Benim hikâyem bir nokta ile başlıyor. 
Baktığınızda ufacığımdır.
Serçe parmağınızla dahi beni ezebilir, öldürebilirsiniz.
Ama ben aslında oldukça güçlüyüm.
Ben güçlüyüm, çünkü ben acizim.
Zerre kadar aciz olduğumu bildiğim için delerim taşı, kayayı.
Aciz olduğumun farkında olduğum için taşırım içimde kocaman bir çınarı.
Gücüm, kudretin kendimde olmadığının farkında olmamdandır.
Ben bilirim ki içimde sakladığım o koca çınarın maliki ben değilim.
Ben bilirim ki o çınarın tezahür edebilmesi için gerekli su ve toprak, güneş, mevsimler, yağmur benim değildir.
Bana gönderilmezse bütün bunlar ben sadece tohum olarak kalırım.
Benim çınar olmam dünyanın güneş etrafında dönmesine, dünyanın kendi etrafında dönmesine, mevsimlerin varlığına, okyanuslara, okyanuslarda buharlaşan suyun rüzgâr eliyle taşınarak yağmur olmasına, yağmurun benim ihtiyacım kadar yağdırılmasına bağlıdır.
Bütün bunlar bir arada olmazsa ben içimde taşıdığım o ağacı ortaya çıkaramam.
Ben, benim bütün ihtiyaçlarımı bilen ve ihtiyaçlarıma da malik olan bir Zatın kudretine tabi olduğum için güçlüyüm.
İçimde sakladığım hazinenin ortaya çıkması için gerekli hiçbir unsurun sahibi, maliki değilim.
Ben bütün bunları yapabilen kudrete iman ettiğim için güçlüyüm.
Ben biliyorum ki tüm bunların maliki olan Zat, beni o karanlık toprakta yalnız bırakmayacak.
Ben biliyorum ki ben onun adına hareket ettiğimde o bütün kudretiyle benim yanımda, o yüzden ben güçlüyüm.
Çünkü mutlak güç benimle birlikte.
Ben bütün bunları; havayı, suyu, güneşi, rüzgârı, mevsimleri, galaksiyi inkâr etmeye kalksam ve desem ki: “Ben içimde sakladığım o çınarı tek başıma taşıyorum, tek başıma büyütüyorum, tek başıma tecessüs ettiriyorum, benim hiçbir şeye ihtiyacım yok, ben tek başına yapabilirim ya da benim bunların yarısına ihtiyacım var yarısına yok, ben bu yarıyla tamam olabilirim” desem…
Ve bunu ilan etsem, bununla büyüklensem o çınar olur mu?
Yağmur beni terk etse, güneş artık sana doğmuyorum dese ben o çınarı taşıyabilir miyim?
Benim tamam olmam için benim dışımda birçok unsura ihtiyacım var ve bütün bunların sahibine inanmazsam, “Hayır ben yapıyorum” dersem, O benim yanımda olur mu?
Siz, sizi inkâr eden birinin yanında olur musunuz?
Sizin bütün yardımlarınızı, bütün çalışmalarınızı yok sayan birinin yanında olur musunuz?
Sizin siz olmanızı sağlayan bütün bu unsurları size getiren birini inkâr eder misiniz?
Benim bütün gücüm, işte acizliğimin, eksikliğimin, muhtaçlığımın farkında olmamda saklı.
Çünkü ancak o zaman kâinat benimle.
Ben ancak o zaman yalnız değilim ancak o zaman tamam oluyorum.
Ben ancak o zaman en zenginim.
Ben bilirim demek, ben yapabilirim demek değildir.
Zira hayat çok bilinmeyenli bir denklemdir.
İstediğiniz sonucu alabilmeniz bütün bilinmeyenlere vakıf olmanıza bağlıdır.
Her şeyi ben bilirim demek ben her şeyi kontrol edebilirim demektir.
Bunun ise muhal olduğu izahtan varestedir.
Bu durumu en iyi anlaması gerekenlerin anlaması duasıyla…