Kel bir AKSAKAL, gür saçlı AKSAKAL’a sormuş: Bir ülkede, istisnasız herkes ‘yanlış’ yapmışsa, yapılan iş ‘doğru’ mudur?

Rind yapılı bir AKSAKAL ulu orta konuşmuş: KİN'leri DİN'lerinin önüne geçenler, bir an da olsa nefis muhasebesi yapsınlar!

Çokbilmiş bir AKSAKAL durup dururken, kendi kendine mırıldanmış: Çok, ama çok malumat sahibi olup da hiç bir şey bilmemek ne kötü...

Ala sakallı bir AKSAKAL durup dururken şöyle bir lâf etmiş: Ağzında bakla tutanları, zaman zaman baklayı çıkartıp konuşturmak gerek...

Meczup gibi görünen bir AKSAKAL, halinden şikâyetçi olan bir dostuna şöyle demiş: İyi ki sıkıntıdasın. Bil ki sıkıntısız günü olanlarda problem vardır!

Yaşlı bir AKSAKAL ömrünün son günlerinde, vefatı öncesinde, şöyle demişti: Köpeğin eniği de köpektir. Köpek, b.k yemekten vazgeçmez ve alçak eşeğe herkes biner.

Aksakal olduğunu farkında bile olmayan bir AKSAKAL, kendisine 'büyükler affeder' diyen birine, 'ben büyük değilim ki affedeyim' demiş... De dersiniz 'DOĞRU' demiş mi?

Aksakal olmaya doğru adım adım ilerleyen bir dost, bir AKSAKAL'ın fotoğrafına bakmış ve şöyle demiş: Yahu insan sevince, resmi dahi güzel görünüyor sevene... Kim bilir belki de haklıdır.

Rakip ama kime rakip bir AKSAKAL demiş ki: Allah'ı 'otorite' olarak tanımadıktan sonra, kimi ‘otorite’ kabul ederseniz edin, fark etmez! İsterseniz beni de kabul edebilirsiniz.

Akıllı geçinen bir AKSAKAL şöyle demiş: Etrafınızda sizi rahatsız eden sinekler var ise, onları muhatap almayın. Zaten garip ve zavallıların ömürleri çok kısa... Üç beş gün sonra göçer giderler!

BİR KARASAKAL demiş ki: Kara kara (!) düşünüyorum da... Ne olacak bu memleketin hâli? Bir türlü düzlüğe çıkaramıyorum... Çıkaracağım aslında da... Bırakmıyorlar ki kendi halime... Allah, Allah...

Ununu elemiş, eleğini duvara asmış bir AKSAKAL, uzun uzun düşündükten sonra kendi kendine şöyle mırıldanmış: Yavaş yavaş acele etmek gerek... Yoksa bu şehirler bizi canlı canlı öldürecek...

Karamsar bir AKSAKAL diyor ki: Netice itibariyle ŞER GÜÇLERİN arkasında bir 'otorite' var... Birinin otoritesi ABD, diğerinin İSRAİL... Buna rağmen niye panikliyorsunuz ki? Sırtlarınızı nasıl olsa belli otoritelere dayamışsınız.

Kara kara düşünen bir AKSAKAL, ülkede geçmişte koalisyon tartışmaları sırasında ak ak düşünmeye başlamış ve siyasetçilere şu tavsiyede bulunmuş: Görüyorum ki koalisyon kurmada zorlanıyorsunuz. Siz en iyisi dışarıdan bir parti ithal edin, onunla koalisyon kurun!

Olur olmaz her şeye kafa takan vehimli bir AKSAKAL, tefekkür halinde iken, dahice (!) bir söz söylemek istemiş ve şöyle demiş: Ekvator çizgisinden Kuzey Kutbu’na doğru seyahat edenler, vardıklarında, oradan farkında olmadan Güney Kutbu’na doğru yol alırlar…

Ahhh ah…

Bu aksakallar olmasa hallerimiz nice olurdu?