“Öncelikle 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, hemşerilerimizi rahmetle anıyorum. Rabim İnşallah bu felaketi bizlere tekrar yaşatmaz” diyen Ergül, “Bölgemizin fay hattı üzerinde olması nedeni ile yeryüzü var olduğu süre içerisinde ortalama 30 yıl ara ile bu tür felaketleri yaşayacağız. Bu nedenle toplum olarak bilinçli ve tedbirli olmamız, depremin yapısal etkisini minimize etme çabası içerisinde olmamız gerekmektedir. Tabii ki yapılar yapılırken yapı ruhsat yönetmeliği mümkün olduğunca uygulanmaktadır lakin burada vatandaşlarımız seçim zamanlarına yakın zamanlarda ve vatandaşlarımız tarafından ruhsat harç ve yol katılım bedellerinin yüksek olması sebebi ile yapı ruhsatı veren birimlerinde gözardı edilmelerden dolayı kaçak yapılaşmaya yönelinmiştir. Bu yapıların mühendislik bilgisine ve yapı denetimine başvurulmadan yapılması ve bunlara imar barışı adı altında yapı kayıt belgesi verilmesi ileride yaşanacak doğal afetlerde can kayıplarının artmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

DEPREM ÖNCESİ YAPILAR
Ergül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapı kayıt belgesi talep eden vatandaşlarımızın yapıları ilgili birimlerin mühendisleri ve yapı denetim firmaları tarafından gerekli incelemeleri yapıldıktan sonra yapı uygun ise yapı kayıt belgesi verilmesi ileride yaşanacak olası depremlerde can kaybını minimize edebileceğini düşünmekteyim. Deprem öncesinde bulunan ve 20 yılı aşmış  betonerme yapıların konusunda uzman olan mühendisler ve ilgili birimler tarafından gerekli yapı muayeneleri yapıldıktan sonra örneğin nasıl araçlarımızı 2 yılda bir muayene yaptırıyorsak, yapılarımızındı aynı şekilde mühendislerin belirleyeceği yapı görev ömrünün sonuna gelip gelmediğinin tespiti yapılması,  bu sonuca göre de yapının yıkım kararının yada gerekli onarımın şekillerinin seçilerek  yapının onarılması, her yapıya 5- 10 yıl aralıklar ile kontrollerinin  yapıldıktan sonra korozyona uğramamış yapılara yapı muayene vizesi verilmesi eminim ki depremin yapılardaki etkilerini minimize etmemize yardımcı olacaktır. Şehrimizdeki deprem öncesi mevcut yapıların birçoğunun ömrünü tamamladığı aşikârdır. Şehrimizde ve ülkemizde bu türde bulunan eski yapı alanlarının bir an evvel kentsel dönüşüme alınması can ve mal kaybını azaltacaktır. Yapıların sadece yapılırken değil kullanılırken de denetlenmesi gerekmektedir.”

Editör: Haber Merkezi