Beyin Kanseri Tedavisine Yeni Bir Umut: Nano Molekül

Projeyi yürüten Prof. Dr. Akif Hakan Kurt liderliğindeki ekip, beyin tümörü tedavisinde büyük bir sorun olan sınırlı ilaç seçenekleri ve kısa yaşam süresi sorununu çözmek amacıyla, 2020 yılında çalışmalarına başladı. Geliştirilen nano molekül, beyin omurilik sıvısı (BOS) bariyerini aşarak doğrudan kanserli hücrelere ulaşabiliyor ve etkili bir şekilde tümör hücrelerini hedef alıyor.

3 Etken Maddenin Gücü: Kuersetin, Gümüş ve Kitosan

Nano molekül, şu üç temel etken maddeyle oluşturuldu:

  • Kuersetin: Propolis ve birçok bitkide bulunan flavonoid; anti-kanser, antibakteriyel ve antioksidan etkili.

  • Nano Gümüş: Antibakteriyel ve anti-kanser özellikli, koloidal formda kullanıldı.

  • Kitosan: Karides ve yengeç gibi kabuklu deniz canlılarından elde edilen, doku uyumlu ve toksik olmayan biyomalzeme.

Bu üç maddenin birleşimiyle geliştirilen molekül, hem kanser hücrelerinde apoptotik (ölüme yönlendiren) etki yaratıyor hem de antibiyotik direnci olan bakteriler üzerinde güçlü etkiler gösteriyor.

Antibiyotik Dirençli Bakterilere Karşı Etkili

Molekülün bir diğer önemli yönü ise antibakteriyel gücü. Dirençli bakteriler üzerinde yapılan testler, gümüş ve kitosan birleşiminin güçlü antibakteriyel etkinlik gösterdiğini ortaya koydu. Bu sayede, molekül yalnızca kanser tedavisinde değil, enfeksiyon kontrolü açısından da değerlendirilebilecek potansiyele sahip.

Yara İyileştirici Özellikleriyle de Dikkat Çekiyor

Prof. Dr. Akif Hakan Kurt, geliştirilen nano molekülün yara iyileştirici etkiler de taşıdığını belirtti. Özellikle:

  • Yatak yaraları

  • Diyabetik yaralar

  • Cerrahi sonrası iyileşme süreci

gibi durumlarda krem formunda uygulanabilecek bir ürün olarak da geliştirilebileceği ifade edildi.

Patent Alındı, Sanayi İş Birliğiyle İlaç Üretimi Planlanıyor

Geliştirilen nano molekülün patenti 2024 yılında alındı. Şu anda yerli ilaç firmalarıyla üretim süreci ve klinik aşamalar için iş birliği görüşmeleri devam ediyor. Prof. Dr. Akif Hakan Kurt, “Sağlık Bakanlığı ve sanayi kuruluşları ile iş birliği içinde, bu ürünü ilaç formuna dönüştürmeyi hedefliyoruz. Ülkemize katma değer sağlamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bilimsel Yayın ve Uluslararası İlgi

Projeye ilişkin çalışmalar, uluslararası hakemli bilimsel dergilerde yayınlandı. Nano molekülün karakterizasyon süreci, biyolojik etkileri ve klinik potansiyeli bilim dünyasına sunularak, Türkiye'nin bu alandaki bilimsel başarısı tescillenmiş oldu.

Kaynak: İHA