Büyükşehir Belediyesi haline dönüşmeden önce yapılmıştı Kirtetepe Caddesi üzerinde Adapazarı Belediyesi lojmanları…

Çok sayıda şube müdürünün oturduğu bina, asrın afeti 17 Ağustos 1999 depreminde yerle bir olunca, içerisinde oturan Ulaşım Dairesi Müdürü Çetin Aday, Temizlik İşleri Müdürü Özcan Balçık enkaz altında kalarak hayatlarını yitirip deprem şehitleri arasına katılırken, Hesap İşleri Müdürü Mustafa Yılmaz hafif, başkan yardımcısı Abdürrahim Tüzün ise ağır yaralı olarak enkaz altından çıkarılmıştı…

Abdurrahim Tüzün bir süre “yaşayan ölü” gibi sürdürdü hayatını…
Onun da aramızdan ayrıldığı yıllar oldu…

Yine o korkunç gecede enkaz altından cesedi çıkarılan biri daha vardı, İmar Müdürü Mustafa Kaya…

Ona ayrı bir parantez açmak istedim…
Zaman zaman görevden alınacağı konusu gündeme gelirdi, benim de içinde bulunduğum Refah Partisi Belediye Meclisi gurubunda…
Meclise intikal eden ve grupta konuşulan imar hareketlerinde fikrini aldığım ve ona göre oy kullandığım, son derece dürüst, işinin hakkını teslimde hiçbir yanlışı olmayan, ender belediyecilerden biriydi…
Böyle olunca şikayet edeni çok olur, bilirim…

Bunların sayısı giderek artınca, görevden alınması konuşulmaya başlanmıştı…

O unutulmaz depremden aylar önce Tozlu Camii’nde kılınan bir Cuma namazında önümdeki safta oturan kişinin çorapları dikkatimi çekmişti…

Hayatımda belki ilk defa gördüğüm ve göreceğim bir manzarayla karşı karşıyaydım…

Önümde bana çevrilmiş ayakların birinde topuğa doğru, diğerinde parmaklara yakın iki yamalı çorap…

Kaldırıp kafamı bakınca gördüm ki o kişi, bizim görevden alınacak durumda olan imar müdürü Mustafa Kaya’dan başkası değildi…

Soluğu doğru belediyede, Başkan Aziz Duran’ın yanında aldım…

Şahit olduğum manzarayı anlattım…

Sonra da “Bu müdürü görevden alırsak büyük hata yaparız.

Sakın böyle bir yanlışlık yapmayalım” deyince, Aziz Başkan da etkilenmiş olacak ki Mustafa Kaya uzun süre görevde kaldı, ta ki o acısı büyük deprem gecesinde deprem şehidi olarak aramızdan ayrılana kadar…

Bütün bunları niye gündeme getirdim…

Dün mazileri yıllar öncesine dayanan, ilin lezzet duraklarını yazmıştık…

Ahsen Pastaneleri Müdürlüğü yapan Mustafa Yılmaz da o gece enkaz altından çıkan belediyecilerden biriydi…

Alifuatpaşa’dan Adapazarı Belediyesi’ne gelmişti…

Yıllar olmuştu görüşmeyeli…

Tanıyamadım…

Tebessümü sürekli olunca sordum; “Bir yerden tanışıyoruz galiba…”

Kendini tanıtınca, anlaşıldı mesele…

Son derece başarılı bir hesap işleri müdürü olarak görev yapmıştı belediyede…
O da Mustafa Kaya gibi hedefteki müdürlerden biriydi…

Onunla yeniden o acılı geceye yönelik hatıralar karıştı sohbetin arasına ve bir dönem mesai arkadaşlarımız olan unutulmaz deprem şehidi belediyecilere yönelik anılar canlandı gözümüzün önünde…
Deprem şehitlerine yüce Mevla’dan rahmet, Mustafa Yılmaz’a Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gitsin istedik, bu vesileyle… 

TRAFİK CEZALARINA DİKKAT!
Yeni açıklanan trafik cezaları, uygulanan rakamlar nedeniyle hayli caydırıcı hale gelmiş olmalı ki, eski alışkanlıkları ile hata yapanlar, bir daha tekrar etmemek için bütün maharetini kullanacaklardır, bundan böyle…

İşte buna tipik bir örnek…

Mali Müşavir Ergün Muzoğlu, yeni cezaların ilk kurbanları arasına katılmış, hafta sonunda…

Karaman-Adapazarı yolunda azami 105 km sürat yapması gerekirken, 106 kilometreyle radara yakalanmış…

Gelen ceza 488 TL olunca, şaşırıp kalmış…
Muzoğlu’nun hafta sonunu tatsız geçirmesine yol açan bu ağır ceza, sanırım herkesi bu konuda daha dikkatli olma adına uyarmış olacak…
Ergün Muzoğlu’na Bizim Bahçe’den geçmiş olsun diyerek teselli “Zambakları” gönderelim istedik…

Büyükşehir Belediyesi haline dönüşmeden önce yapılmıştı Kirtetepe Caddesi üzerinde Adapazarı Belediyesi lojmanları…

Çok sayıda şube müdürünün oturduğu bina, asrın afeti 17 Ağustos 1999 depreminde yerle bir olunca, içerisinde oturan Ulaşım Dairesi Müdürü Çetin Aday, Temizlik İşleri Müdürü Özcan Balçık enkaz altında kalarak hayatlarını yitirip deprem şehitleri arasına katılırken, Hesap İşleri Müdürü Mustafa Yılmaz hafif, başkan yardımcısı Abdürrahim Tüzün ise ağır yaralı olarak enkaz altından çıkarılmıştı…

Abdurrahim Tüzün bir süre “yaşayan ölü” gibi sürdürdü hayatını…
Onun da aramızdan ayrıldığı yıllar oldu…

Yine o korkunç gecede enkaz altından cesedi çıkarılan biri daha vardı, İmar Müdürü Mustafa Kaya…

Ona ayrı bir parantez açmak istedim…
Zaman zaman görevden alınacağı konusu gündeme gelirdi, benim de içinde bulunduğum Refah Partisi Belediye Meclisi gurubunda…
Meclise intikal eden ve grupta konuşulan imar hareketlerinde fikrini aldığım ve ona göre oy kullandığım, son derece dürüst, işinin hakkını teslimde hiçbir yanlışı olmayan, ender belediyecilerden biriydi…
Böyle olunca şikayet edeni çok olur, bilirim…

Bunların sayısı giderek artınca, görevden alınması konuşulmaya başlanmıştı…

O unutulmaz depremden aylar önce Tozlu Camii’nde kılınan bir Cuma namazında önümdeki safta oturan kişinin çorapları dikkatimi çekmişti…

Hayatımda belki ilk defa gördüğüm ve göreceğim bir manzarayla karşı karşıyaydım…

Önümde bana çevrilmiş ayakların birinde topuğa doğru, diğerinde parmaklara yakın iki yamalı çorap…

Kaldırıp kafamı bakınca gördüm ki o kişi, bizim görevden alınacak durumda olan imar müdürü Mustafa Kaya’dan başkası değildi…

Soluğu doğru belediyede, Başkan Aziz Duran’ın yanında aldım…

Şahit olduğum manzarayı anlattım…

Sonra da “Bu müdürü görevden alırsak büyük hata yaparız.

Sakın böyle bir yanlışlık yapmayalım” deyince, Aziz Başkan da etkilenmiş olacak ki Mustafa Kaya uzun süre görevde kaldı, ta ki o acısı büyük deprem gecesinde deprem şehidi olarak aramızdan ayrılana kadar…

Bütün bunları niye gündeme getirdim…

Dün mazileri yıllar öncesine dayanan, ilin lezzet duraklarını yazmıştık…

Ahsen Pastaneleri Müdürlüğü yapan Mustafa Yılmaz da o gece enkaz altından çıkan belediyecilerden biriydi…

Alifuatpaşa’dan Adapazarı Belediyesi’ne gelmişti…

Yıllar olmuştu görüşmeyeli…

Tanıyamadım…

Tebessümü sürekli olunca sordum; “Bir yerden tanışıyoruz galiba…”

Kendini tanıtınca, anlaşıldı mesele…

Son derece başarılı bir hesap işleri müdürü olarak görev yapmıştı belediyede…
O da Mustafa Kaya gibi hedefteki müdürlerden biriydi…

Onunla yeniden o acılı geceye yönelik hatıralar karıştı sohbetin arasına ve bir dönem mesai arkadaşlarımız olan unutulmaz deprem şehidi belediyecilere yönelik anılar canlandı gözümüzün önünde…

Deprem şehitlerine yüce Mevla’dan rahmet, Mustafa Yılmaz’a Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gitsin istedik, bu vesileyle…