Yarın, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Gölcük merkezli depreminin yıl dönümü. Felaketin üzerinden 26 yıl geçti. 7,4 büyüklüğündeki depremle sarsılan Marmara Bölgesi’nde yıkım büyük oldu. 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Depremin bıraktığı acı hala taze… Depremin yıldönümünde sözü, o gece felaketi yaşayanlara bıraktık. Söz vatandaşın;
DİRENÇLİ ŞEHİRLER
Hasan Yavuzyiğit, “17 Ağustos günü Karasu’daydık. Rabbim bir daha öyle bir gece yaşatmasın. Depremde sağlam binaların ne kadar kıymetli olduğunu anladık. Vatandaş, depreme karşı bilinçlendirilmeli. Yapılan binalar, depreme dayanıklı olmalı. Deprem sonrası tedbirler alınmaya çalışıldı ancak tabi istenilen bir noktaya gelinmedi. Ülkemizin şu anda en önemli önceliği deprem olmalı. Şehirler, depreme dirençli hale getirilmelidir. Rabbim bir daha göstermesin o acıları. İnşallah bunlardan ders alarak önümüze bakarız.” dedi.
MANZARA KORKUNÇTU
İbrahim Başak, “1999 depreminde askerdeydim. O gece 03.00-05.00 nöbetim vardı. Depremi hissetmedik. Daha sonra depremin olduğunu öğrendik. Hemen buradaki akrabalarımıza ulaşmaya çalıştık ancak hiçbirine ulaşamadık. Depremden 2 gün sonra Sakarya’ya geldim. Geldiğimde gördüğüm manzara korkunçtu. Allah bir daha yaşatmasın. Depremin üzerinden 26 yıl geçti, önlem alınmaya çalışıyor ama temennimiz önlemlerin daha fazla alınması. Depremle ilgili bütün tedbirlerin alınması gerekiyor. Özellikle kentsel dönüşüm ve binalarla ilgili. Ne gerekiyorsa yapılmalı.” diye konuştu.
ŞEHİR YIKILMIŞTI
Selda Zorlu, “O geceyi çok kötü hatırlıyorum sonrasını daha kötü hatırlıyorum ölüm, kokular, cesetler, yıkılmış bir şehri hatta aslında Marmara bölgesini yıkım olarak hatırlıyorum. Giden can kayıpları bizi çok üzdü çok yaralar aldık. O geceyle ilgili çok iyi anılarım yok. Ama şükürler olsun deprem sonrasında güzel toparlandık. Deprem sonrası Sakarya’nın güzel önlemler aldığını düşünüyorum. Dönüşmesi gereken binalar bir an evvel dönüşmeli. Deprem yasası çıkartıldı ama maalesef ki denetimler çok yetersiz. Daha iyi denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
DEPREM KAPIDA
Vedat Öz, “O gece büyük bir felaket yaşadık. Bizim yaşadığımız bina yıkıldı. Komşularımız enkazlar altında can verdi. Böyle bir travma yaşadık ve her yıl aynı acı ve duyguları yaşıyoruz. Küçük bir sarsıntıda bile o gece aklımıza geliyor ve ürküyoruz. Deprem sonrası yeterli önlemler alınmadı. Dönüşüm yapılmadı. O kadar çok ağır, orta ve az hasarlı binalar var ki olası bir depremde buralar yıkılır ve çok büyük kayıplar veririz. 99 depreminde halamı, eşini ve çocuklarını kaybettik. Tedbirler için çok geç kalındı. Ülkemizde bu kadar deprem yaşanıyorken, hala tedbirler alınmıyor. Deprem kapımızda.” şeklinde konuştu.
UNUTAMIYORUZ
Şükran Demirci, “17 Ağustos gecesini unutmak mümkün değil. Hepimiz için çok zor bir geceydi. Yıkılmış binalar, yardım çığlıkları hala dünmüş gibi hafızalarımızda. Allah bir daha bu millete böyle acılar göstermesin. Şu an konuşurken bile tüylerim diken diken oldu. Felakette, yakınlarımızı kaybettik. Büyük acılar yaşadık. Depremden sonra önlemler alındı. Tek temennimiz, bir daha felaketin yaşanmaması. Gerek şehrimizin gerekse ülkemizin önceliği her zaman deprem olmalı. Gerekli tüm tedbirler alınarak dirençli şehirler inşa edilmeli.” ifadelerini kullandı.
TEDBİR ALINMADI
İbrahim Okur, “Depremi yaşayan birisiyim. Rabbim bir daha yaşatmasın. Rabbim bize acısın. Böyle büyük bir felaket yaşadık. Üzerinden 26 yıl geçti ama bence tedbirler alınmadı ve hala da alınmıyor. Şehrimizde hasarlı binalar var, olası bir depremde bunlar yıkılır. Allah muhafaza yoksa büyük kayıplar veririz. Ben 99 depreminde kuzenimi kaybettim. Felaketlerde kayıp vermek o kadar zor ki anlatamam. Bir yandan yıkılmış binaların içerisindesiniz. Diğer yandan cesetleri bulmaya çalıyorsunuz. Çok acı çok.” dedi.
ÖNCELİK DEPREM
Çetin Yıldırım, “Ülkemiz, deprem kuşağında yer alıyor. Tablolarda da görüldüğü üzere, olası bir depremde tedbirler almazsak, büyük kayıplar vereceğiz. Maalesef geçmiş yıllarda meydana gelen depremlerde verdiğimiz canları, yıkılan binaları unutmadık ve asla da unutmayacağız. Sürekli acı üzerine konuşursak, geleceğe bir fayda sağlamaz. Bilim insanları yapılması gerekenleri zaten açıklıyor. Depremle ilgili önlem alınmadı mı? Maalesef alınmadı. Deprem kuşağında yer alan ülkemiz ve Sakarya’nın önceliği her zaman deprem olmalı.” dedi.
DEPREM ÜLKESİYİZ
Kader Haldız, “Aslen Karasuluyum ama o gece İstanbul’daydık. Depremi iliklerimize kadar hissettik ve çok korktuk. Hemen ailemizi aradık ama haber alamadık. Bu kez daha fazla korktuk. Her yer yıkılmış. Çığlık sesleri, enkazlar adeta şehirler yerle bir olmuştu. Üzerine bir de ailelerimizden haber alamayınca bizde yıkıldık. İnşallah aynı acıları yaşamayız. Depremden sonra tedbirlerin alınmadığını düşünüyorum. Deprem ülkesiyiz. Buna rağmen neden önlemler alınmıyor anlamış değilim. İstanbul’da bir deprem bekleniyor. Herkes korkarak yaşıyor. Tedbir alınmadığı için korkarak olası bir depremi bekliyoruz.” dedi.
DÖNÜŞÜM ÖNEMLİ
Yakup Yüce, “O gece üzücü bir şekilde hatırlıyorum tabii ki. Ben lisedeydim. Büyük acılar yaşadık. Allah bir daha yaşatmasın. Deprem sonrası önlem alınmaya çalışılıyor. Daha da önlem alınacak inşallah. Depremde akrabalarımı kaybetmedim ama vefat eden arkadaşlarım oldu. Depremle ilgili tedbirler alınması gerekiyor. Bu tür acıları yaşamamak için depremin varlığını her zaman hatırlamak gerekiyor. Deprem ülkesiyiz. Ayrıca kentsel dönüşüm çok önemli. Bu tür tedbirler alınırsa böyle acıları çok fazla yaşamayız.” diye konuştu.
ACI GEÇMİYOR
Turan Kartal, “Deprem zamanı Adapazarı Yağcılar Mahallesi’nde oturuyordum. Yaşımdan dolayı depremin olduğunu anlamamıştım. Depremin ne olduğunu da bilmiyordum. Evimize kamyon çarptı zannetmiştim. Bizim binamız yıkılmadı. Herkes feryat figan evlerinden çıkmaya çalışıyordu. İnsan hatırladıkça duygulanıyor. Allah bir daha yaşatmasın. Eskiden huzur, mutluluk vardı. İnsanların birbirine saygısı vardı. Aradan 26 sene geçti ama eskisi gibi değil hiçbir şey. Allah yardımcımız olsun. Bir daha böyle büyük felaketler yaşamayalım inşallah.” dedi.