişmelere paralel olarak Kıbrıs’ta ne olup bittiğini bileniniz var mı?
BİRLİKTELİK, BİRLİKTELİK!
Allah Türkiye’nin, Türk Milleti’nin yardımcısı olsun!
Sen ve ben kavgasını, partici zihniyeti, ayrımcılığı bir kenara bırakarak, ülke meselelerini kavramaya, anlamaya çalışalım..
Elimizde o birliktelik silahı da gidiyor!
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Türkiye’nin bekası için o birliktelik silahını elde edebilmek için ben büyük mücadele vermiş ve insanlarımızı ikna etmişti.. Gün o gündür, aman birliktelikten ayrılmayınız..
Siyasilerin en söylediğine kanmayınız!
Ülkenize, vatanınıza, bayrağınıza, dilinize, dininize, geleneklerinize, kültürünüze sahip çıkmayı biliniz..
Yoksa, farklı acımasız bir savaş kapıda!
Sakın ha birliktelikten ayrılmayınız!
Şu Ege’de, ‘yeni vatan’ arayışları için boğulanları düşünmek bile yetişir!
Pazarınız güzelliklere vesile olsun!