Bahçeli, Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili kararın TBMM’de derhan okunmasını istedi. Ayrıca, Irak ve Suriye sınırlarından 60 kilometrelik güvenlik koridoru oluşturulmasını da önerdi. 

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 2024 yılında kendileri için iki önemli dönüm noktası olduğunun belirterek, bunlardan birinin 17 Mart 2024 tarihindeki büyük kurultay, diğerinin ise 31 Mart’taki yerel seçimler olduğunu söyledi. 

Şu ana kadar 165 belediye başkan adayını açıkladıklarını, diğer partilerin de aday açıklamaya devam ettiklerini belirten Bahçeli’nin konuşması satırbaşlarıyla şöyle:

“-CHP’de işler iyice sarpa sarmış, belediye başkan adaylarının tespitinde kriz ve karışıklık artık bastırılamaz şekilde gün yüzüne çıkmıştır. İçeriden DEM’lenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli, fikri ve siyasi melekelerini kaybetmekle kalmamış, istikametini hepten şaşırmıştır.”

“-DEM’lenmiş CHP’nin demokratik ıslah, terbiye ve tecziyesinin zamanı gelmiştir, işte o zaman 31 Mart’tır.”

“-31 Mart 2024 tarihinde, Türk siyaset tarihinin kilit mahiyetindeki seçimlerinin yapılacak olması; pek tabii bizim dikkat, dirayet, tedbir, temkin ve heyecanımızı doğal olarak yoğunlaştırmamızı gerektirmektedir.”

“-Merkezi yönetimle birebir uyumlu yerel yönetimlerin tezahürü Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine, aynı zamanda milletimizin refah, mutluluk ve güven beklentisine doğrudan hizmettir. Cumhur İttifakı olarak bu kutlu hizmete talibiz, vaki hizmetkarlığa tüm varlığımızla, tüm imkanlarımızla hazırız.”

“-Büyüklük taslayan küçülmüş siyasi zihniyetlerden yerel yönetimler ölçeğinde kurtuluş 31 Mart’ta yaşanacaktır.”

“-Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, boş zamanlarında belediyeye uğrayan, bunun dışında her taşın altından çıkan, politikada ayak oyunlarıyla meşgul olan şahsa İstanbullu kardeşlerimin son yapacağı, tezkeresini eline tutuşturup Saraçhane’den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli, bir daha da İstanbul’un yıllarını çalmaya cüret etmemelidir.”

“İsrail ve ABD akıttıkları kanları hesabını verecek”

“-İsrail masum bir halkın kanını dökerken, ABD’de bir sinagogun altında deşifre edilen yasa dışı tünellerden insan ticaretine, pedofiliye ve organ mafyasına dair bulgular elde edilmiş, sonuçta oluk oluk pislik akmıştır.”

“- ABD ve İngiltere’nin müştereken Yemen’e saldırması, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki mezalimleri sadece mazlumların değil, aslında insan haklarının, insanlık onurunun, bölgesel huzur ve istikrarın hiçe sayılmasıdır.”

“-Bize göre hâkim uluslararası sistem çöküş aşamasına geçmiş, bağlayıcılığını ve inandırıcılığını tamamen yitirmiştir.”

“-İnancım odur ki, İsrail ve ABD günü geldiğinde damla damla akıttıkları kanların hesabını muhakkak vereceklerdir.”

“-Amerikan vatandaşları hem kendi gelecekleri hem de dünyanın geleceği açısından ABD’yi adil, insani, vicdani ve hukuki rotaya çekmekle mesuldürler.”

“-Bugün ABD’yi sorgulamak demek bir yönüyle terörizmi sorgulamak demektir. Bugün ABD’yi sorgulamak demek darbeler tarihiyle yüzleşmek demektir. Ekonomik krizlerin altına bakınız, karşınıza çıkacak husumet yüz bellidir. Terör saldırılarının, bölgesel gerilimlerin, komşu ülkelerdeki iç kargaşa ve kaosun arkasına bakınız, yine aynı mihrak çıkacaktır.”

“-İsrail’in Gazze soykırımına karşı insanlığın yanında duran Türkiye’ye karşı cevap terör kanalından verilmektedir.”

“Etnik bölücülük”

“-Kırk yıldır kanlı eylemleri ile ülkemizin ilk gündemi haline gelen PKK terörünün bir sonuç değil bir vasıta; bir amaç değil bir araç olduğu bilinmektedir.”

“-Kurulduğu ilk yıllardan itibaren PKK’nın, Türkiye üzerinde emelleri olan her devletin kullandığı, uluslararası ve hatta uluslar üstü bir baskı ve pazarlık aracı olarak şiddete ve teröre başvurduğu ortadadır.”

“-Terör örgütünün 2002 yılında kabul edilen siyasallaşma stratejisinde ‘Kürt kimliğinin tanınması kapsamında yerel dilin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması’ birinci öncelikli hedef olarak ortaya konulmuştu.”

“-Yıllardır PKK terörüyle haklı ve meşru mücadelemize köstek olan, terörizmin çok sayıda can kaybına göz yuman uluslararası camia, İsrail saldırıları karşısında sessiz kalmayı tercih ederek ikiyüzlü siyasetini bir kez daha belgelemiştir.”

“-PKK’nın siyasi talep listesinin ön sıralarında yer alan bazı konularda etnik bölücülüğün zemin kazanması ve köprübaşını tutması bu tehlikeli anlayışın somut yansımasıdır.”

“-PKK terörünü, silahsız bölücülükten; bölücü faaliyetleri de bölgemizdeki küresel projelerden bağımsız düşünmek ve birbirinin içinden çıktığını görmeden tek tek ele almak hepimizi yanlış sonuçlara ve yanlış sebeplere götürecektir.”

“-Bilinmelidir ki, dağda, bayırda, sınır hattında mücadele ettiğimiz hainlerin siyasi cephesi olan DEM’cilerin TBMM’de bulunmaları adalet ve hukuk garabeti, siyaset ve demokrasi ayıbıdır.”

“-Terörle mücadele, aslında bölücülükle mücadelenin sadece bir bölümüdür.”

Yeni bir güvenlik hattı önerisi

“-Devlet gaflete düşmez, devlet ihanete göz yummaz, devlet hukuk içinde meşru mücadelesinden asla taviz vermez. Türkiye Cumhuriyeti, sınır içi güvenliği sağladığı gibi, sınır ötesi güvenliği de temine muktedirdir.”

“-Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında toplanan güvenlik toplantısında alınan kararları desteklemekle birlikte, Irak’ın kuzeyindeki dağlık bölgeyi içine alacak şekilde, bu ülkeyle koordineli ve karşılıklı uzlaşmayla, üresi belirlenmiş ve derinliğine 60 km’ye kadar inen, buradan Hatay’a kadar uzanacak ‘Türkiye’nin Güvenlik ve Geleceği İçin Huzur Hattı’ kurulmalı, bu hattın içine sinek bile sokulmamalıdır.”

“-PKK'nın siyasi cephe örgütü olarak faaliyet gösteren sözde siyasi partinin yöneticileri ve milletvekilleri, devlete meydan okumanın, PKK’ya yardım ve yataklık suçu işlemelerinin bedelini en ağır şekilde ödemek durumundadır.

Atalay ile ilgili karar TBMM’de derhal okunmalı

“-Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamanın gerekçesi olmaz diyen Bay Zühtü’ye sormak isterim ki, acaba şehitlerimizin dökülen kanlarının gerekçesini, feryat figan eden analarımızın gözyaşlarını izah edecek yürek sende ve senin gibi düşünen diğer mahkeme üyelerinde var mıdır?”

“Sen yanlış mahkeme kararının derdindesin, biz aziz vatanın derdindeyiz.

Sen ve senin gibileri PKK hukukunun kafesindesiniz, biz Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş ve istiklal hukukunun peşindeyiz. Yani anlayacağınız geceyle gündüz gibi ayrıyız.”

“-Mahkûm Can Atalay’la ilgili kararın da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde derhal okunmasını istiyoruz.”

Bölücülükle mücadele stratejisi

“-Altını çizerek açıklıyorum, önümüzdeki yeni sürecin bir sonucu olarak; ayrıntılı bir bölücülükle mücadele stratejisi hazırlanmalı, mutlaka uygulanmalıdır.”

“-Aynı kaderin mensupları olarak Türkiye’mizin bir kaos ortamına sürüklenmesini önlemek hepimiz için tarihi bir vazifedir. Herkes üstüne düşen sorumluluğu basit siyasi hesapları bir kenara bırakarak yerine getirmelidir.”

 “-Verilecek toprağımız, çizilecek sınırımız, kaybedilecek insanımız ve terk edilecek ilimiz yoktur.”

“-Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan etnik tahrikleri hayasızca sürdürmeye, etnik köken farklılıklarına dayalı bir ayrışma, bölünme ve çatışma sürecini Türkiye’nin karşısına çıkarmaya yeltenenler tarihi bir hataya düşecekler, ağır sonuçlarla yüzleşeceklerdir. “

“-Teröristler bugün sadece dağlarda aranmamalıdır. Sözcüleri ve temsilcileri vasıtasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmişlerdir ve onlara karşı devlet vakarı hukuk sınırları içinde kesinlikle devreye girmelidir.”

// AJNS BZM-YENİSAKARYA HABER MERKEZİ 

Editör: Haber Merkezi