4 Haziran 2024’te Avcılar’daki evinden çıkan Sedef Güler, üç gün boyunca kayıp olarak aranmıştı. 7 Haziran’da Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde denize atılmış halde bulunan Güler’in cesedi, balıkçı barınağı mevkisinde yapılan çalışmalar sonucunda çıkarılmıştı.
Genç kadının halıya sarılı, çuval ve perde parçalarıyla çevrelenmiş, elleri koli bandıyla, ayakları ise zincirle bağlı halde bulunması büyük yankı uyandırmıştı.
Olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında iddianame hazırlandı. Üç sanık, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.
“İş görüşmesi” bahanesiyle eve çağırdı
İddianameye göre, Yavuz Güngör, 4 Haziran 2024 tarihinde Sedef Güler’i “iş görüşmesi” bahanesiyle Büyükçekmece’de, kızı H.G. üzerine kayıtlı adrese davet etti. Aynı adrese gelen H.G. ile Güler arasında tartışma çıktığı, genç kadının evden ayrıldığı öne sürüldü.
Güler’in ardından aşağıya inen Güngör’ün, genç kadınla konuştuktan sonra onu Fırat Baykara adına kayıtlı başka bir adrese götürdüğü, bu anların ise güvenlik kameralarınca kaydedildiği tespit edildi.
Mahkemede ifade veren Güngör, Güler’le geceyi aynı adreste geçirdiklerini, sabah uyandığında ise onun cansız bedeniyle karşılaştığını öne sürdü.
“Cezaevi korkusuyla cesetten kurtulmak istedim”
Savunmasında geçmişine dair dikkat çekici ifadeler kullanan Güngör, “300 bin hapı Arabistan’a gönderirken yakalandım. 17 yıl ceza yattım, cezaevi firarisiyim. En büyük korkum yeniden cezaevine girmekti. Atayım bir yere kurtulayım mantığı geldi bana.” dedi.
Güngör’ün cesetten kurtulmak için Fırat Baykara ile iletişime geçtiği, Güler’in cesedinin denize atılmasına birlikte karar verdikleri iddia edildi.
“Korkudan yaptım”
Sanıklardan Fırat Baykara ise olayın kendi evinde yaşandığını doğrulayarak, “Polisi aramak istedim ama Yavuz kabul etmedi. Onu eskiden tanıdığım için neler yapabileceğini kestiriyordum, o an korktum.” dedi.
Yurt dışına kaçarken yakalandı
Olayın ardından kaçak yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan Güngör, Edirne’de yakalandı. Kaçışına yardım eden Yiğit Hüseyin Ayvalık ise ifadesinde, “8 bin avro karşılığında Yavuz Güngör’ü Yunanistan’a geçirdim. Bana, sevgilisiyle birlikte bir kişiyi öldürdüğünü, kadının da uyuşturucu nedeniyle öldüğünü söyledi.” ifadelerini kullandı.
“DNA bulguları örtüşmüyor, yeni isimler dinlenmeli”
Sedef Güler’in ailesinin avukatı Türkan Kara, duruşmada önemli bulgulara dikkat çekti. Kara, “Adli Tıp raporuna göre Sedef’in üzerinde biri kadın, biri erkek olmak üzere iki farklı DNA tespit edildi. Bu DNA’ların, sanığın kızı, kız arkadaşı ve beyanlarda adı geçen İzel isimli kişiyle karşılaştırılması gerekir.” dedi.
Avukat Kara ayrıca, bu kişilerin yurt dışına çıktıklarının belirlendiğini, üç duruşmadır mahkemeye gelmediklerini söyleyerek, yakalama kararı ve yurt dışı yasağı talebinde bulundu.