“Dereyi görmeden paçaları sıvamamalı” atasözü harcanan emeği heba etmemizi tarif ediyor. Asrın illetiyle verilen mücadelenin hiç kuşku yok ki başkahramanları sağlıkçılar.
İçinde bulunduğumuz hafta itibariyle mücadelede gözle görülür mesafeler kat edildi ve sonuca ulaşmak üzereyiz ancak bu sorunun bittiği anlamı taşımamalı ve rehavete yol açmamalı.
Kendimizi tekrardan usanmadan içinde bulunduğumuz vaziyetin fotoğrafını doğru ve kararlı bir şekilde ortaya koyma çabasından ibarettir tutumumuz. Sakarya virüs haritası ilan edildiğin de içimizi karartan tablo sunmuş ve şehir yaşayanını karamsarlığa itmişti.
Haklı olarak her yurttaş derin kaygılar yaşadı, sağlık kadrosu başta olmak üzere deyim yerinde ise sorunla mücadelede şehir seferberlik ilan etmiş gibiydi.
Dünyada ki ve bizdeki karşılığı etki tabanı adına farklılık göstermiyordu, benim işaret etmek istediğim ise mücadelede ortaya koyduğumuz farklılıklar.
Virüsün bulaşıcı olması en önemli tehdit unsuru yani görev yapan sağlık kadroları canları pahasına verdikleri mücadeleye birçok örnekle tanıklı ettik, virüsün ağına düşen sağlığını kaybeden hekimlerimiz oldu.
Görev yaptıkları her an tehdit altındaydılar daha ötesi taşıdıkları virüsü evlerine ailelerine taşıma riskleri vardı, bu eksikliğe çağrıya Tuncay Şanlı karşılık verdi otelini sağlık çalışanlarına açtı o tarih itibariyle sanırım Ülkede ilk oldu, benzeri davranışı maske, dezenfektan vb ihtiyaçların karşılanmasında şehir iş insanları seferber oldular.
Eksikliğin ortadan kaldırılması adına katkı koyan iş inşaları, sivil toplum kuruluşları örnek teşkil edecek bir tutum sergilediler, her birini tek tek yazmak isterim ancak buna sanırım bana ayrılan sütunlar yeterli gelmeyecektir.
İlletle mücadeleyi geniş tabanlı vermeye çalıştık, eksik kuşkusuz vardır. İçinde bulunduğumuz hafta itibariyle vaka sayısında ciddi azalmadan söz edilebilir.
Eğitim Araştırma Hastanesinde ki hasta sayımız 250 civarı ve 30’a yakın yoğun bakım hastamız mevcut. Asrın illetiyle mücadelede için planlanan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine ihtiyaç kalmadı, hastane kendi işlevini yerine getirmek için hizmete geçecek.
Benzeri durumu Toyota hastanesi için de söyleyebiliriz, ilk karantina hastanesi ilan edilen hastane önümüzde ki hafta itibariyle hizmetine devam edecek.
Tüm bu gelişmeler istikametin iyi olduğunu gösteriyor ancak gevşememeli henüz sorun bitmedi tedbirlerle yaşamak bir müddet daha gerekli.
Bu günlere gelmemizde ki en önemli unsur sağlık çalışanları hiç kuşku yok ki bu sırada sağlığını kaybeden doktorlarımız oldu, tedavi sürecine olumlu cevap verip yaşanan sıkıntılı günlerden sonra sağlığına kavuşanlar oldu, benimde tanıklık yaptığım Prof. Dr. Hasan Salih Sağlam’ın yaşadığı çileli tedavi serüveni sonrası kendisi başta olmak üzere ailesi sağlığına kavuştu.
Tüm yaşanılan ve geride bıraktığımız süreç zorluydu, her birimizin farklı farklı tanıklıkları olmuştur, bir durum var ki kıymetli dost ve büyüğüm şöyle bir hatırlatmada bulundu.
“Hayatını kaybeden sağlıkçıların geride bıraktığı aile ve çocuklarının yaşamı, eğitim durumu” ve benim dikkatimi çeken şöyle bir ifadesi var “ Çünkü biz hüzün ve sevinci çok çabuk unutan bir milletiz” çok doğru bir tespit. 
Sözün sahibi Özcan Çamdağ, yerinde hatırlatma da bulunda umarım böyle davranmayız, yaşamını bizler için feda edenlerin gözleri arkada kalmaz, devlet başta olmak üzere sahip çıkılır mağduriyet yaşanmasının önüne geçilir.
 [email protected]