Ahmet İnam, “Makina Hesap Yapar, İnsan Mana Arar” oturumunda insanın yalnızca bedensel değil, aynı zamanda ‘mana sağlığı’ için de yaşamına anlam katması gerektiğini vurguladı. Modern dünyanın hızının bireyi kendi varoluşsal sorularından uzaklaştırdığına dikkat çeken İnam, herkesin kendi yaşamının ‘şairi’ olabileceğini belirtti.
Adam Morgan, “Sıradanlığın Dudak Uçuklatan Maliyeti” başlıklı konuşmasında markaların gerçek rakibinin sadece sektör oyuncuları olmadığını, insanın dikkatini çeken her şey olduğunu söyledi. Sıradanlığın markalar için en büyük tehdit olduğunu ve izleyiciyle duygusal bağ kurmanın marka hikâyelerini güçlendirdiğini anlattı.
Bekir Ağırdır, “Geleceğin Kodları: Türkiye Trendleri” oturumunda Türkiye’de değişen toplumsal duyarlılıkları ve tüketici davranışlarını aktardı. Ekonomik sıkışma, dijitalleşmenin getirdiği güvensizlik, sosyal gettolar ve anlam arayışı gibi yeni normlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Adam Fawer ve Özgür Mumcu, “Olasılıksız Hikâyeler, Gerçek Dünyalılar” oturumunda kurgu ve gerçek arasındaki sınırları esneten deneyimlerini paylaştı. İkili, yaratıcı süreçte iç sese ve fikre sadık kalmanın önemine değindi.
Teoman, “Bir Rockstar’ın Varoluşla İmtihanı” oturumunda sahnedeki rock yıldızı personasıyla gündelik hayatındaki dinginliği arasındaki dengeyi anlattı. Sanatçının varoluşçuluk, yaratıcılık ve disiplinli yaşam rutini üzerine sohbeti salonda büyük ilgi gördü.
Diğer dikkat çekici oturumlar arasında Ozan Sihay’ın yapay zekâ ile yaratıcılığı demokratikleştirme sunumu, Srećko Horvat’ın modern dünyanın krizlerini şiirsel ve felsefi bir perspektifle ele alışını, TikTok’un yeni nesil içerik üretim araçlarını tanıtması ve Başar Başaran ile Can Yılmaz’ın karakter merkezli hikâye anlatımı üzerine sohbeti yer aldı.
