Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi öğretim üyesi Dr. Murat Utkucu, Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Hatice Durmuş, Dumlupınar Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğrencisi Fatih Uzunca, Iğdır Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğrencisi Süleyman Nalbant, gerçekleşen depremin KAFZ ile DAFZ arasında bir etkileşim olduğunu ve yapılan gerilme modellemelerinden anlaşıldığını belirtti. 

DEPREM GERÇEĞİ
Yapılan rapor neticesinde 500 yıllık bir sessizliğin bozulduğuna dikkat çekilirken, Türkiye'nin deprem gerçeği bir kez daha ciddiyetini gösterdiği anlaşıldı. Yapılan analiz sonucunda yapılan açıklamada, "Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ)'n depremlerin olduğu kesimi en son 1114 ve 1513 depremlerinde kırılmış ve en az 500 yıldır bir deprem sessizliği olduğundan yerbilimleri çalışmalarıyla sismik boşluk olarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmenin doğru olduğu oluşan bu 2 depremin bu boşluğu doldurmasıyla anlaşılmıştır. Bu durum deprem ülkesi olan Türkiye’de deprem bilim çalışmalarının önemini gösterdiği gibi deprem bilimci yetiştirmenin önemini de ortaya koymaktadır. Sakarya Üniversitesi'nde yapılan modellemeler 2023 Gaziantep depremi kaynaklı kosismik gerilme değişimlerinin 2023 Elbistan depremi kırılmasını tetiklediğini göstermiştir. KAFZ ile DAFZ arasında bir etkileşim olduğu da yapılan gerilme modellemelerinden anlaşılmaktadır. Meydana gelen depremlerin büyüklükleri, etki alanları ve sosyoekonomik hayatta oluşturduğu kesinti ve tarihte de bu şekilde peş peşe büyük depremlerin meydana gelmiş olması Türkiye’de deprem tehlikesinin büyüklüğünü ortaya koyduğu gibi yıllardır pek çok yerbilimci tarafından dile getirilen “Türkiye bir deprem ülkesidir” gerçeğinin de önemli bir kanıtıdır" denildi.

xxxxxzzzz

Editör: Şevval Geçin