“Yine mi darbe?” sorusu hâlâ zihinlerde

Karataş, yazısının başında Türkiye gibi darbelerle sınanmış bir ülkede halkın kriz dönemlerinde refleks olarak bu soruyu sormaya devam ettiğini ifade ederek, “15 Temmuz’un üzerinden neredeyse on yıl geçmek üzere ama o gecenin sıcaklığı hâlâ zihinlerde” ifadelerine yer verdi.

“Yeni çağın darbeleri sessiz geliyor”

Geleneksel darbe anlayışının artık geçerli olmadığını vurgulayan Karataş, 1960, 1980 ve 1997 dönemlerinin geride kaldığını belirtti. Günümüzde darbe girişimlerinin yalnızca tanklarla değil; ekonomik operasyonlarla, sosyal medya manipülasyonlarıyla, siber saldırılarla ve yargı kararlarıyla geldiğine dikkat çekerek, “Etkisi tanktan bile ağır olabiliyor” dedi.

“Kimin eli kimin cebinde?”

Darbe tehlikesinin sadece askerî yapılarla sınırlı kalmadığını dile getiren Karataş, FETÖ benzeri yapıların, dış destekli grupların ve etki ajanlarının da tehdit oluşturduğunu belirtti. “Devletin içine sızmış niyeti bozuk her güç potansiyel bir tehdittir” diyen Karataş, özellikle sistemin zayıfladığı dönemlerde yeni odakların ortaya çıkabileceğini vurguladı.

Toplum yorgun, devlet tetikte olmalı

Karataş yazısında halkın yaşadığı ekonomik zorluklara da değinerek, vatandaşların artık darbe yerine pazardaki sebze fiyatlarını düşündüğünü ifade etti. Ancak tam da bu ilgisizliğin bazı karanlık odaklar için fırsat yaratabileceği uyarısında bulundu.

Devlet kurumlarının, özellikle TSK, MİT ve Emniyet’in çok katmanlı stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Karataş, toplumun tüm kesimlerinin ise “Sandıktan başka yol yok” cümlesinde birleşmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Bu kez ekran kararmadan önce fark etmeliyiz”

Yazısının sonunda Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını ancak darbe tehlikesinin farklı formlarda hâlâ kapıda olduğunu belirten Karataş, şu çarpıcı sözlerle yazısını noktaladı:

“Çünkü biz artık tank sesinden korkmuyoruz.
Biz, sessiz gelen darbelerin ayak izini duymak istiyoruz.
Uyanık olmazsak, tarih kendini tekrar eder.
Bu kez ekran kararmadan önce fark etmeliyiz.
Suriye sarmalı ve Yunanistan hinliğini unutmadan…”

Karataş, “Darbelere karşı uyanık olduğumuzda insan oluruz” diyerek yazısını “Selam ve dua ile” notuyla bitirdi.

Fotoğraf: AA Arşiv

Kaynak: Haber Merkezi