TRABZON’DAN GELİŞ
Adapazarı Dörtyol Sanayi esnafı, şehrimizin sevilen ve sayılan simalarından Süleyman Sırrı Kamacı, TV 264’te Koç City’nin katkılarıyla yayınlanan Engin Arapoğlu ile Kitabın Ortasından programının konuğu oldu. Programda yaşam öyküsünden kesitler paylaşan Süleyman Kamacı, “1400’lü yıllarda Konya Karaman’dan Trabzon’a göçen, daha sonra 1910’lu yıllarda Trabzon Çaykara’dan Sakarya’ya gelen bir dedenin torunuyum. Babam burada doğdu. Dedem dericiydi, Kuyudibi’nde tabakhanesi vardı. Orta 2’ya kadar okudum. Sonra babam beni Yıldız Kur’an Kursu’na yazdırdı. Daha sonra dini eğitimimi Rize Zavendik’te sürdürdüm. Bir talebe arkadaşımla yaptığım kavgadan sonra 1,5 sene kaldığım Rize’den ayrılarak Sakarya’ya döndüm” dedi.

ÜLKÜCÜLÜKLE TANIŞMASI
Sakarya’ya dönünce aile büyüklerinin kendisini sabunhaneye gönderdiğini söyleyen Kamacı, “Burada çalışırken bulvarda bir hadiseye karıştım. İstanbul Fikirtepe’ye halamın oğlunun yanına kaçtım. Halamın oğlu üniversitede okuyordu ve Ülkücüydü. Bütün arkadaşları Ülkücüydü. 1966’lı yıllardı. O zamanki büyüklere ‘Ülkücülük nedir’ diye sordum. ‘Ülkücülük vatanını milletini sevmek; namusunu, dinini, imanını korumaktır’ denilince o zaman ben de Ülkücüyüm dedim. Daha sonra askere gittim. Askerde de küfür eden bir üsteğmeni yaralayınca Kayseri’de 1,5 yıl hapis yattım. Daha sonra şehre dönünce Ülkü Ocakları başkanı oldum. Albay’la da (Alparslan Türkeş) o yıllarda tanıştım” diye konuştu.

DÜNDAR KILIÇ’IN TAVSİYESİ
1973 senesinde evlenince ocak başkanlığını Ersin Taranoğlu’na devrettiğini söyleyen Süleyman Kamacı, şöyle devam etti: “Yeniden bizim tabakhanede çalışmaya başladım. Derken bir arkadaşımın bacısına tecavüz edilmesi sonrası istasyonda bir cinayete karıştım. Sakarya Cezaevi’nde 6 sene 8 ay hapis yattım. Hapisten çıkınca Müftüoğulları ile birlikte beyaz eşya işine girdik. Daha sonra bu işten ayrılıp Hızırtepe’de nalbur dükkânı açtık. İhtilal zamanında da 22 ay hapis yattım. Sonra başka bir hadiseden dolayı 3 sene daha yattım. Memleketin birçok hapishanesini dolaştım. Daha sonra Dündar Kılıç’ın tavsiyesiyle şimdiki demircilik işine girdim. 1978’den beri Dörtyol’da demir işiyle uğraşıyorum.”

ARKADAŞIMIN NAMUSU İÇİN
Eski arkadaşlıkların artık kalmadığını söyleyen Süleyman Kamacı, “Ben arkadaşımın namusu için 6 sene 8 ay hapis yatmış birisiyim. Arkadaşlarım için gerekirse canımı bile veririm. Şimdi böyle arkadaşlıklar, böyle dostluklar var mı? Esnaflığa başlarken de çıraklar ‘Eti senin kemiği benim’ diyerek ustalara teslim edilirdi. Ustalar evlat yetiştirir gibi çırak yetiştirirdi. Ustalar, esnaflar böyle insanlardı. Şimdi maalesef böyle esnaflık da kalmadı” ifadelerini kullandı.

İTİBARIMIZ ARTSIN BEN AÇ KALAYIM
Süleyman Kamacı, Sakarya insanının kabadayılığa merakı olduğunun hatırlatılması üzerine, “Size bir şey söyleyeyim: En büyük kabadayılık efendiliktir. En büyük delikanlı da akşam evine helal ekmek götüren kişidir” dedi. Memleketin gidişatının iyi olduğunu belirten Kamacı, “Türkiye’nin özellikle dış dünyada itibarı her geçen gün artıyor. Ülkenin itibarı artsın gerekirse ben aç kalayım. İnanıyoruz ve iman ediyoruz ki Allah nurunu tamamlayacak. Türk milleti de eskisinden de güçlü hale gelecek” şeklinde konuştu. Son olarak Sakaryalı siyasetçi ve belediye başkanlarının başarılı olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Süleyman Kamacı, “Nuri Bayar gibi, Cevat Ayhan gibi, Ersin Taranoğlu gibi siyasetçiler maalesef günümüzde yetişmiyor. Eski siyasetçiler, eski belediye reisleri vatandaşın derdiyle dertlenen, onların müşküllerini halleden, devlet kesesinden değil kendi ceplerinden para harcayan insanlardı. Şimdi ara ki bulasın böyle siyasetçileri” ifadelerini kullandı. Engin ARAPOĞLU

Editör: Haber Merkezi