“2001 teknoparklar için dönüm noktasıydı”

Teknoloji geliştirme bölgelerinin gelişim sürecine değinen Prof. Dr. Engin, Türkiye’nin 2001 yılında çıkarılan kanunla birlikte teknoparklar konusunda önemli bir ivme kazandığını belirterek,
“Üniversitelerde üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesi için gerekli çerçeve bu yasayla oluşturuldu. Teknoparklar, Türkiye’nin rekabet gücünü artıran merkezler hâline geldi” dedi.

“Bilginin katlanma hızı ülkelerin kaderini belirliyor”

Bilgi çağının en belirgin özelliğinin bilginin üretim hızındaki büyük artış olduğunu vurgulayan Engin,
“Geçmişte bilgi 400 yılda bir ikiye katlanırken bugün bu süre 13 saate kadar düştü. Bu yoğun bilgi akışı, hem bireylerin hem kurumların kendini yenilemesini zorunlu kılıyor” ifadelerini kullandı.
Meslek ömürlerinin kısaldığını ve beceri gereksinimlerinin hızla değiştiğini söyleyen Engin, dijital okuryazarlığın çağın temel gerekliliği hâline geldiğini kaydetti.

Girişimciliğin yeni dinamikleri

Yeni nesil girişimciliğin yüksek tempolu ve belirsizlikle mücadele gerektirdiğini ifade eden Engin,
“Teknoloji, veri ve inovasyon temelli düşünmeyen girişimlerin başarılı olması mümkün değil. Ürün–pazar uyumu olmayan, zayıf gelir modeliyle ilerleyen girişimler uzun ömürlü olmaz. Başarı için sabır, doğru ekip ve sürdürülebilir iş modeli gerekir” dedi.

Savunma sanayi: Başarılı inovasyon örneği

Türkiye’nin inovasyon odaklı büyümesinin zorunluluğa dönüştüğünü belirten Engin,
“Kişi başı millî gelirde artışın yolu inovasyondan geçiyor. Savunma sanayinde elde edilen başarı, bilginin değere dönüşmesinin en somut örneğidir. Teknoloji tabanlı üretimi artırarak kilogram başı ihracat değerimizi yükseltmeliyiz” diye konuştu.

“Teknoparklar girişimcilere güçlü bir destek sunuyor”

Girişimcilik ekosisteminin önemine vurgu yapan Engin, fikirlerin eleştiriye açık bir süreçte olgunlaştırılması gerektiğini belirterek,
“Girişimciler doğru mentorluk ve finansmanla büyür. Türkiye’de teknoparklar ve teknoloji transfer ofisleri bu noktada çok önemli birer destek mekanizmasıdır” ifadelerini kullandı.

Kaynak: SUBÜ