Suriye’de Beşar Esad, 8 Aralık 2024 sabahı Şam’a giren muhalif gruplarla birlikte tarihe karıştı, kendisi de soluğu Moskova’da aldı. Bu dramatik çöküş, yalnızca Ortadoğu jeopolitiğini değil, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı denklemine de yepyeni bir sayfa açtı.
Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 1 Mayıs 2025 itibarıyla Türkiye’de geçici koruma statüsünde 2 milyon 758 bin 39 Suriyeli bulunuyor. Yılın başından bu yana ülke genelinde 143 bin 439 kişilik bir azalma var. En kalabalık şehir hâlâ İstanbul (481 bin 11). Ancak il içinde ilginç hareketlilikler de yaşanıyor—ve bunların başında Sakarya geliyor.
Sakarya’da “Tersine Göç” Manzarası
Sakarya’da kayıtlı Suriyeli nüfusu, 16 Ocak 2025’te 14 862 iken, 15 Mayıs 2025’te 13 811’e düştü. Yani tam 1 051 kişi “şehirden sessizce ayrıldı.” En dikkat çeken kısım, 1–15 Mayıs arasında yaşanan 154 kişilik ekstra düşüş. Sakarya böylece Türkiye sıralamasında 20. basamakta kalsa da oran bazında nüfusun yalnızca %1,30’u Suriyeli statüsünde.
Yerel göç uzmanları, bu ivmeyi üç ana başlıkta özetliyor:
Esad Sonrası Psikoloji: Şam’daki rejim çökünce “eve dönüş” fikri somutlaştı.
Sınır Ötesi Teşvik Programları: Türkiye ile geçici yönetimlerin ortaklaşa yürüttüğü dönüş destekleri artıyor.
Ekonomik Baskı: Türk Lirası’nın değer kaybı, büyük şehirlerde olduğu gibi Sakarya’da da geçim maliyetini yükseltiyor.
Ulusal tabloda Suriyelilerin %73,3’ü kadın ve çocuk; Sakarya’da da benzer bir demografik dilim var. 0–17 yaş aralığı, toplam nüfusun üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor.
“Neler Olacak?” Sorusu Masada
Göç İdaresi rakamları düşüş trendinin henüz başında olabileceğini söylüyor. Suriyeli nüfusunun en yoğun olduğu Gaziantep (%14,9) ve Kilis (%27,53) gibi illerde de gerileme başladı. Uzmanlar, 2025 sonuna dek Türkiye genelinde yarım milyon kişinin daha ülkesine dönebileceğini hesaplıyor.
Sakaryalılar Ne Düşünüyor?
Kentte esnaf, “müşteri eksildi” derken; bazı mahalle sakinleri “okul sınıfları rahatladı” ifadesini kullanıyor. İnsan hakları örgütleri ise “gönüllülük” vurgusunu hatırlatıyor: “Dönmek isteyen dönsün ama geri kalanların temel hakları korunmaya devam etmeli.”