“Öz değerimizi dış onaya teslim ediyoruz”
Yılmaz, sosyal medyanın artık sadece iletişim aracı olmaktan çıkıp bir kimlik alanına dönüştüğünü vurguladı. “Artık kendimizi ifade etme biçimimiz, paylaştığımız fotoğraflar, aldığımız beğeniler ve yorumlarla şekilleniyor. Bu da zamanla öz-değerimizin ölçüsü hâline gelebiliyor. Daha çok beğeni, daha fazla kabul gördüğümüz hissini yaratıyor. Öz değerimizi dış onaya teslim etmiş oluyoruz. Oysa gerçek öz saygı, dış onaydan bağımsız olarak kişinin kendi değerini tanımasıyla gelişir” dedi.
“Dijital dünyayı gerçekle karıştırmayın”
Psikolog, sosyal medyada paylaşılanların genellikle en mutlu, başarılı ve estetik anları gösterdiğine dikkat çekerek, “Başka insanların ekranlarında gördüklerimiz bir seçili gerçekliktir. Kendi hayatımızı eksik veya yetersiz görmeye gerek yok. Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı ve içerikleri nasıl tükettiğinizi gözlemleyin; hangi içerikler sizi iyi hissettiriyor, hangileri olumsuz etkiliyor? Dijital dünyayı gerçekle karıştırmayın” uyarısında bulundu.
“Sosyal medya detoksları yapın”
Yılmaz, sözlerini şu tavsiyelerle tamamladı: “İçsel kaynaklarınıza odaklanın; beğenilmek ve onaylanmak yerine sizi siz yapan değerleri hatırlayın. Hedefleriniz, ilişkileriniz ve duygularınız sizinle ilgilidir, başkalarının ekranlarıyla değil. Zaman zaman sosyal medya detoksları yapın; çevrimdışı kalarak dikkatinizi gerçek hayattaki deneyimlere yöneltmek size iyi gelebilir.”
