Çıplaklık bir sanat mıdır, sapıklık mı?

Ahmaklık ve salaklık kötü bir şey midir?

Hedef her zaman, kusursuz olarak nasıl hep 12’den vurulur?

Ne garip… Her önüne gelen çiziyor. Bu çizgicileri tanıyan var mı?

Ahır filozofu olmak mı daha iyidir yoksa Mandıra Filozofu mu?

Ülkemde bir camide ‘Günah Çıkarma’ ayinine şahitlik eden var mı?

Edepsizliğin belli bir yaşı var mıdır? İnsan kaç yaşında edepli olur?

Ben, o kadar içten, o kadar derinden. ‘ahhh, ah’ desem, bu ne anlama gelir?

Hem ‘İmam’, hem de ‘Çağdaş’ olan bir lokantada ‘Gâvurdağı Salatası’ olur mu?

‘Seviyesiz’ birisi, birilerine ‘senin seviyene inmem’ diyorsa, kendisi nerededir?

İçimizdeki İrlandalı’ tabiri çok kullanılır. Acaba neden ‘İrlandalı’ da ‘Fransız’ değil?

‘İnsanlıktan istifa etmek’ mümkün mü? Mümkünse eğer, kimler öncelikle istifa etmelidir?

‘Ahlâksız’ bir kişi, ‘ahlâklı’ birine ‘ahlâklı ol’ diye hitap ediyorsa, bunu nasıl anlamak gerek?

Hani diyorum; ‘yanlış’ da olsa, birine kinimizden dolayı, illâ birilerini savunmak zorunda mıyız?

Siz, ‘Müslüman’ kimliği taşıyan birinin, namazını açıktan kılan bir başkasını, açıktan namaz kıldığı için eleştirdiğini, kınadığını ve ayıpladığını duydunuz mu?

Dostlar! Galiba benim kulaklarımda bir problem oluşuyor: bir süredir 'hırsız' söylemini duyan var mı? Ben duyamıyorum da... Acaba diyorum; o ‘hırsızlar’, mahkemede ‘aklandı’ mı?

Bu garip, ömrü boyunca bir şeyi anlayamamıştır: Ne zaman bir seyahate çıksa, zaman anında kısalıyor ve yollar çabucak yoruluyor. Bunları Seyyah seyahate çıkmadan yapsalar olmaz mı?

Bir kurumda çalışırken bir başka itibarlı kuruma geçici görevle gönderilenler, giderken dostlarına ‘Allah’a ısmarladık’ demeden giderlerse, döndüklerinde dostlarının ona  ‘hoş geldin’ demeleri gerekir mi?

Mütekait (emekli) ve işsiz-güçsüz olduğunu ‘saklamak’ için bir müessesede fiilen ‘çalışmadan’, resmen ‘çalışıyor’ olmak, hem de fiilen çalışanlardan daha fazla maaş almak, dünyanın hangi ülke ve şehrinde vardır? Ben bilmiyorum da… Belki bilen vardır.

Şu garip ülkemde öyle garip ve zavallı durumlara düşmüş, ancak bunların hiç birinin farkında olmayan, öyle sözüm ona eğitimciler vardır ki, kendilerini eğitmekten acizdirler, ancak başkalarına eğitim vermeye kalkarlar… Siz böyle birilerini gördünüz mü?

Zaman zaman duyarsınız, bir kısım insanlar toplanır ve bir sağlıklı yaşam yürüyüşü yaparlar… Bunu belgelemek için bir de gazeteci çağırırlar ve haber yaptırırlar. Yürüyüşe katılanlar sonra bir daha birbirlerini hiç görmezler. ‘Sağlıklı Yaşam İçin Spor’u habersiz yapsalar olmaz mı? Merak işte…

Âhh, ah…

Zor sorular bunlar, çok zor…

Kimsenin cevap vermesini beklemeyin.