Sakarya'da 1 Temmuz 2021'de boş arazide cesetleri bulunan İran uyruklu karı-kocayı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan İranlı sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Olaya ilişkin soruşturmayı yürüten Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 28 sayfalık iddianamede, 1 Temmuz 2021'de boş arazide toprağa gömülü erkek ve kadına ait ceset parçalarının bulunduğu ve soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İddianamede, otopsi sırasında kadının vücudundaki silikonların Almanya menşeli ve İran'a satıldığının tespit edildiği aktarılarak, cesetlerin İran uyruklu olabileceğinin üzerinde durulduğu belirtildi.

6 Mayıs 2021 tarihli bir fotoğrafta, cesetlerin bulunduğu kısımda mavi çöp poşetlerinin kısmen göründüğüne değinilen iddianamede, olayın bu tarihten önce gerçekleştiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede, olay yerinin yanında bulunan bir villa konaklama işletmesinde 4-14 Nisan'da öldürülen İran uyruklu Mohammad Hossein Zamani Alavijeh ve eşi Asieh Shariatpour ile şüpheli A.M'nin kayıtlarının olduğunun tespit edildiği aktarıldı.

Villa kiralama işleminin şüpheli A.M'nin isteği üzerine yapıldığının anlaşıldığı belirtilen iddianamede, A.M'nin çelişkili beyanlarda bulunması nedeniyle gözaltına alındığı ifade edildi.

İddianamede, cesetlerin Alavijeh ve Shariatpour'a ait olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

- Cesetler parçalanarak İstanbul'dan Sapanca'ya götürülmüş

Alavijeh ve eşi Shariatpour'un şüpheli A.M'yle ortak iş yapmak üzere İstanbul'a geldikleri aktarılan iddianamede, Alavijeh'nin zanlının bilgisi dışında proje hesabından kendi hesabına para aktardığı, bu durumu öğrenen şüpheli A.M. ile arasında problem yaşanmaya başlandığı, bu olaydan sonra maktulün zanlı ile aynı ortamda bulunmaktan uzak durduğu ve bir araya gelmediklerinin anlaşıldığı ifade edildi.

İddianamede, zanlı ile İran'dan gelen P.M'nin maktulleri öldürüp bavulda kolayca taşınabilir olması nedeniyle parçalara ayırdıkları, 3 ve 4 Nisan'da taksiyle Sapanca'da kiraladıkları villaya gittiklerinin anlaşıldığı belirtilerek, "Taksi şoförlerinin beyanlarından anlaşılacağı üzere bavulların olması gerekenden fazla ağır olduğu, zanlı A.M, P.M. ve yanlarında kimliği tespit edilemeyen bir şahsın cesetleri parçalanmış vaziyette villaya getirdikleri, 3 gün boyunca villadan ayrılmadıkları anlaşılmıştır." denildi.

Zanlı A.M, İran'dan gelen öldürülen kadının kız kardeşi A.S'yi İstanbul Havalimanı'ndan alarak bir daireye, daha sonra Sapanca'daki villaya getirdiği, burada 14 Nisan'a kadar kaldıkları belirtilen iddianamede, villada kalınan sürede şüpheli A.M'nin maktulenin hattını kullanarak yakınlarına mesajlaşma yoluyla hayatta olduğuna dair izlenim verdiğinin HTS kayıtlarından anlaşıldığı belirtildi.

İddianamede, P.M'nin 15, maktulenin kız kardeşi A.S'nin ise 17 Nisan'da İstanbul'dan İran'a gittiklerinin tespit edildiği aktarıldı.

Cinayetin A.M, P.M, R.Ş, H.B. ve M.G. tarafından vahşi duygularla iştirak iradesiyle işlendiğinin vurgulandığı iddianamede, A.M'nin "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede şüpheli olarak yer alan İran uyruklular P.M, R.Ş, H.B. ve M.G'nin dava dosyasından ayrıldığı ve Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarındaki soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.

Tutuklu sanık A.M'nin yargılanmasına 16 Eylül'de başlanacak.

Editör: Haber Merkezi