Çarşı ve mahalle bekçilerinin yetkilerinde yapılan düzenlemeyle bekçilere; kimlik sorma yetkisi, silah taşıma yetkisi ve araç durdurma yetkisi verilmişti. Bu durumdan rahatsız olan CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak, mahalle bekçilerinin yetkisini genişleten Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun bazı maddelerinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulmasını talep etmişti.

AYM, CHP'nin, 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptaline ilişkin başvurusunu karara bağladı.

Silah kullanma yetkisi
Kararda verilen yetkiler dikkat çekti. Mahkeme, bekçilere silah kullanma yetkisi verilen düzenlemenin iptali talebini reddetti. Ret kararının gerekçesinde, bekçilere bu yetki verilirken ‘Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda atıfta bulunulduğu belirtildi.

Kararda şöyle denildi: “Saldırıları etkisiz kılmak ve hakkında tutuklama, gözaltına alma zorla getirme veya yakalama emri verilmiş kişileri ya da suç üstü halinde şüphelileri yakalamak amacıyla silah kullanılabileceğinin hüküm altına alındığı, böylece yetkinin veriliş amacına aykırı ve orantısız şekilde kullanılmasını engelleyecek güvenceye yer verildiği görülmektedir.”

Kimlik tespiti yetkisi verildi
AYM bekçilere, “suç işlenmesi, suçun faillerinin ya da aranan kişilerin kimliklerini tespiti ile mevcut ve muhtemel tehlikeleri önleme” amacıyla kişileri durdurma ve kimlik tespiti yetkisi veren düzenlemenin iptal talebini ise reddetti.

Bazı hükümleri iptal etti
Kanun'un 6'ncı maddesinin 1'inci fıkrasının b bendinde yer alan ve "Görev bölgeleri içinde bulunan konut, iş yeri ve araçlar gibi malların korunmasında sahipleri tarafından noksan alınan tedbirleri tamamlattırmak" kuralının iptaline hükmedildi.

Önleyici ve koruyucu görev kapsamında "noksan tedbirlerin" neler olduğunun açıklanmadığına işaret edilen kararda, "Bu tedbirlerin tamamlattırılmasından ne anlaşılması gerektiği, bu yetkinin kapsam ve sınırları ile nasıl gerçekleştirileceği belirli değildir. Bu itibarla yeterli kanuni ilke ve çerçeveyi öngörmemesi nedeniyle kuralın belirsiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır." değerlendirmesi yer aldı.

Çarşı ve mahalle bekçilerinin, "kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri alması"nı öngören Kanun'un 6'ncı maddesinin 1'inci fıkrasının ç bendi de Yüksek Mahkeme tarafından iptal edildi.

İptalin gerekçesinde, kamu düzenini bozacak eylem ve durumların mahiyeti, boyutu ve sınırlarının neler olduğunun belirlenmediği, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkında sınırlamaya yol açan önleyici tedbir mahiyetindeki görev ve yetkilerin neler olduğunun ve kapsamının düzenlenmediği belirtildi.

Aynı Kanun'un 6'ncı maddesinin 1'inci fıkrası g bendinde yer alan çarşı ve mahalle bekçilerinin "halkın sükun ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri engelleme görevi" hükmü de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Kararda, "Halkın sükun ve istirahatini bozmak, başkalarını rahatsız etmek eylemlerinin kabahat kapsamında değerlendirileceği, engellemenin kapsamı, hangi yetkileri içerdiği ve sınırları konusunda kural belirsizdir." tespiti yer aldı.

"Elle kontrol" düzenlemesine iptal
Anayasa Mahkemesi, Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nun 7'nci maddesinin 6'ncı fıkrasında yer alan "durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kişinin kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik el ile dıştan kontrol dahil gerekli tedbirleri alabilmesi" kuralını iptal ederken gerekçede "gerekli tedbirlerin" neler olduğunun açıklanmadığı kaydedildi.

"Kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır"

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

Kuralda, bahsi geçen durumların varlığı halinde gerekli tedbirlerin neler olduğu, yetkinin kapsam ve sınırları açık ve net olarak belirlenmemiştir. Bu itibarla kişilerin üstünde ve eşyası üzerinde yapılacak elle kontrol faaliyeti ile arama arasındaki sınırın tespit edilmesi açısından kuralda belirsizlik bulunmaktadır.

Elle kontrolün arama tedbiri boyutuna ulaşmasını önleyecek şekilde kapsam ve sınırlarının tespit edilmediği belirtilen kararda, "Anayasa'nın 20'nci maddesinde düzenlenen kişilerin özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına getirilen sınırlamanın öngörülebilir bir kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır." tespitine yer verildi.

Haftalık çalışmanın 40 saati aşmasını öngören kural iptal edildi
Anayasa Mahkemesi, Kanun'un 12'nci maddenin 1'inci fıkrasında yer alan, çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma sürelerinin 40 saati aşabileceğini öngören, "emniyet ve asayişin gerektirdiği durumlarda haftalık 40 saat olarak belirlenen çalışma süresinin haftada bir gün istirahat verilmek kaydıyla artırılabilmesi" hükmünü de iptal etti.

Kararda, "Çalışma süresinin azami ne kadar artırılabileceği, artırılan bu sürelerin nasıl telafi edilebileceği konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kuralla öngörülen sınırlama belirli ve öngörülebilir nitelikte değildir. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.

AYM, kanunda yer alan "Emniyet ve jandarma teşkilatlarında istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin amirleri, meslek hiyerarşileri içinde tespit edilir" hükmünü de "çarşı ve mahalle bekçilerinin talimat alacağı, işlemlerini hukukilik ve yerindelik bakımından denetleyecek, düzeltecek, iptal edecek, disiplin, atama, terfi işlemlerini yapacak amirlerin kimler olduğunun kuralda tespit edilmediği" gerekçesiyle iptal etti.

Kaynak: AA