Aslında seri galibiyetler takıma öz güven verir. Her yer bunun örnekleriyle dolu. 3-1’lik Orhangazi maçından sonra bu sütunda biz de ‘öz güven kazandılar’ diye yazmıştık.
Demek ki öyle değilmiş. Sakaryasporlu oyuncular, bu tezi çürüttü!
Sahaya, çay bahçesine çay içmeye gibi çıkarsan, rakipte sana cezayı işte böyle keser.
Dakika üç, 0-1,dakika altı 0-2.
Daha altıncı dakika biterken ikinci golü kalesinde gören Yeşil-Siyahlılar o anda uykudan uyanıp top oynamaya başladı.
Aslında, ikinci golle yetmiş beşlerde yenen üçüncü gole kadar olan altmış dokuz-yetmiş dakikalık sürede Sakaryaspor gerçek gücünde oynadı ama, 0-2 ile kulağını rakibine kaptırdığı için yüzde yüz etkili olamadı.
İlk yarının sonlarına doğru Abdülkadir’in yüzde bi milyon gol olması gereken pozisyonda topa ıska geçince, belki de gelecek olan bir, belki de üç puanın da yolu kesilmiş oldu.
İlk altı dakika kabus gibiydi. Üçüncü dakika dolmadan ilk kornerden ilk golü yazan Maltepe, üç dakika sonra bu kez ilk atağında ikinci golünü yazmayı bildi.
Sakaryaspor ikinci golünü yediği dakikaya kadar başta Kaptan Berat Ali olmak üzere üç dört futbolcunun ayağına top bile değmemişti.
0-2’den sonra aya kalkış, çırpınış, oyun disiplininden kopuk olsa da rakip kaleye düşünmeye başlamış olmak yetmedi. Yetemezdi de. Zira, benim bu sezon izlediğim Sakaryaspor karşılaşmaları içinde; en çok bireysel hata yapılan, en çok top kaptırılan, en çok hatalı pas verilen karşılaşma bu karşılaşmaydı.
Bilinçli bir atağı bile olmayan Yeşil-Siyahlılar, sanırım ligde hiçbir derdi olmayan Maltepe’nin üç puanı kendilerine gümüş tepside sunacağını düşündüler.
Aslında bizimkiler; rakiplerinin geçtiğimiz hafta üstelikte kendi evinde Bursa Nilüfer’den üç yemiş olmalarının acısını kendilerinden çıkarmak isteyeceğini düşünseler yeterdi.
Bursa Nilüfer’i evinde 3-1 mağlup et. Bursa Orhangazi’yi evinde 1-3 ile dağıt. Sonra da gel evinde Maltepe gibi bir takıma 1-3 ile teslim ol. Yazması bile azap veriyor, canımı acıtıyor.
Demek ki, üst üste alınan iki galibiyet takımı bozmuş! ‘Biz kralını yeneriz’ havası gelmiş. ‘Biz en iyisinin tozunu atarız’ cıvası olmuş.
Ama sahadaki takıma bakıyorsunuz, ilk altı dakika vidayı gevşek bıraktığı için havayla cıva. O dakikadan sonra sıkması da yetmedi.
Bence bu mağlubiyetle önemli bir avantaj kaybettik. Rakiplerin durumları da hesaplandığında altı puanlık bu karşılaşmadan sıfır çektik.
Bereket versin kalan üç maçın ikisi iç sahada da bu beni biraz rahatlatıyor. Tam tersi olsa.. Düşünmek bile istemiyorum..