Seyyah Profesör ve Gazetemiz Köşe Yazarı Salih Şimşek nerede, ne zaman ve nasıl ilginç bir konu veya olay ya da bir yanlışlık görse dönmez sırtını, üzerine üzerine gider…
Prof. Şimşek’in bir özelliği de sosyal paylaşım sitelerini karış karış dolaşıp böylesine ilginç olayları yakalamak…
İşte öyle bir gezintide çıkmış karşısına eski bir banknot…
Hüzünlenmiş Salih Hoca…
Demiş ki
“Ne güzeldi (!) o günler... Hepimiz milyonerdik... Bir ekmeği 1.000.000 TL'ye alıyorduk. Paraya para demiyorduk. Ahhh günler ah! Bizi neden terk ettiniz”
Vay sen misin böyle söyleyen…
Hocaya katılanlar, katılmayanlar basmış marşa…
Tepkiler yükselmiş arşa…
İşte onları derlemiş Seyyah Hoca…
İstedik ki bu Pazar Filemiz’i farklı bir ürünle dolduralım…
Hal böyle olunca Hoca’ya gelen iletilerden doğan algı farklılığını sizinle paylaşalım istedik, isim isim ve orijinal haliyle…

Sedat Şahin: Hiç unutmam İstanbul’a Avrupa’dan arkadaşlarla bir tur düzenledik… WC, 1 milyon para (!). Dalganın bini bir para olduk…
Mustafa Çoban:  Bu paraya şimdi 20 tane tekne satın alınıyor. Paramız hak ettiği değeri kazandı çok şükür.
Yakup Köse: ‘Sıfırları atamazlar, atarlarsa kendimi taksimde asarım’ diyenler vardı üstat...
İbrahim Kalkan:  Yirmi TL şimdi yirmi milyon dolar mı alıyor ki, paramız değer kazansın... O zaman yirmi milyona 14 dolar alıyorduk, şimdi 10 dolar bile alamıyoruz. Ama paramız değer kazandı öyle mi? Durmak yok, AK seçmeni kandırmaya devam...
Mustafa Çoban:  Aldığın maaşta aynı zaten dimi o döneme nazaran.
İbrahim Kalkan:  Mesele maaş mı yoksa maaşınla ne aldığın mı? O günkü maaşınla ne kadar altın alıyordun bugün ne kadar alıyorsun? Hesaplayın da görün...
İbrahim Kalkan:  2005 18 milyon TL altının gramı, bugün 88 lira... Kârda mısın?
Mustafa Çoban:  10 lira 167.071 ruble yapıyor mesela bugün fark bu, eskiden 1 dolara karşı 1 milyon lira vardı, şimdi ikisi de 1, bunu demek istiyorum ben, değer kazandı derken. Paradan çok sıfır olması demek değerli olduğu anlamına gelmiyor. Eskiden 1 ekmek aldığınızda 100 bin lira veriyordunuz şimdi o değere ev alabiliyorsunuz.
İbrahim Kalkan:  2005'te bir öğretmen maaşıyla 38 gr altın alabiliyorken bugün sadece 24 gr altın alabiliyor... Daha başka örnek lazım mı?

İbrahim Kalkan:  Değişen ne mübarek... Fiyatlar artmamış mı? Paramız değer kazandı diyorsunuz ya yukarıda. Ne değeri kazanmış, onu soruyorum...

Mustafa Çoban:  Avrupa’da altın fiyatları nasıl peki oraları da kontrol ettiniz mi oralarda 1 öğretmen ne kadar altın alabiliyor 2005 e nazaran?

Mustafa Çoban:  Gold Price Per Gram in EUR 30.04 Almanya'da aynı fiyat, mesele altının değer kazanması.

İbrahim Kalkan:  Kontrol etmedim ama mesele Avrupa'nın ne kadar aldığı değil ki. Senin cebindeki paranın sıfırlarının atılmasıyla paranın ne kadar değer kazandığı... Avrupa'ya baksak ta bir şey değişmez çünkü doları baz almak lazım uluslararası dolaşım unsuru olarak...

Mustafa Çoban:  Ekonomi ile aranız nasıl bilmiyorum ama Almanya’daki öğretmen de 2005de 38 gram altın alıyorken şimdi 24 gram alabiliyor.

İbrahim Kalkan:  Sözün özü bizim paramızın değeri arttı mı size göre sıfırları atarak... Vallahi ben tarihçiyim ekonomist değilim ama sıfır atmayla paranın değer kazanmayacağını bilecek kadar da aklım var çok şükür...

Mustafa Çoban: Türkiye’de doları baz alarak sıfırları attı zaten. Doların basamak değeri 1 iken bizim neden 1 milyon denildi atıldı Uluslararası piyasaya ayak uydurmak için.

İbrahim Kalkan:  Başbakan yeterince insanımızın aklıyla dalga geçiyor, siz yapmayın bari... Bu milleti mal yerine koymayın lütfen...

Mustafa Çoban:  En azından İstiklal mahkemeleri kurarak kendi zihniyetinde olmayanları astırmıyor

İbrahim Kalkan:  Paramızın değeri falan artmadı yani. Sadece uluslararası alanda kolaylık sağlandı...

Mustafa Çoban:  Sizin gibi düşünenler oldukça sittin (60) sene bizim paramız değer kazanmaz.

İbrahim Kalkan:  Hoooop yine aynı terane, her yerden bir Atatürk düşmanlığı çıkarmak da size yakışırdı zaten... Bende Salih hocamın sayfasında olduğunuz için muhatap olmuştum ama yanılmışım... İyi günler...

Mustafa Çoban:  Bende paradan geçmişten bir şey yazdım siz olayı siyasete çektiniz bende fark etmemişim kusura bakmayın.

Salih Şimşek: Maşallah dostlarımız konuyu ciddi ciddi tartışıyorlar. Ben bunu paylaşırken olaya sadece mizahi yaklaşmış, paranın o günkü ve bugünkü Nominal Değeri'ni konu edinmiştim. Sadece bu kadardı!

Ahmet Erçil:  Değerli Asım Bey kardeşim; klavyenin şehvetine kapılıp, ağzına geleni yazan, üstüne üstlük yazdığını okuma zahmetine katlanmayan / süzgeçten geçirmeyen YAZAR OKUMAZLARIN sayısı artınca; böyle bir ortamda sağlıklı mizahî paylaşımlar ve sağlıklı beyin üretimi paylaşımlara; bilgilendiren ve düşündüren / aslında TEFEKKÜR ettiren demek gerek, galiba / kaliteli yorumlar yazmak, yazılan varsa da okumak bir hayli zor oluyor, gibi... Selâm ve saygılar, herkese!..

Kadir Yilmaz:  Hocam, iktisadi açıdan konuyu ele alıp paradan sıfır atılmasının itibari değer dışındaki etkilerini de yorumlasanız çok sevinirim. Bu konu hakkında ekonomi dersine giren hocalara soru sormama rağmen tatmin edici cevaplar alamadım. Paranın çok sıfırlı olması az sıfırlı olmasının itibari değerindeki değişimden ziyade ekonomide yarattığı mali etkilerinden bahseder misiniz?

Kadir Yilmaz:  Paranın itibari değeri ile ekonomik değeri aynı şeyler mi? Mustafa Çoban arkadaşım ekonomik bilgim az olduğu için soruyorum. Eskiden 20.000.000 TL ye kaç dolar alınıyordu. Şimdi 20 TL'ye kaç dolar alınıyor.
Paranın değer artışını şöyle olsaydı belki d... Paranın değer artışını şöyle olsaydı belki daha kolay anlardık.
1.200.000,00 TL'ye 1 dolar alınıyordu. Şimdi 2,1330 TL ye 1$ alınıyor.
1.200.000 TL bugün 1,2 TL olduğuna göre ve bugün dolar 2,13 olduğuna göre paranın değerinin artıp artmadığını ben göremiyorum. Siz ekonomi bilginizle anlatırsanız sevinirim.

Ahmet Atilgan:  Sonra da gidip 1 milyon liraya teşaşür ediyorduk.

Hüseyin aydın: Kadir Yılmaz kardeşim, aydınlanman için enflasyonla, devalüasyonu bilmek gerekir. Arz ve talep, üretim ve tüketim birde dışa bağımlılık çok önemli ekonomide… Şükür dün elden aldıklarımızı biz yapıyoruz üstelik birde satıyoruz. Dün paramız puldu, bu gün para... 5. sınıf ülkelerin paralarında çok sıfır vardır…

Hüseyin aydın: kadir yılmaz kardeşim aydınlanman için enflasyonla, devalüasyonu bilmek gerekir. Arz ve talep, üretim ve tüketim birde dışa bağımlılık çok önemli ekonomide… Şükür dün elden aldıklarımızı biz yapıyoruz üstelik birde satıyoruz. Dün paramız puldu bu gün para... 5. sınıf ülkelerin paralarında çok sıfır vardır…

Ahmet Atılgan; Salih Bey,  ‘nükte olsun’ diye yazıyorsun, arkadaşların iktisat fetvaları üretiyor. Üstelik de "iktisat bilmem ama..." diye diye. Yani şöyle 1 milyon lira verip keyfimize göre teşaşür etmemize fırsat yok. Üstümüze işetecekler. Üff yaa, üfff!

Salih Şimşek: Ahmet Bey, kıskanmayın. Biz nüktelerden bile yeni fikirler türetiriz. Siz de şimdi öyle yapmadınız mı?

Kadir Yilmaz: Valla ben devalüasyon enflasyondan ziyade. Hiç zam olmadan 2 TL’ den 5 TL’ye yükselen benzini ve 1,2 TL’den 2,2 TL’leri gören doları görüyorum. Eskiden milyonerler fakirlerdi şimdi binlikler fakirler. Eskiden trilyonerlerimiz şimdi milyonerlerimiz var değişen bir şey var mı?

Kişi başına düşen milli gelir hesaplamalarına bakarak ülkenin ekonomisini ölçüyoruz oysaki bu hesap zenginlerin parasının da 75 milyona bölünmesiyle elde ediliyor.

Enflasyon ve devalüasyonun şuanda var olmadığını iddia etmek bilimsel olabilir çünkü enflasyonun bilimsel açıklaması bir defa olanla değil sürekli olanla ilgilenir. TÜİK enflasyon sepetinde ise pinpon topları vardır. Vatandaşın cebine giren ve satın alma gücüyle oluşan değerlere bakılır. Dün belki kimsenin arabası evi yoktu. Bugün çoğumuzun arabası evi var ayrıca aynı kişilerin 10 yıl boyunca istikrarın sürmesi için yalvaracak 10 yıl ödemeli faizli kredileri var. Bugün kapitalizmin çarkları işliyor. Eskiden gecekonduda oturmaya gücü yetmeyenlerin bile e sahibi olmaya çalıştığı günümüzde müteahhitlerin yapmış olduğu evleri doldurmak adına ömrümüzü ipotek altına alıyoruz. Faizli bir sistemi Müslüman ülkede çarkları yönetmek için sürdürüyoruz.
İhracat tarafından baktığımızda,
Gelir tarafından baktığımızda,
Kişi başı reel gelirden ve satın alma gücünden baktığımızda,
Ödediğimiz vergilerden ve karşılığında aldıklarımızdan baktığımızda ekonomiyi çıplak gözle görebiliyoruz. Türkiye’de ekonomi 3dli olarak yayınlanıyor ve hepimize gözlük almanız lazım diyorlar. Ben çıplak gözle baktığımda o anlattıklarınızı göremiyorum.

Bugün WC’ ye her girişimde 1 TL verdim. 1 TL benim için çok önemli bir para

Evet paranın değeri arttı bugün dilenciye 1 TL'den az para veremiyorsun. Eskiden de 1. milyon verdiğinde değişen bir şey yoktu.

Yani anlatmak istediğim. Görsel bir etkinin ekonomiye yansıması nedir?
Bana onu anlatın elime aldığım kâğıdın boyutunun değişmesi benim için pek sorun değil. Bugün markete gittiğimde en az 50 TL'ye bir günlük tencere kaynatabileceğim çocuğumu oyalayabilecek bir alışveriş yapıyorum. Eskiden yok diye alamadıklarıma bugün var ama yanından geçemiyorum. Eskiden anam 5 TL'yi pazar parası yapardı.

Ahmet Atılgan: Musa (as) "Allah’ım ben cahillerden olmaktan kesinlikle sana sığınıyorum" diyor, Kur'an’ı Kerim'de bu duası öğretiliyor. İnsanlar bilmedikleri konuları bilenlere sorsalar ne iyi olur. "Bilmiyorsanız âlimlere sorunuz" buyuruluyor Kur'an-ı Kerim'de.

Kadir Yılmaz: Ben bilenlerden açıklama beklediğimi yazdığım halde öğüt vermekten öte birkaç ekonomi terimiyle bunu açıklasanız daha uygun bir paylaşım olmaz mı? Yani birileri bizim adımıza mı düşünmeli düşünmemeli miyiz…  Benim yaptığım yoruma karşı yalnız bu yorum yapılarak öğrenmek isteyen birine cehalet bağnazlığına sığınarak müthiş bir cevap vermişsiniz sizi kutluyorum.

Ahmet Atılgan: Benim de birçok alanda cehaletim var. Resim sanatından hiç anlamıyorum. O yüzden de çizmeden yukarı çıkmıyorum. Söylediğim şu: İnsanlar bilmedikleri konularda yorum yapmamalı, öğrenmeli. Paradaki sıfırın az olması işlem kolaylığı sağlar. Bir de küçük kupürlü para ekonomik itibar ifadesi gibi görülmüştür. Amerikan dolarının en yüksek kupürlüsü 100 dolardır. Bundan öte paranın hacmi değil, istikrarlı olması, değerini koruyor olması önemlidir. Arz edebildim mi acaba?

Kadir Yılmaz: Bu konuda bir sıkıntı yok paranın değerinin artması konusuna da bir değinin. İtibari değeri ile ilgili yorumlarımı da okuyun benim karşı çıktığım nokta kavramın yanlış telaffuz edilmesidir. Bugün eğer paramız değerli olsa sıfır atıldıktan sonra TL $ arasındaki paritenin TL bazında bugüne göre ters etki yapması gerekmez mi. İhracat ithalat kurun yüksek olmasının getirisi götürüsünü dikkate almadan yalnızca paranın değer kazanması mevzusu üzerine ne dersiniz. Paranın üzerinden sıfır atmak ile uluslararası dönüşüm değeri üzerindeki etki konusunda yorumunuz nedir. Türkiye'de en yüksek para 200 TL ve 100 dolara eşitlemek için mi çıkarıldı? O zaman 250 TL çıkmalı. Paranın icadından beri söylediğiniz kolaylık var. Ben sıfırın reel olarak etkisini öğrenmek istiyorum. Hocamdan bu konuda yorum bekledim. Ben âlimlik yapmıyor soru soruyor ve yorumumu yapıyorum. İlmi bir cevap beklerken cehaletim yüzüme vurularak skor yapılmaya çalışıyor ben buna kavram bulamadım bulamamam da cehaletimin bir ürünü affedin

Ahmet Atılgan: Paranın değeri esas olarak ekonominin üretim gücünden gelir. Ülkenin dünya ticaretindeki payı ile de ilgilidir. Merkez bankalarını gösterge faiz oranları kısa vadede döviz-ulusal para arasındaki kuru belirler. Döviz kurunun yükselmesi ihracatı teşvik eder. Kur düşerse ithalat artar. Fakat bunun arka planında dış piyasalardaki arz ve talep esneklikleri de etkili olur. Döviz kurundaki değişmeler bazen tamamen spekülatiftir ve finansal krizlerin önemli sebeplerinden birisi budur. Cehaleti nispi anlamda kullandım. Ben mesela içki kokteyli yapmayı da bilmem. Kokteyl üzerine yorum yapmaya kalksam acayip olur, değil mi? İşte bunu söylemek istedim.

Kadir Yılmaz: Tamam da hocam bende bu alanda ihtisas yapan birisiyim. Birisi çıkıp paranın değeri arttı diyor yukarıda. Bunu da 6 sıfır atılmasına bağlıyor. Benim karşı çıktığım ekonomide bir göstergeyi alıp allayıp pullayıp iyi durumdayız diyemezsiniz. Bugün dolar kurunun artması gerektiğini söyleyenler var bu kişiler ihracatın artması atıl kapasitenin kullanılması ve gelir gözüyle bakarlar bir kısımda düşsün derler çünkü döviz borçlanmalarımızı ödemelerimiz güçleşir derler devlet bu ikisi arasında politik karar verir. Çin yapmış olduğu üretimle neredeyse ABD dolarını değersizleştirmeye bile götürüyordu. Uluslararası piyasalarda örneğin Malezya ABD doları üzerinden ticaret yapmamaya başladı. Türkiye'de kurun yüksek olması veya düşük olması tek gösterge ile iyi veya kötü olarak nitelenemez ancak paranın itibari değerini satın alma gücünden daha iyi belirleyecek bir şey var mıdır? Dolar 1200000 TL iken benim maaşım aynı sıfırlarla satın alma gücüne sahipti. 6 sıfır attığımda 1,2 TL ye aldığım doları bugün 2,13 TL ye alıyorum bu para değerli mi değil mi?
9 sıfırlı para kullanan ülkelerde var. Banknotun yüzölçümü ile alakalı değil, satın alma gücü… Haklı mıyım değil miyim?
En yüksek para 100 dolar dediniz Türkiye’de 200 TL 6 sıfır atılmasına rağmen demek ki hala paranın değerini arttıramamışız ya da bunun bir ilgisi yok.
Paranın ekonomide sağladığı kolaylık için bunun yapıldığını düşünüyorsak o zaman bende bankamatik kartlarının daha kolaylık sağladığını söylerim. Sizden ve Asım Hocamdan ilmi cevap bekleyerek yorum yaptım. Ancak siz de yukarıda paranın değerinin arttığını siyasi söylemlerle destekleyen ve bunu algılamayanların zihniyetlerinden bahseden arkadaş gibi davranıp cehaletle suçladınız.
Son yorumunuzda bunun bilinçli olarak beni hedef almadığınızı söylemenize rağmen ben ilk yorumlardan onu anlamadım.
Ahmet Atılgan: Kadir Yılmaz beni yormaya kararlısın galiba. İlla üzerine almaya çalıştığın cehalet nitelememin acısını çıkaracaksın. İyi. Bir metreye 100 santim dediğimizde ne olur, 1000 milim dediğimizde ne olur? Paranın değerini arttıran, Türkiye örneğinde, spekülatif beklentilerin belirgin biçimde zayıflamasından dolayı döviz kurunun düşmesidir. İstikrar risk primini düşürmüştür. Bunda Serdengeçti döneminde ısrarla uygulanan yüksek reel faiz politikası da etkili oldu. Ben de döviz kurunun yükselmesi gerektiğini düşünüyorum. Ekonomik büyüme ile istihdam arasında doğru ilişki kurmak için bu gerekli. Amerikan doları ile dış ticaret yapıp yapmamak bir ülkenin baş edeceği bir problem değil. Güçlü bir blok yaratılabilirse bu mümkün olabilir. Japonya Asya Para Fonu kurulmasına taraftar. Ama Amerika-IMF karşısında kararlı bir politika ortaya koyamıyor. Satın alma gücü paritesi ülke içindeki değişmeleri değil, uluslar arası gelir karşılaştırmalarını yapmak için kullanılır. Ülke içinde çeşitli kategorilerin reel gelirlerindeki değişmeler hesaplanıp TÜİK tarafından yayımlanıyor. Çiftçinin eline geçen gelir, memur maaşları, kamuda ve özel sektörde ücretler... gibi…
Türkiye'de paranın değerinin arttığı döviz kurundaki düşüşten belli değil mi?

Salih Hoca’nın nostaljik yaklaşımına ilgi gösterip yorum ve fikirleriyle katkı sağlayan yukarıda isimleri yazılı okuyuculardan gelen fikirlerin harman olduğu bin Pazar Filesi’ni boşaltalım istedik bir kez daha sizler için bugün…
Pazarınız bol, sağlığınız daim olsun diyerekten…