‘Çarpık Soru’ olur mu? Olursa kim çarpıtır?

‘Zurnaların son delikleri’ olmazsa, olmaz mı?

‘Yer yerinden oynarsa’ insanlar da oynarlar mı?

‘Sinirleri bozulmuş’ bir insan sinirlenebilir mi?

Hangi veya kimin ölüsünün arkasından konuşulmaz?

Hainlikte ‘Derinlik Ölçüsü’ nedir? Bu ölçünün birimini biliyor musunuz?

İnsan bu, meçhul!’… Acaba kafasında ‘acabalar’ olmalı mı olmamalı mı?

Demokratik Suikast olur mu? Olursa nasıl olur? Kim yaptırır veya kim yapar?

‘Ana sütü’ mü daha iyidir, yoksa ‘dana sütü’ mü? ‘Saçma sapan bir soru’ demeyin, zaten öyle…

Katilin bizzat kendisini, katili ‘araştırmak ve bulmakla görevlendirmek’ nasıl bir anlayışın ürünüdür?

Demokrasiye katletmek için yola çıkanların başaramayınca demokrasi havarileri pozisyonuna geçenlerden iğreniyorum. Siz de iğreniyor musunuz?

Bir Eğitim Öğretim Kurumundaki FETÖ mensubu elemanları araştırmakla görevlendirilen bir görevlinin kendisi FETÖ'cülerle içli dışlı ise... Durumu nasıl izah edersiniz?

Ülkemizin itibarlı bir üniversitesinde bir öğretim üyesi düşünün, Doçent unvanlı... Profesör unvanı alabilmesi için en az 6 ay yurtdışında kalması gerekiyor… Hazırlıklarını tamamlıyor ve üniversitesi onu, istediği için, deniz ötesine bir ülkeye gönderiyor. Orada 6 ay değil bir yıl kalıyor. Profesör olması için gerekli süre dolmadan 15 gün önce, adına profesörlük ilanı çıkıyor. Gelir gelmez Profesör yapılıyor. Arkasından da bir Fakülteye DekanDekan olur olmaz, ilk yaptığı icraat, denizaşırı kaldığı yerden bir öğretim üyesini dekanlık yaptığı Fakülteye konferansa davet... O da daveti gelip konferansını veriyor. Dekan onun için 'aile dostu' diyor. O Dekan mı? Hâlâ Dekan ve günümüz konjonktürüne uygun olarak FETÖ'cü arıyor… Siz olsanız onun hakkında ne düşünürsünüz?

Ülkemin çok yıldızlı kalite belgesine sahip ünlü ve bir üniversitenin Rektör Yardımcılarından birini düşünün… Çok sayıda öğretim üyesinin yetişmesine vesile olmuş… Bunlardan ikisi çok özel… Araştırma görevlisi olarak almış, mastır (yüksek lisans) ve doktoralarını yaptırmış, yardımcı doçent öğretim üyesi unvanının da verilmesine vesile olmuş. Yaşadığımız FETÖ operasyonunda bu ikisi FETÖ’cü diye içeri alınmış ve birisi üniversiteden atılmış… Buraya kadar iyi de… O Rektör yardımcısı hâlâ görevinin başında ve kurumlarında Rektörle birlikte FETÖ’cü arıyorlar (!). FETÖ’cülerin izini sürüyor (!) Nasıl, beğendiniz mi? 

SÖZÜN ÖZÜ:

Sorular, sorular ve sorular…

Saçma sapan sorular…

Akla zarar sorular…

İyi ki varsınız…