Şubat ayında Erenler’deki evi yanan H.B.’ye, Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle yeni bir ev yapıldı. Ardından İŞKUR desteğiyle Sakarya Adliyesi’nde işe başlayan H.B., hayatının düzene girdiğini belirterek, “Burada herkes bana kol kanat açtı. İş sahibi olduktan sonra kötülüklerden uzak durdum. Özgürlüğün kıymetini biliyorum.” dedi.
“Evinin yandığı gün bile yükümlülüğünü aksatmadı”
H.B.’nin vaka sorumlusu Bahar Yalçın Turan, yükümlünün süreç boyunca kararlı davrandığını vurguladı. Turan, “Evinin yandığı gün, kıyafetleri yanmış halde koşarak yükümlülüğünü yerine getirmeye geldi. Ardından belediye ve sosyal yardımlarla yeni bir yaşam alanı kuruldu. Daha sonra İŞKUR’la birlikte adliyede işe yerleştirdik. Şimdi düzenli geliri var, iş yerinde de çok seviliyor.” ifadelerini kullandı.
“Empati, iyileşme sürecinin temeli”
Sosyolog Neslihan Acar ise denetimli serbestlik sürecinde en büyük değişimin empatiyle başladığını belirtti. Acar, “H.B. ilk geldiğinde mesleği yoktu, duygusal olarak çok zor durumdaydı. Eğitim ve iyileştirme faaliyetleriyle büyük bir değişim yaşadı. Bugün çalışıyor, üretken ve topluma uyumlu hale geldi. Kişi isterse hayatını değiştirebilir.” dedi.
Yetkililer, denetimli serbestlik uygulamasının yalnızca “cezasızlık” değil, topluma yeniden kazandırmayı amaçlayan bir sistem olduğunu vurgulayarak, sürece dahil olan yükümlülerin iş, eğitim ve sosyal desteklerle yeniden hayat kurabildiğini ifade etti.