Özbekistan Sismoloji Enstitüsünden edinilen bilgiye göre, son iki haftada bölgede büyüklüğü 4'ün üzerinde 12 deprem meydana geldi. Buna göre Tacikistan 7, Afganistan 3, Özbekistan ve Kırgızistan 1'er kez sallandı.
Depremlerin ilki 13 Nisan'da yerel saatle 09.24'te Tacikistan'ın Dağlık Badahşan Bölgesi'nde 5,8 büyüklüğünde kaydedildi, aynı gün bölgede 4,3 ve 4,4 büyüklüklerinde iki deprem daha oldu.
14 ve 15 Nisan tarihlerinde bölgede 4,2 büyüklüğünde iki deprem kaydedilirken son olarak 21 ve 22 Nisan tarihlerinde yine 4,2 büyüklüğünde depremler meydana geldi.
Sonraki deprem üsleri daha güneye, Afganistan topraklarına kayarken bu ülkede 16 Nisan'da 6,3 ve 4,2 büyüklüklerinde, 19 Nisan'da ise 5,5 büyüklüğünde sarsıntılar yaşandı.
Kırgızistan'da ise 14 Nisan'da 4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi, 21 Nisan'da ise aynı büyüklükteki deprem Özbekistan'da kaydedildi.
Tacikistan'da can kaybı ve hasarlara yol açan deprem, bölge halkı arasında endişeye neden olurken deprem üssüne yakın bölgelerde yaşayan bazı vatandaşlar, sarsıntının tekrarlanacağı korkusuyla evlerini terk edip geçici olarak diğer bölgelere taşındı.
Tacik makamları, bu depremlerde 1 çocuğun hayatını kaybettiğini; aralarında okul, hastane ve diğer altyapı tesislerinin de bulunduğu 100'e yakın yapının yıkıldığını, 300'den fazla ev ve binanın hasar gördüğünü bildirdi.
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman'ın talimatıyla depremle ilgili hükümet komisyonu oluşturulurken depremden en çok etkilenen Raşt ve Tacikabad ilçelerinde afetin etkilerini ortadan kaldırmak için çalışmalar başlatıldı.
Hükümet kararıyla depremden etkilenen her aileye yüklü miktarda tazminat ödenmesi kararlaştırılırken ayrıca deprem bölgesine insani yardımların ulaştırılması istendi.
Başbakan Kahir Rasulzade, deprem bölgesini ziyaret ederek afet sonuçlarının ortadan kaldırılması ve yeni binaların inşasıyla ilgili çalışmaları yerinde inceledi. Rasulzade ayrıca, durumdan endişe etmemelerini istediği depremzedelere, afetten etkilenen her aileye gereken yardımın yapılacağını bildirdi.
Bu depremler, geçmişte bölgede yaşanan yıkıcı sarsıntıları akıllara getirdi.
Geçmişteki büyük depremler
Tacikistan'daki Pamir Dağları'nda 1911'de meydana gelen ve 200’e yakın kişinin hayatını kaybettiği 7,4 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki en büyük ve yıkıcı depremlerden biri olarak öne çıkıyor.
Deprem sonucunda oluşan heyelanla bir ırmağın önünü tamamen kapatan 567 metre yüksekliğinde, 5 kilometre uzunluğunda ve 3,2 kilometre genişliğinde doğal baraj oluştu.
Bölgedeki su kaynaklarının akışını ve arazi özelliklerini tümden değiştiren depremin oluşturduğu baraj, zamanla Sarez köyünün de aralarında bulunduğu arazide, daha sonra adını verdiği büyük bir gölün oluşmasına neden oldu.
Bugün 70 kilometre uzunluğa ve 500 metre derinliğe sahip Sarez Gölü'nde 17 kilometreküp su birikirken barajı oluşturan kütlenin yeniden kayma olasılığı bölge ülkeleri için büyük tehlike oluşturmaya devam ediyor.
Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta 1948'de meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki sarsıntı da çok sayıda insanın hayatını kaybettiği deprem olarak biliniyor.
O dönemde eski Sovyet yönetimi, depremde ölenlerin sayısına ilişkin net sayı vermezken bazı kaynaklar, depremde 10 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini iddia ediyor.
Tacikistan'ın Garm bölgesindeki Hait kasabasında 1949'da meydana gelen 7,4 büyüklükteki deprem de bölgedeki en yıkıcı depremler arasında yer alıyor.
7 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ve birçok köyün yerle bir olduğu deprem, 25 kilometrekare alanda heyelan ve toprak kaymalarına neden oldu.
"Orta Asya'da olası depremler için koşullar oluşmuştu"
Özbek jeofizikçi Rustam Aminov, Orta Asya'nın Avrasya ve Hint tektonik levhalarının aktif olarak hareket ettiği bölgede yer aldığını belirtirken dünyanın sismik faal bölgelerinden olan Orta Asya'daki depremlerin esasen Tien-Şan ve Pamir Dağları ile Talas-Fergana ve Kopetdağ bölgelerinde meydana geldiğini belirtti.
Aminov, son yıllarda bölgede meydana gelen deprem sayısının azaldığına dikkat çekerken bunun, depremlerin periyodik olarak kaydedildiği Orta Asya için normal bir durum olmadığını ve olası depremler için koşulların oluştuğu anlamına geldiğini vurguladı. Aminov, "Bölgenin sismik faal bölgelerinde olası depremler için koşullar oluşmuştu." dedi.
Bundan dolayı son günlerde depremlerin arka arkaya sıklıkla meydana gelmesinin bölge halkında tedirginlik uyandırdığını dile getiren Aminov, insanların bu sarsıntıları daha büyük depremler izleyebileceğinden endişe ettiğini sözlerine ekledi.