Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Ecevit Keleş, deprem konulu bir basın açıklaması yaptı. En son İzmir’de bir deprem yaşandığını hatırlatan Keleş, “30 Ekim’de İzmir ve çevresinde meydana gelen deprem tüm Türkiye’yi derinden üzmüştür. Depremde yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.  Haberi aldığımız ilk andan itibaren tüm Türkiye gibi bizler de bölgeye ulaşmak adına seferber olduk. Sakarya’da Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri olarak vakit kaybetmeden yardım konusunda gerekli çalışmaları yapmaya koyulduk. Deprem felaketinde en yüksek duyarlılığa sahip şehir olarak onların acil ihtiyaçları için gerekli her türlü malzemeleri onlara ulaştırdık. Ardından konteyner eksikliğini gidermek için çalışmalar yaparak arkadaşlarımızla deprem bölgesine ulaştırdık” dedi.
 

MEVCUT İKTİDARLA MÜMKÜN DEĞİL
Keleş, şöyle devam etti: “Depremi en ağır şekilde tecrübe etmiş ve en ağır kayıpları vermiş bizler, nerede bir deprem haberi alsak hatıralarımızdaki bir daha yaşanmamasını temenni ettiğimiz o anlara dönüyoruz. İstiyoruz ki aynı acıları hiçbir vatandaşımız yaşamak zorunda kalmasın. Fakat görmekteyiz ki bu iş artık laf üreterek çözülmüyor. Yani lafla peynir gemisi yürümüyor. Yıllardır deprem öldürmez, ihmal öldürür, binalar öldürür diyoruz. Peki, bu durumla nasıl mücadele ediyoruz? Daha geçtiğimiz günlerde mecliste kurulan deprem araştırma komisyonu ile bir nebze olsa umutlandık. Fakat ardından Meclis’te sunulan okul güvenliği önergesi reddedildi. Okulların depreme dayanıklılığının artırılması amacıyla MEB bütçesinin 10 milyar TL yükseltilmesi talebine AKP ve MHP milletvekilleri hayır dedi. Bizler bununla bir kez daha görmüş olduk ki mevcut iktidarla bu mücadeleyi sürdürmek mümkün değildir.”

----


KENTSEL DÖNÜŞÜM BÖYLE OLMAZ
Yakın geçmişte imar affından faydalandırılan binaların sadece vatandaştan para toplayabilmek adına yapıldığını söyleyen Ecevit Keleş, “İmar affıyla yasal hale getirilen binaların acilen gerekli yapısal tetkiklerinin yapılıp, gerekiyorsa güçlendirilerek bu sürecin bir an evvel sonuçlandırılması gerekiyor. Vatandaşın eline evrak verip parasını alarak o binalar oturulur hale gelmiş sayılamaz. Türkiye’nin diğer şehirlerinde görmekte olduğumuz adı kentsel dönüşüm olarak tarif edilen fakat uygulanışı müteahhit dönüşümü olan uygulamalara şahit olmaktayız. A müteahhidinin zamanında yaptığı binayı yıkarak B müteahhitine tekrar ve daha büyüğünü yaptırarak kenti değil müteahhitti dönüştürmüş olursunuz. Kentsel dönüşüm; bir bölgeyi, parselizasyonuyla, yollarıyla, alt yapısıyla, peyzajıyla, sosyal alanlarıyla yeni şartlarına uygun şekilde yeniden tasarlayıp o şekilde kamuya sunmaktır. Peki, bu bilgiler ve tecrübeler doğrultusunda Sakarya’da nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.


SAKARYA’DA TABLO NASIL?
Asrın felaketinin üzerinden 21 yıl gibi uzun bir süre geçtiğini söyleyen Keleş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sakarya’da ne gibi önlemler alındı? O günlerde bu afeti atlatmış kaç binamızın yeni bir depremi kaldırabilecek durumda olduğunu biliyoruz? Deprem sonrası yapılan yapıların kaçı gerekli yönetmeliklere uygun şekilde yapıldı? Biz bu sorulara yanıt ararken Büyükşehir belediyemiz son meclis toplantısında Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı kurduğu bilgisini paylaşıyor. Geçen 21 yılın ardından, konuya ilişkin bir daire başkanlığı kuruluyorsa, buradan anlaşılan depremin çok uzağında kalındığıdır. Kaybettiğimiz bunca zamandan sonra artık tek bir dakika geçirecek lüksümüz kalmamıştır. İvedilikle kentsel dönüşüm yöntemine ve amacına uygun şekilde hayata geçirilmelidir. Bu hususta Cumhuriyet Halk Partisi olarak teknik katkı ile destek olmaya hazırız. Bunun için seferber olmalı ve belediyenin tüm imkânlarıyla bu konuyu bir an evvel hayata geçirmesi gerekmektedir.”


ATATÜRK ANITI TAŞINMALI
Büyükşehir Belediyesi’ne de eleştiriler yönelten Ecevit Keleş, “İkinci bir husus ise sayın Ekrem Yüce’nin Çaykur satış ofisinin yerine dair sarf etmiş olduğu sözlerdir. Kendisi satış ofisini atıl köşeye koyduklarını dile getiriyor. Arkadaşlar Atatürk anıtının hemen yanı başındaki alanı atıl alan olarak tanımlıyor Sayın Yüce. Aylardır anıtın bulunduğu alanın meydanın atıl bölgesinde olduğunun altını çizdik ve sesimizi yükselttik. Şimdi bu alana dair kendileri aynı ifadeleri kullanmaktadır. Bir an evvel Atatürk anıtının olması gerektiği yerine taşınması gerekmektedir. Bununla ilgili de gerekli adımların atılarak bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz” dedi.
 

Editör: Haber Merkezi