Tekin, Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, göreve başladıklarını belirterek, “Başkanlık illa binada yapılmaz. Üç buçuk yıllık il başkanlığı dönemimde de parti binamda en fazla 40-45 gün kalmışımdır. Binada oturarak siyaset yapılmaz. Particiliğimi de kimseye tartıştırtmam” dedi.
CHP’nin bazı yöneticilerinin söylemleri karşısında tahrik edilmek istendiğini iddia eden Tekin, “Kimseyi üzmek istemem. Partiyi bu duruma ben getirmedim. Ortada bir cenaze var, onu kaldırmayalım koksun mu? Partiden ihraç edildiğim hemen açıklandı. İtirafçı olup da halen parti üyesi olan bildiğim 7 kişi var, onlara dokunulmuyor” ifadelerini kullandı.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP’li olmayan kişileri de kayyum olarak atayabileceğine dikkat çeken Tekin, “Örneğin İstanbul 2 No’lu Barosu’na kayıtlı kişilerden de kayyum atayabilirlerdi. Ben 42 yıldır CHP’deyim ve her kademesinde görev yaptım. Görev süremizde CHP’nin tüzüğü ve hukuku neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Derdimiz partimize düşen ateşi söndürmek. Görevi sonlandırılan arkadaşlarımızın haklarını ve hukuklarını sonuna kadar koruyacağız” dedi.
Hukuki süreç tartışması
CHP’nin Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, sürece ilişkin açıklamasında, Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkisinin sınırlı olduğunu belirtti:
-
Mahkemelerin, kongrelerin açılması ve gündem maddelerinin görüşülmesi gibi süreçlerle sınırlı yetkisi bulunuyor.
-
Seçime geçildiğinde ilçe seçim hakimi devreye giriyor ve mazbatalar kesindir.
-
Siyasi Partiler Kanunu ve Anayasa’nın 79. maddesine göre, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararları kesindir ve yalnızca YSK tarafından iptal edilebilir.
Yakupoğlu, “Verilen karar doğrudan Anayasa’nın 79. maddesine ve Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesine aykırıdır. Bu nedenle görev gasbıdır” ifadelerini kullandı.