Spor kamuoyu, geçen hafta kaybedilen Adanaspor maçından sonra mateme büründü adeta…
Her pazartesi günü galibiyet sonrası alışılmış manzaraları yok artık, şehrin köşelerini süsleyen…
Taraftar, Adanaspor maçını bekliyormuş, “Ya devam ya da tamam” demek için meğer…
Freni boşalıverdi dillerin ve de kalemlerin…
Taraftar ve sporseverler, tam anlamıyla şokta…
Akla gelince 2. Lig’de çekilen sıkıntılar, insanın üzüntüsü bir kat daha artıyor.
Ne yapalım, takımın kapasitesi bu desek de teselli kar etmiyor, sporsever gönüllere…
Antalya Mardan zaferinin etkisinde kalıp da Bank Asya’yı ıskalayan zihniyetlerden, bundan daha iyisini beklemek ancak hayal olurdu oysa…
Bank Asya Ligi’nden düşeceği varsayımı üzerinde durulan takımlar devre arasında transfer krizini giderip takviye ederken takımlarını, biz bırakın transfer yapmayı eldekileri de kaçırınca, peş peşe gelen yenilgilerle bir yeni felakete doğru yol aldık gidiyoruz.
Kurtulur muyuz?
Çok zor!
Kırıntı kadar dahi olsa, matematiksel açıdan bir ışık yanıp sönüyor, küme düşmeyi bir türlü içlerine sindiremeyen yüreklerde…
İşte o beklentiyle teselli oluyoruz.
Başka ne yapabiliriz, bugünkü mevcut koşullar içerisinde…
Yılmaz Hoca her ne kadar matematiksel denklemler yapıp sinyaller gönderse de çaktırmadan kamuoyuna, sanırım O da içten içe geleceğin hesabını yapıyordur…
Bunu düşünürken de önünü hep kış tutuyor, yaz çıkarsa bahtımıza diyerek…
Keşke aleyhte yapılan hesaplar yanlış çıksa ve Sakaryaspor kurtulsa…
Şimdi birbirimizi yeme zamanı değil.
Aksine kötü günde, dayanışma ve yardımlaşma gerekir ki o yanıp sönen umut ışığı devamlı hale dönüşebilsin.
Medyada pusulayı şaşırmış yazarlar var.
Kimi “Sahaya iniyoruz” diyen taraftara “Ne duruyorsunuz” diye aklı sıra işaret veriyor; bazısı sövmeye kalkıyor ölesiye mücadele eden, ellerinden geleni ortaya koyan futbolculara…
Tenkit etmekle küfretmeyi ya da hedef göstermeyi karıştırmak yerel medyanın ayıbı olsa gerek.
Nereden ve kimden alınıyor bu cesaret, akıl erdirmek mümkün değil.
Biz yine de bütün olumsuzlukları atıp bir kenara, şans çiçeği “Papatyalar” gönderelim istedik, Sakaryaspor’a başkanından malzemecisine kadar…
ENGİN ÖZKOÇ’UN BAŞINA GELENLER
Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülen 4+4+4 eğitim modeli üzerine yapılan tartışmalar, ülke gündemine oturmuş olmalı ki, ilgiyle takip ediliyor.
Olayın bizi daha da ilgilendiren yönü, CHP Milletvekili Engin Özkoç’un içimizden çıkması…
Partilerin taktik savaşı halinde geçen ikinci tur görüşmeleri sırasında meydana gelen olaylar ne komisyona ne Meclis’e yakışacak cinsten…
AK Parti, CHP’nin planını önceden kavrayıp kürsüyü kuşatma altına almış.
CHP, onlarca milletvekiliyle bu defa daha keskin bir engelleme yol ve yöntemi üzerine hareket için geldiği komisyonda, beklemediği barikatla karşılaşmış.
CHP’nin oyunu bozulunca, kızılca kıyamet kopmuş.
Daha önce 12 saat rapor okuyarak komisyonu çileden çıkaran Engin Özkoç başta olmak üzere tüm CHP’liler, bu olaya sert karşılık vermiş.
Partisi adına başrolü oynayan Engin Özkoç idi, AK Partililer’in hedefi…
Gırtlağına yapışıldı, ortalık birbirine girdi.
Havada şişeler, sandalyeler uçuştu, yumruklar yumrukları kovaladı.
Kavga sürüp giderken, komisyon başkanı da önceden yapılan planı uygulayıp taslağı komisyondan geçiriverdi.
Şimdi sıra Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesine geldi…
CHP sözcüleri, Meclis’e hazırlanıyor, sert söylemlerle…
Bu nedenle bütün dikkat ve gözler ikinci ve büyük raunda çevrilmiş bulunuyor.
Bakalım milletin meclisi şanına yakışır olgunluk içerisinde mi görüşecek yasayı, yoksa yine yumruklar mı konuşacak.
Bizim Bahçe’nin uyarı çiçeği “Zakkumlar” gidiyor şimdiden Büyük Millet Meclisi’ne, şimdi şov ve kavga sırası değil, icraat yapma zamanıdır diyerek…
BALABAN’A TEBRİKLER
Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifleri sıraya girdi, kongrelerle güvenoyu alıp kendilerini yenilemek için…
Memduh Yuvacı’nın Dörtyol’da gerçekleştirdiği kongrenin ardından bu defa sıra, Adapazarı Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’ne geldi.
Başkan Hayri Balaban ve ekibinin güven tazelediği kongre, kooperatif üyelerine yakışır olgunluk içerisinde geçti.
Bu durum, Başkan Balaban’ı hayli mutlu etmişe benziyor.
56. Mali Genel Kurul’da yaptığı teşekkür konuşması sırasında Başkan Hasan Balaban, önce 2011 yılının bilançosuna açıklık getirdi.
Ardından üyelerine, bu yıl kefilsiz kredi limitinin 25 bin TL’ye çıkarıldığı müjdesini verdi.
Hasan Balaban ve yönetim kuruluna sorunsuz, sıkıntısız fakat verimli bir yeni dönem daha geçirmeleri dileğiyle, Bizim Bahçe’den “Mor sümbüller” gitsin istedik.
HAYRİ YORTANLI UMRE YOLCUSU
Gazetemizde hizmet verdiği dönemde gitmişti ilk kez kutsal topraklara, Umre seyahati için Hayri Yortanlı…
Orada yaşadığı büyülü saatler çıkmaz oldu aklından.
“İlk fırsatta yeniden gideceğim” der dururdu…
Yakalamış böyle bir fırsatı, Pazar günü yeniden Umre yapmak için yola çıkacak.
Yılların eskitemediği gazeteci, yerel medya dünyasının Colombosu Hayri Yortanlı, helallik turlarına çıkmış.
Bu seriden uğradı, gazetemize…
Duaların reddedilmediği o büyülü mekanlarda bizleri de hatırlaması dileğiyle Hayri Yortanlı’ya “Beyaz güller” gidiyor Bizim Bahçe’den…