Karagöl Yaylası, el değmemiş doğası, zengin bitki örtüsü ve kıvrımlı su yataklarıyla dikkat çekiyor. Bölge, köknar, kayın ve çam ağaçlarıyla kaplı ormanları sayesinde önemli bir oksijen kaynağı olarak öne çıkıyor. Şehir merkezine yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki yayla, bol bulunan soğuk içme suları ve serin havası sayesinde yaz aylarında doğaseverlerin uğrak noktası haline geliyor.
Havadan çekilen görüntülerde, yaylanın karstik yapısı nedeniyle oluşan doğal çöküntüler ve yıl boyunca su akışıyla şekillenen menderesler net bir şekilde görülüyor. Toprak yüzeyinde oluşan dalgalı desenler ve kıvrılarak ilerleyen su kanalları, Karagöl Yaylası’nın jeolojik karakterini ortaya koyarak bölgeye eşsiz bir görünüm kazandırıyor.
Doğa yürüyüşleri, yayla turizmi ve fotoğraf safarileri için ideal koşullara sahip olan Karagöl Yaylası’nda, geleneksel yayla yaşamı da devam ediyor. Yayla, doğal peyzajı, florası ve jeomorfolojik yapısıyla hem bilimsel araştırmalar hem de doğa turizmi açısından önemli bir potansiyel taşıyor.





