Ülke olarak mart ayından bu yana çok zor günlerden geçiyoruz…
Salgının sağlığa etkisinin yanında bir de ekonomik boyutu sorun olmaya ve can yakmaya devam ediyor…
Ekonomik sıkıntıları en şiddetli şekilde yaşayan ise şüphesiz esnaf kesimi…
Bilhassa dükkânını kapatmak durumunda kalan esnaf, adeta ölüm kalım mücadelesi veriyor…
Devletin açıkladığı destek paketinin esnaf kesiminde bir karşılık gördüğü söylenemez…
Sürekli borçları öteleyen ve her biri faizli olan kredilere yönlendirilen esnafın artık canı burnuna gelmiş vaziyette…
Bu süreçte esnaf kesiminin ilgi ve destek beslediği bir diğer kurum da belediyeler…
Merkezi hükümetin açıkladığı destek paketlerine belediyelerin de katkı yapması gerekiyor ki yaralara merhem olunabilsin…
Peki, ne yapıyor bizim belediyelerimiz bu süreçte?
Özellikle şehrin amiral gemisi Büyükşehir Belediyesi ve şehr’ül emin Ekrem Yüce başkan neler yapıyor?
***
Büyükşehir Belediyesi’nin sürecin en başında iyi bir sınav verdiği söylenemez…
İlk kez karşılaşılan bir kriz olması ve kurumları hazırlıksız yakalaması buna gerekçe olarak gösterilebilir…
Ancak gerçek liderlik de işte böylesi zamanlarda ortaya çıkıyor…
Örneğin Büyükşehir Belediyesi en fazla sıkıntı çekilen maske üretimi ve dağıtımı konusunda Serdivan Belediyesi’nin gerisinde kaldı…
Ne zaman ki Serdivan Belediyesi kendi bünyesinde maske üretim tesisi kurdu, hemen akabinde Büyükşehir de benzer bir uygulamaya geçti…
Sonra çıkıp “Her eve maske dağıtacağız” dediler ancak 9 ay geçmesine rağmen bunu gerçekleştiremediler…
Ne zaman ki Adapazarı Belediyesi kimsenin aklına gelmeyen esnaf kesimine hediye çeki ve kumanya dağıtımına başladı, Büyükşehir de kimi borçları öteleyen ve tam olarak neye yaradığı anlaşılamayan bir esnaf destek paketi açıkladı…
Bu süreçte bütün belediyelere örnek olması ve liderlik etmesi gereken Büyükşehir, alt belediyelerin politikalarını takip etmek durumunda kaldı…
Adapazarı Belediyesi son aylarda salgının şiddetini artırmasıyla esnafa yeniden alışveriş çekleri dağıtmaya başladı…
Serdivan Belediyesi de bilhassa küçük esnafa en az 2 ay yetecek erzak dağıtımı gerçekleştiriyor…
Bütün bunların ötesinde bilhassa Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu fırsatını her bulduğunda soluğu esnafın yanında alıyor…
Onları dükkânlarında ziyaret ederek sıkıntılarını dinliyor, onlara moral aşılamaya çalışıyor, yanlarında olduğunu gösteriyor…
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ise adeta esnaftan kaçıyor…
Dolmuşçu esnafının destek çağrısını duymazdan geliyor…
Çark Caddesi esnafının “Bizi de ziyaret edin” taleplerini görmezden geliyor…
Vakti yok diyeceğiz ama gecesini gündüzünü belediyede geçiren bir başkandan söz ediyoruz…
Gece yarılarında kendi kurduğu süt ve bal evlerini ziyaret eden, bunun yanında zaman zaman il dışına çıkarak kimi tesisleri gezen Ekrem başkan burnunun ucundaki esnafa uğrayıp hatırlarını sormuyor…
Bakın desteği de geçtik, hal hatır sorup moral bile vermiyor…
SSK kavşak çalışmaları bölge esnafının belini bükmüş aldırmıyor…
Aylardır bitirilemeyen Unkapanı Meydan çalışmasının mağdur ettiği bölge esnafını umursamıyor…
Üzerini kapatma sözü verdiği Uzunçarşı esnafını 2 yıldır öylece bekletiyor…
Kendi kurduğu dükkânlarda bal satarak şarküteri ve aktarları, süt, çay ve yumurta satarak bakkal ve marketleri, et satarak kasapları karşısına alıyor ve ilgili oda başkanlarına randevu dahi vermiyor…
Artık kasaba belediyeciliğinin işi olan fuarlara, kermeslere, panayırlara izin vererek SATSO’yu, SESOB’u ve tüm esnaf kesimini karşısına almaktan çekinmiyor…
Bir önceki yönetime de getirilen, “Halkın, esnafın içine inmiyorlar. İnsanlara randevu vermiyorlar” eleştirilerine mevcut yönetim daha 2 yıl dolmadan maruz kalmaya başladı…
Berbat bir sosyal medya yönetimi ve halkla ilişkiler faaliyeti yürütüyorlar…
Sosyal medyada anlamsız ve tepki çeken paylaşımlarda ve lüzumsuz etkileşimlerde bulunuyor, işin kötüsü kolaya kaçıp paylaşımlara yorumları da kapatıyorlar…
Bakın bakalım diğer büyükşehir ve ilçe belediyelerinde Twitter hesabı yorumlara kapalı bir başka belediye başkanı var mı?
Gitgide halktan uzaklaşan, birçok sivil toplum kuruluşu ile arasına duvarlar ören ve sadece kendi dar çevresine hitap edip ve o çevreyi ihya eden bir anlayışa evriliyorlar…
Oysaki Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin en büyük özelliği sürekli vatandaşın içinde olması ve tevazu sahibi kişiliği idi…
Gelinen nokta ya kendi noksanlığı ya da onu yanlış yönlendirenlerin ve kurduğu ekibin kabahatidir…
Onu sürekli alkışlayıp pohpohlayan ve her yaptığını onaylayan zihniyet, başkan beyin adeta ipini çekiyor…
Birtakım imkânlar sağlayıp, iş verip, maddi destekte bulunup bazı insanları susturabilir veya bazı şeylerin görmezden gelinmesini sağlayabilirsiniz ama “Bu şehir esnaf şehri” sayın başkan…
Herkesi susturabilir ama esnafı susturamazsınız!
Aynı şekilde esnaf temsilcilerini de yok sayamazsınız!
Bu günler unutulmaz, hele esnaf kendisine yapılanları hiçbir zaman unutmaz…
Gelin yol yakınken bazı yanlışlardan dönün, sürekli gözünüzü boyayan ve gerçekleri görmenizi engelleyen insanları etrafınızdan uzaklaştırın…
Sadece menfaate dayalı alkışları, övgüleri ve pohpohlamaları size yapılan destek veya iyilik olarak görmeyin!
Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın mütevazı kişiliğinizden taviz vermeyin, “halkın adamı” görüntünüzden uzaklaşmayın…
Şunu iyi bilin ki birçok icraatınız en yakınınız bildiğiniz insanlar tarafından bile sağda solda alay konusu ediliyor…
Yüzünüze gülen ve sizi bol bol öven nice insan arkanızdan demediğini bırakmıyor…
Kimileri kendi makam ve mevkii kaybolmasın diye, kimi kesim de elde ettiği menfaatler kaybolmasın diye yüzünüze gülüyor, sizi alkışlıyor ve her yaptığınızı onaylıyor…
Şunu da unutmayın ki eninde sonunda kaybeden, bu gibi kendi konforundan başka bir şey düşünmeyen insanlar değil liderler ve başkanlar oluyor…
***
Velhasılı kelam sevgili başkan…
Bu samimi uyarıları ve dostça tavsiyeleri lütfen dikkate alın…
Yeniden halkın arasına karışın, kapılarınızı herkese ve her kesime açın, esnafın feryadını duyun…
Ve de en önemlisi kendisine menfaat sağlayıp size zarar veren insanlarla değil, gerçekten sizin ve şehrin iyiliğini isteyen insanlarla hareket edin…
Bunca yılın emeğini, bunca senenin haklı şöhretini, insanların emekli olup bir kenara çekildiği çağda Allah’ın size nasip ettiğini bu büyük görevi ve makamı, küçük ve basit insanların menfaatlerine ve ihtiraslarına yem etmeyin!
Bu şehir sizden çok şey bekliyor…