Rektör Al, Sakarya Üniversitesinin akademik niteliğini ortaya koyan en önemli unsurlardan birinin akreditasyon süreçleri olduğunu belirterek, bu süreçlerin eğitim standartlarının dış denetçiler tarafından teyit edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Sakarya Üniversitesinin, kamu üniversiteleri arasında en fazla akredite programa sahip kurumlar arasında yer aldığını ifade etti.

“Altı aday arasından araştırma üniversitesi olan tek üniversite”

Türkiye’de 200’ün üzerinde üniversite bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Hamza Al, araştırma üniversitesi statüsünün sınırlı sayıdaki üniversiteye verildiğini belirtti. Al, “Türkiye’de üniversitelerin yaklaşık yüzde 10’u araştırma üniversitesi olarak değerlendiriliyor. Sakarya Üniversitesi de bu ligde yer almak için iki yıldır yoğun bir çalışma yürütüyordu ve geçtiğimiz haftalarda araştırma üniversitesi oldu. Altı aday üniversite arasından bu statüyü alan tek üniversite Sakarya Üniversitesi oldu” dedi.

Araştırma üniversitesi olmanın; yayın kalitesi, proje üretimi, patent, uluslararasılaşma ve iş birliği göstergeleri gibi çok boyutlu kriterlere dayandığını kaydeden Al, bu başarının uzun soluklu bir emeğin sonucu olduğunu ifade etti.

107 ülkeden öğrenci, çok kültürlü akademik ortam

Programda üniversitenin uluslararası öğrenci profiline ilişkin bilgiler de paylaşan Prof. Dr. Al, Sakarya Üniversitesinde 107 ülkeden yaklaşık 6 bin 500 uluslararası öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi. Bu çeşitliliğin akademik ve kültürel etkileşim açısından büyük bir zenginlik sunduğunu belirten Al, uluslararası öğrencilerin yalnızca misafir olarak değil, üniversitenin uzun vadeli eğitim ve kalkınma vizyonunun bir parçası olarak görüldüğünü vurguladı.

“Öğrenci için yaşayan bir kampüs”

Sakarya Üniversitesinin öğrenci odaklı yaklaşımına dikkat çeken Prof. Dr. Al, kütüphanenin 24 saat açık olduğunu ve eğitim dönemi dışında da hizmet vermeye devam ettiğini söyledi. Deprem döneminde uzaktan eğitime geçilmesine rağmen kütüphanenin açık tutulduğunu belirten Al, öğrencilerin çalışma alanlarına erişiminin kesintisiz sağlandığını kaydetti. Kampüsün doğal yapısı ve Sakarya’nın İstanbul’a yakınlığı, Karadeniz ve Marmara’ya kısa mesafede bulunması da üniversitenin önemli avantajları arasında gösterildi.

“Yapay zekâ yeni bir kırılma eşiği”

Açılış dersinde küresel dönüşüm süreçlerine de değinen Prof. Dr. Hamza Al, tarih boyunca yaşanan büyük kırılmaların teknolojik gelişmelerle bağlantılı olduğunu ifade etti. Günümüzde benzer bir dönüşümün yapay zekâ üzerinden yaşandığını belirten Al, “Bugün insan beyninin yerini almaya aday bir teknolojiyle karşı karşıyayız. Bu süreç hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Önemli olan bu süreci doğru yönetmek” dedi.

Uluslararasılaşmada öğrenci deneyimleri vurgusu

Programın sonunda uluslararası öğrencilerden Türkiye ve Sakarya’ya dair gözlemlerini paylaşmalarını isteyen Prof. Dr. Al, öğrencilerin değerlendirmelerinin üniversitenin uluslararasılaşma hedefleri açısından yol gösterici olduğunu söyledi. Öğrencilerin mimari, şehir yaşamı, iletişim kültürü ve akademik ilişkilerle ilgili görüşleri dikkatle dinlendi.

“Cumhurbaşkanımız bugün bir dünya lideri olarak anılıyor”

Konuşmasında Türkiye’nin teknolojik dönüşüm sürecine de değinen Prof. Dr. Hamza Al, savunma sanayisindeki gelişmelerin güçlü bir bilimsel ve akademik altyapının ürünü olduğunu belirtti. Al, “Cumhurbaşkanımız bugün bir dünya lideri olarak anılıyor. Bu noktaya gelinmesinde teknolojik gücümüzün, mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın emeği büyük rol oynamıştır” ifadelerini kullandı.

Uluslararası öğrencilerin kültürel birer köprü olduğuna dikkat çeken Al, Sakarya Üniversitesinin “kazan-kazan” anlayışıyla hareket ettiğini vurguladı. Açılış dersi, öğrencilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.

Kaynak: Sakarya Üniversitesi