Kahraman Ecdadımıza Borçluyuz

Çanakkale, tarihe sığmayan bir destandır. Tarihte eşine rastlanmayan bu müstesna zafer, milletimizin bu topraklarda sonsuza kadar yaşama kararlılığının tüm dünyaya ilanı olmuştur. Bugün aziz vatanımızda hür bir şekilde nefes alıyorsak ve şanlı bayrağımız gökyüzünde gururla dalgalanıyorsa, elbette ki bunu, imkânsızı başaran kahraman ecdadımıza borçluyuz.

Çanakkale Zaferi; modern silahlarla donatılmış bir ordunun karşısında, ateş almaz tüfeklerle, patlamaz toplarla, yalın ayak, aç mide ile kazanılmış bir zaferdir. Bu zaferi; "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" diyen Gazi Mustafa Kemal'e, " Ya şehit ol, ya gazi" diyerek oğullarını savaşa uğurlayan annelere, 215 kiloluk top mermisini sırtında taşıyan Seyit Onbaşı’ya, dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten tüm şehit ve gazi ecdadımıza borçluyuz.

İstiklâlimizden Asla Taviz Vermeyeceğiz!

Bu sebeple her yıl 18 Mart'ta, onur ve gururla Çanakkale Destanı’nın yıl dönümünü kutluyor, bu büyük zaferin kahramanları olan şehitlerimizi yâd ediyoruz. Çanakkale Şehitlerinin torunları olarak bizlere düşen, kahraman ecdadımızın mirası olan bu topraklara layıkıyla sahip çıkmak ve istiklâlimizden taviz vermemektir. Büyük bir gururla söyleyebiliriz; dün taviz vermedik, bugün taviz vermiyoruz, yarın da taviz vermeyeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, kahraman gazilerimize ve şehitlerimizin aziz emanetlerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Kaynak: Basın Bülteni