Adapazarı’nın yetiştirdiği önemli hikâyeci ve yazar Necati Mert (1945-2024), vefatının 1. yıldönümünde dostları tarafından düzenlenen mütevazı bir programla anıldı. Faik Baysal Kütüphanesi’nde gerçekleşen anma etkinliği, ilk olarak yazarın Yorgalar Mezarlığı’ndaki kabrinin ziyareti ile başladı.
Yaklaşık yirmi edebiyat ve sanatseverin katıldığı program, Yazar Fahri Tuna’nın sunumuyla devam etti. Organizatör ve Mert’in eski okul arkadaşı Hamdi Özarutan, lise ve üniversite yıllarında birlikte sahneledikleri tiyatro oyunlarını ve Mert’in insan sevgisi ile dolu kişiliğini katılımcılarla paylaştı. Özarutan, “Necati Mert, yazarlık serüveninden önce tiyatro oyunlarında birlikte oynadığımız, insanlara ve sanata tutkulu bir arkadaşımızdı” dedi.
Mert’in kızkardeşi Sevgi Mert Yağcıoğlu, ağabeyinin disiplinli ve otoriter bir karaktere sahip olduğunu belirtirken, son yıllarının sevgi dolu ve güzel anılarla geçtiğini söyledi. Mert’in yakın dostu Şaban Günel, yazarın muhalif ve toplumcu duruşunu vurguladı: “Necati Abi sosyalistti, ama örgütlü eylemlere katılmadı. Duruşunu ve düşüncelerini yazılarıyla gösterdi.”
Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü Başkanı Dr. Mehmet Özdemir, Mert’in yayımlanan ilk öyküsü “Mustafa’nın Karesi” üzerinden öykülerinde sıkça yer verdiği Adapazarı mekân ve kişilerini anlattı. Özdemir, Mert’in şehir kültürüne yaptığı katkılara dikkat çekti: “Siyasî görüşlerimiz farklı olsa da her konuyu özgürce konuşabildiğim bir dostumdu. Hikâyelerinde Adapazarı’nın ruhunu ve insanlarını dile getirdi.”
Programın son konuşmasını yapan Fahri Tuna, Mert ile 1991 yılında gerçekleştirdiği ve yayınlanmamış söyleşiye dair anılarını paylaştı. Tuna, Mert ile edebiyat ve Adapazarı sevdası ekseninde yıllar boyunca karşılıklı saygı içinde merhabalaştıklarını dile getirdi.
Ayrıca Mert’in lise arkadaşı Nedret Kuşaksızoğlu, şehir entelektüellerinden Veysel Saka ve yazarın son yıllarında yakınında bulunan Emre Durmuş da gözlem ve anılarını paylaşarak programı zenginleştirdi.
Vefa programı, Necati Mert’in eserlerinin daha çok okunması ve ilgili kurumlarca şehrin değerli yazarına bir mezartaşı yaptırılması dileğiyle sona erdi.
