Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Mücadelesi değerlerine yönelik hakaretleri “asla kabul edilemez” olarak nitelendirdi; siyasetin, tarih üzerinden rövanş ve savaş zemini haline getirilmemesi gerektiğini söyledi.

“Siyasi fikir ile siyaset zehirlemek farklı şeyler”

Çelik açıklamasında, siyasi ifade özgürlüğü ile “siyaseti ve demokrasiyi zehirlemenin” birbirinden ayrılması gerektiğini belirtti:

“Siyasi fikir ifade etmekle, siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek aynı şey değildir. Devletimizin niteliklerine ve milletimizin değerlerine dönük saldırgan ve hakaretamiz söylem ve eylemler ‘siyasi tartışma’ ya da siyasi fikir beyanı değildir. Bunlar siyaseti zehirleme ve demokrasiye suikast teşebbüsleridir.”

Tarih fanatik ideolojilerin çatışma alanı olamaz

Tarihin, fanatik ideolojilerin savaş arenası yapılmaması gerektiğini söyleyen Çelik, tarih üzerinden rövanş siyaseti yürütmenin toplumsal zararlarına dikkat çekti:

“Tarihi olayları güçlü bir gelecek için değerlendirmek yerine bir rövanş ve savaş alanı gibi görmek sağlıklı bir zihniyet ortamı doğurmaz. Tarih fanatik ideolojilerin savaş arenası değildir.”

Atatürk ve istiklal mücadele değerlerine yönelik hakaretler kabul edilemez

Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve İstiklal Mücadelesi değerlerine yönelik aşağılayıcı dil kullanımını kınadı:

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve İstiklal Mücadlemizin değerlerine dönük kullanılan dilin hakaret içermesi asla kabul edilemez. Bu zehirli yaklaşımları ve ‘yalan siyaseti’ni lanetliyoruz.”

“Terörsüz Türkiye” sürecine yönelik iftira ve ithamlara tepki

Çelik, hükümetin yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” sürecine dönük haksız itham ve iftiraları da hedef aldı; özellikle Cumhurbaşkanı ile Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştiri ve suçlamaları kınadı:

“Terörsüz Türkiye sürecinde devlet politikası olan bu sürecin milli dinamiklerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Devlet Bahçeli’ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz.”

Ayrıca terör propagandası yaptığı iddia edilen kişi ve oluşumlara karşı yasal ve siyasi zeminde kararlı mücadele vurgulandı:

“Terör propagandası yapanların millet hayatımıza ve kardeşlik mayamıza tasallutunu reddediyoruz. Kahraman emniyet ve güvenlik güçlerimizi lanetli bir zihniyet ve zehirli dille ‘düşman’ diyerek hedef alanları ve terör propagandası yapanları lanetliyoruz.”

Ortak kader ve ortak gelecek çağrısı

Çelik, toplumsal birlik ve siyasi sağduyu çağrısını yineleyerek, “ortak kader” ve “ortak gelecek” vurgusunu öne çıkardı. Türkiye Yüzyılı hedeflerine kararlılıkla ilerlediklerini söyleyen Çelik, provokasyonlara ve marjinal ajandalara fırsat verilmeyeceğini dile getirdi:

“Siyasi hayatımız, demokrasimiz ve milletimizin bilinci, tüm gelişmeleri yerli yerine oturtacak olgunluğa sahiptir. Türkiye ‘ortak kader’ ve ‘ortak gelecek’ bilincine sahip evlatları sayesinde ana istikametinde ilerlemektedir. Yanlış işlere tevessül edenler, milletin iradesiyle ve hukukla yüzleşecektir.”

Açıklama, siyaset zemininde artan kutuplaşma tartışmaları ve tarih üzerinden yürütülen sert söylemler bağlamında partinin tutumunu net bir biçimde ortaya koydu. Çelik, birlik, hukuk ve toplumsal duyarlılık çağrısını tekrarlarken, provokatif ve kışkırtıcı dilin karşısında olunacağını belirtti.

Kaynak: sosyal medya